Ve ilk sabah ... Yeni bir okul, yeni bir ortam, yeni bir sayfa bunların hepsi benim için o kadar zor olacaktı ki bunların hepsini bilmeme rağmen içimde garip bir his vardı. Yataktan çıktım ve üstümü giyindim , nasıl bir saç yapmalıydım ? Okul nasıldı ? Benimle dalga geçecekler miydi ? Kafamda onca soruyla dağınık bir topuz yaptım ve mutfağa geçtim. Annem bir sorun olup olmadığını sordu , hayır dedim. Oysaki onca sorunun içinde boğuluyordum. Cesaretimi topladım ve ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Kulaklığımı taktım ve hiç birşeyi tınlamazcasına yürümeye başladım 15 - 20 dakika sonra fark ettim ki okula varmışım içeri girdim ve sınıfı aramaya başladım sonunda buldum. Kapıyı tıkladım öğretmenle göz göze geldik döndü ve :
- Daha okulun ilk günü küçük hanım. 12 dakika geciktin.
Herkes bana gülüyordu korktuğum başıma geldi ve 35 kişinin içinde rezil oldum , kafamı eğdim ve en arka sıraya doğru yürüdüm. Bir kağıt çizip karalamaya başladım , 2-3 dakika sonra kapı çalındı kafamı kaldırdım biri daha benim gibi geç kalmıştı sesleri duyuyordum fakat kafamı kaldırıp bakmıyordum. Taa ki o zamana kadar kafamı kaldırdım ve içeri giren çocukla göz göze geldik.Ögretmen ona da biraz söylendi ve yanıma oturmasını söyledi. Yine kafamı eğdim ve karalamaya devam ettim. Omzumda bir el hissettim yana döndüm bana dogru yöneldi ve masum bir gülümsemeyle birlikte :
+ " Merhaba " dedi
İçimde bir kıpırdanma olmuştu , çok yakışıklıydı.
- " Merhaba " dedim bende gülümsedim.
+ Yeni misin ?
- Evet.
Dedim gülümsedim , önümdeki kağıda baktı, birkaç basit çizim yapmıştım.
+ Güzel çizimler.
- Teşekkür ederim.
O anda zil çaldı ve ne yapacağımı bilemiyordum.
+ " Aşağı inmek ister misin "
- İyi fikir ?
Aşağı indik yavas yavaş yürüyorduk
+ İsmin ne ?
- Meri. Senin ?
+ John.
Gözlerimi ondan alamıyordum çok güzel bir gülüyordu . Kantine indik ve bana nescafe ısmarladı . İlk günüm düşündüğüm kadar igrenç geçmemişti , tabiki John sayesindeydi. İkinci , üçüncü ders derken günün sonu gelmişti. Eşyalarımı topladım ve John'a dönerek görüşürüz dedim. Yürümeye başladım aklım hep Johndaydı o bu okulda yeni değildi , ve bu yakışıklılıkla mutlaka sevgilisi vardı. Benimle konuşması hoşuma gitmiyor değildi tabiki fakat kendimi umutlandırmak da istemiyordum. Eve geldim annem sorularına başlamıştı.
+ Canım ilk gün nasıldı ? arkadaş edinebildin mi ? Zorlandın mı ? ögretmenlerin nasıl ? Bunca şeyin arasında anneme cevap verebileceğimi sanmıyordum. Odama gectim ve kapıyı kilitledim. hemen interneti açtım , facebooka girdim yatım saat oturup Johnun istek göndermrsini bekledim fakat etmedi. Durumlar paylaştığını görebiliyordum , aktifti fakat bana istek göndermek aklının ucundan geçmemisti sinirlendim ve facebooku kapatıp içeri gittim. Saate baktım altıya geliyordu birazdan babam gelecekti , üstümü değiştirmeye girdim dayanamayıp yine facebooku açtım fakat yine yoktu. Johndan hoşlanmıyordum , yada öyle sanıyordum bunu bilemiyorum ama içimdeki garip histen dolayı sürekli onu düşünüyordum.