prologue.

69 7 1
                                    

.

"klasikal müzik sever misin Sunoo hyung?"

Sunoo, birkaç saniye gözlerini hafifçe düşünürcesine kısarak çevreye gezdirdi. Dudaklarından "Bilmem, çok dinlemem." kelimeleri döküldü.
"Sen sever misin?"

"Fazlasıyla, hatta şu sıralar yazdığım şiirlere ve hazırlandığım sınavlara odaklanmama yardımcı oluyor." dedi Riki tebessüm ederek.

Sunoo tebessümüne karşılık vererek hafifçe iç çekti.
"Üniversiteyi bitirince ne yapmayı düşünüyorsun, küçüğüm?"

Riki, sorduğu sorudan tamamen izole olmuş bir şekilde onun ağızından alaylı bir ses tonu ile dökülen son kelimeye takıldı.
"Küçüğüm? Aramızda iki yaş var, hem...Madem senin gözünde hâlâ küçüğüm, sen de ajusshi'lere benziyorsun."
Kelimelerini ara vermeden söyledi, biraz kızmış gibiydi ancak tepkisi komikti.

Buna karşılık Sunoo kıkırdayarak başını salladı.
"Eh, öyle olsun. Ben soruma yanıt alamadım ama?"

Riki bir süre cevap vermedi, oturdukları bankta vücudunu hafifçe esnetip bacaklarını uzattı. İç çekip esnermişcesine konuştu.
"Bilmem...Hayatıma devam etmem gereken kişilerle devam ederim, ailemi ziyaret ederim, kariyerime odaklanırım diye düşünüyorum. Esasında...Üniversite bittikten sonra seni daha sık görmek istiyorum hyung."

Sunoo Riki'nın sırtını sıvazladı.
"Görüşürüz görüşürüz, hatta şu an bile görüşürüz neden olmasın ki? Yoğun olmadığında buluşuruz. Sen üniversiteyi bitirdiğinde de görüşürüz."

Riki pek anlaşılmadığını düşünerek lafı daha da uzatmadı. Sunoo ile aynı evde yaşama düşüncelerine kanalize olmuş durumdaydı. Yüzüne çarpan hafif meltem, önlerine gelmiş koyu saçlarının tutamlarını hafifçe dalgalandırmıştı. Etrafa anlamsızca bakıyordu. Bu gence ilk bakıldığında imajı soğuk, başınabuyruk, hatta bazıları için cahil bile gözükebiliyordu, aksine içinde marjinal ve nice duyguları olan biriydi.

serenade : sunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin