Yerdeki Tüy

                                      YERDEKİ TÜY
                                           
    - Anne ormanda yürüyüş yapmaya gidebilirmiyim.
    - Tabiki , fakat dikkatli ol. Karşına herhangi birşey çıktığında ıslığı çal baban ve ben yanında olacağız kızım. Bu arada çok fazlada uzaklaşma.
    - Tamam annecim.
Hemen yola koyulmaya başladım. Bu arada siz benim kim olduğumu? Nereden geldiğimi? Biliyormusunuz? O zaman başlıyorum. Benim adım Ece. Annem ve babam eskiden bir ajanmış. Benim de bunu öğreneli yaklaşık iki ay falan oluyo. Fakat bana annem babam asla ve asla güvenmezler. Ne zaman bir yere gitsem    bir şey olursa bana haber ver     der. Sanki kendi başımın çaresine bakamıyorum. Ben bunları söylerken zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım. Ama annemi merakta bıraksam ona bunların imtikamı yeterli olur diye düşündüm. Akşama kadar burada ormanda kalacaktım. Belki çantamda yiyecek herhangi birşey varmı diye çantama bakmaya başladım ve çantamda bir kaset gördüm rüya gördüğümü sandım, ama gerçekti. Kaset çok eski bir kasetti. Çalışmadığı belliydi. iğne gibi ince bir dal aramaya başladım belki o zaman çalışır diye düşünmüştüm. Ben yerlere bakınırken. Ağacın kenarında parlak, rengarenk
bir tüy gördüm. Efsaneli olan anka kuşunun tüyüne benziyordu. Eskiden anka kuşunun efsanesini ağzımıza almamamız yasaktı. Anka kuşunun efsanesini kral yüzünden bazı kişiler hariç kimse bilmiyordu ve eskilerde Kral Anka kuşunun efsanesini ağzına alanın bile başını kesiyormuş. Zaten efsaneyi bilenlerde ölüp gitmiş. hala efsaneyi bilen insanlarada olabilirmiş. Eskiden yani ben küçükken babam geceleri bana masallar ve hikayeler anlatırdı. İşte babam tam olarak bu hikayeyi anlatmıştı ve bunun gerçek olduğunu söylemişti. Ve bi anda bu efsaneyi öğrenmek istedim ve  babama sormak istedim. Çok merak etmiştim. Acaba neydi? Anka kuşunun nesli tükendi sanıyordum. Ve bu efsaneyi niye sakladıklarını bulmakta kararlıydım.