Bölümü dün atacaktım ancak biraz daha uzun bir bölüm yazmam gerekti ve bugüne sarktı üzgünüm.Bölümün sonunda SMUT var! Uyarayım. Smutun başladığı yerde okumak istemezseniz bırakabilirsiniz çünkü sonunda bir şey yazmadım pek.
Gecikme için özür dilerim. Kendinize iyi bakın iyi okumakar❤️
**********
Yıl 2023
Kahvaltıları bittikten sonra iki çift de birbirinden ayrılmış, kendi arabalarına ilerlemişlerdi. Yoongi arabaya giderken Jimin'in elini bir saniye bile bırakmamış, sadece onun duyabileceği feromonlarını olabildiğince salgılamıştı rahatlaması için.
Onun kapısı açıp binmesini beklemiş, Jimin sessizce arabaya bindikten sonra bir süre kapıya yaslanıp onu izlemişti. Jimin ise onun göz teması kurmamış, ellerini direksiyona yaslayıp yalnızca karşısına bakmıştı.
Yoongi, Jimin onunla iletişime geçmeyince derince iç çekmiş, yavaşça onun kapısını kapatıp kendi koltuğuna kafasını eğerek ilerlemiş, arabaya biner binmez koltuğunu geriye çekmişti.
"Araba anahtarını verir misin?" Jimin sessizce mırıldanırken Yoongi kahvaltı masasının üzerinden aldığı anahtarı Jimin'e vermek yerine cebine koymuş, Jimin'in anahtarı almak için uzattığı eline kendi elini yerleştirmişti.
Jimin şaşkınlıkla ona bakarken Yoongi tuttuğu elinden Jimin'i kendine çekmişti. Az önce geriye çekmiş olduğu koltuğu ikisi için alan açarken Jimin onun kendini yönlendirmesine izin vermiş, Yoongi'nin kucağına çıkmıştı yavaşça.
Yoongi kucağına çıkan Jimin'in saçlarına elini geçirmiş, kafasını göğsüne yaslatmıştı. Onu kollarıyla sarmalayıp kendine daha da çekerken kokusunu içine çekmiş, kucağında hiçbir şey demeden yatan ve ona sarılan adamın saçlarıyla oynamıştı.
"Jimin... Üzerine gittiysem özür dilerim. Seni boş yere ağlattım." Yoongi onun kulağına fısıldarken Jimin uykusunun geldiğini hissetse de kafasını iki yana sallayıp karşılık vermişti. "Boş yere değil. Sen haklısın Yoongi. Özür dilerim..."
"Bebek istememek en büyük hakkın... Bunun için benden özür dileme lütfen." Yoongi onun saçlarını öperken Jimin iç çekmiş, ağlamamak için kendini zor tutmuştu. Dayanamıyordu. İçinde taşıdığı bu şeyi en çok değer verdiği kişiyle paylaşmak istiyordu ama anlatırken bol bol ağlayacağını da biliyordu. Mental olarak kendini hazır hissetmiyordu.
"Ben... Neden istemediğimi bilmelisin."
Jimin kafasını Yoongi'nin tepkisine bakmak için kaldırmış, dolu gözler ile onun gözlerine bakmıştı.
"Sana bana nedenini söylemediğin için kırgındım. Bu konuda bu kadar hassas olduğunu bilmiyordum. Üzerine gitmemeliydim." Jimin kafasını iki yana sallamış, Yoongi'nin yüzünü iki eli arasına almıştı. "Hayır... Bilmelisin..."
Yoongi de onun gibi kafasını iki yana sallamış, karşısında ağlamaya başlayan Jimin'i durdurmak istemişti ama ağlaması gerektiğinin farkındaydı. Jimin dolmuştu ve ağlayarak içindeki karmaşayı boşaltması gerekiyordu.
"Bilmeme gerek yok... Sen istemiyorsan konu kapanmıştır. Anlatmak istersen her zaman dinlerim ama istemiyorsan da tamamen saygı duyarım."
Jimin'in ağzından bir hıçkırık firar ederken Yoongi anında onu kendine çekti ve sıkıca sardı. Feromonlarıyla onun bütün sıkıntısını almak istiyordu. Jimin'in kurdu o kadar kötü hissediyordu ki Yoongi nefes alamıyordu içindeki sıkıntıdan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Universe //Taekook
Fanfiction1777 yılının omega Jungkook'u ve 2022 yılının alfa Jungkook'u yer değiştirir. ¡Yetişkin içerik!