Honey00:
"Sevgili Anthony,
Bu sabah penceremden içeri esen rüzgârın getirdiği kokunla uyandım, böyle bir şey nasıl mümkün olabilir bilmiyorum fakat kokunu duyumsadım ve kalbim zırhsız bir şövalye gibi savaş meydanında kalakaldı, uyku mahmurluğum bir yana, uyanıkken bir hülyayı yaşadım. Ne yazık ki çok sürmedi, zihnim bu oyunu kısa kesti ve her zamanki günlerimden birine, hiç de alışık olmadığım bir başlangıç edinmiş oldum. Düşünmeden edemedim, sahiden kollarında, yatağımda seninle uyanmanın nasıl bir şey olabileceğini.
Sevginle lanetlendim ilkbaharın prensi, şikayetçi değilim ama kalbimdeki bu his her an daha da büyüyor ve bir gün taşıyamazsam ne olacak hiç bilmiyorum, öngöremiyorum.
Belki öngörmem de gerekmiyor, belki hiçbir şeyin gerekliliği yok, sadece kokunla uyanmak dünyanın en güzel şeyi diye düşünüyorum.
Kendine dikkat et, gülümsemeyi sürdür ve kuşlarla diyaloglarını eksiltme, onlarla konuştuğunu biliyorum, seni ilkbaharın yarattığını bildiğim gibi.
Burada bitirmem gerekiyor fakat sonra yine geleceğim, umarım aradan geçen zaman diliminde rüzgâr benden kokunu esirgemez, şimdilik hoşça kal."
ChoiMatthias:
Dur tahmin edeyim,
Bu,
Son mektubun?
Honey00:
Son değil ama evet,
İsimsiz yollanmış mektuplarımdan biri.
Ne düşünüyorsun?
ChoiMatthias:
Hangi konuda?
Honey00:
Bu konuda, mektup ve içeriği falan.
ChoiMatthias:
Yani oldukça zararsız duruyor.
Honey00:
Zarflar ve kağıtlar adam yemez diye biliyorum,
Yani haklısın,
Başka ne düşünüyorsun?
ChoiMatthias:
:)
Kokunu biliyor?
Honey00:
Aa evet.
Bu aklıma gelmemişti.
ChoiMatthias:
Ciddi misin, ironi mi?
Honey00:
Ciddiyim,
Kokumu biliyor.
ChoiMatthias:
Bilmekle kalmamış, ezberinde gibi.
Honey00:
Hoş biri ama,
Nahif bir kalbi var.
ChoiMatthias:
Mektupları isimsiz göndermesi bunu kanıtlar evet,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Anthony || Taegyu
FanfictionHoney00: çünkü serengeti yasalarıyla yönetiliyorum enseme dayalı bir barettayla yere boylu boyunca serilmeyi arzuluyorum arzu rahmandır beni ne sandın