"Geri Gelmiş"

51 6 0
                                    

Tık tık tık
"Gir"
- Jeon Jungkook Bey, ofisin bahçesinde garip ve sarhoş bir adam sizinle görüşmek istiyor."
Yine saçma sapan iş teklifi için gelmiş yaşlı ve zengin bir moruk olmalı. Hiç uğraşamam.
- Meşgul olduğumu söyle, sonra gelsin.
- Tamamdır efendim.

Mina Jungkook wp konuşması

Mina 🤍
Nasılsın?

Jungkook 🖤
İyiyim, sen?

Mina 🤍
Ben de iyiyim

Jungkook 🖤
Ne güzel

Mina 🤍
Şu sıralar soğuk gibisin

Jungkook 🖤
Yorgunum

Mina 🤍
Hmm bugün Yoongi ve Ryujin'le beraber kafeye bir şeyler içmeye gidicez sen de bizimle gelsene hem kafa dağıtırsın

Jungkook 🖤
Olur gelirim

***
Özledim. Nerede, kiminle, ne yapıyor, bilmiyorum. Bir anda gitti. Üniversiteyi başka yerde okuyacağından asla bahsetmemişti. Ama neden? Amacı neydi? Üniversite sınavına hazırlandığımız zamanlar bana bahsetmemişti gideceğinden. Sonra bir sabah pat diye ben gidiyorum dedi. O artık yok. Farklı bir ülkede. Amerika'da. Alış artık Jungkook.

Kim Taehyung'la çok yakın
arkadaştık. Zamanımızın çoğunu birlikte geçiriyorduk. O zamanlar anlamamışım, o buraları terk ettiğinde anladım ona aşık olduğumu. Yani bir insan aşık olmadığı kişiyi düşünürken kalbi hızlanmaz, ya da bir insan aşık olmadığı bir insan için bu kadar endişelenmez. Onun mavi saçlarını çok özlüyorum. Hep derdim ona en sevdiğim renk mavi diye. Neden diye sorardı. Saçlarına bakardım. Bir şey diyemezdim. Dürüst olamazdım. Susardım sonra. O da gülümserdi. Taehyung'u düşünmeden edemiyorum. Yoğun iş hayatımdan dolayı değil, onu özlediğimden yorgunum.

***
Yoongi
Ooo Jeon Beyler gelmiş. Sen dışarı çıkar mıydın ya? Hoşgeldin hoşgeldin

Jungkook
Hoşbuldım hoşbuldum

Ryujin
Çok sıkıcısın Yoongi. Biz senin Jimin'ini dinlemek zorunda mıyız ya?

Yoongi
Dinlemek zorundasın tabi kardeş. Biricik aşkımı size anlatmıycam da kimde anlatıcam?

Mina
Jungkook'a söyledin mi?

Jungkook
Neyi?

Yoongi
Aa unuttum sana söylemeyi biz Jimin'le çıkıyoruz 🤙🏼

Jungkook
Hayırlı olsun kardeşim de bana
söylemeyerek ayıp ettin ha

Ryujin
Evet ya sizin aranızı Jungkook yaptı nasıl unutursun?

Yoongi
Daha yeni olduk zaten vaktim olmadı

Jungkook
Tamam hadi öyle olsun

Bir şeyler içtik, eve geldim çok garip hissediyorum. Nedenini bilmiyorum. Çok yakında Taehyung'un yanına gidicekmişim gibi.
Aman ne saçmalıyorum ben. Taehyung yok, alış artık Jungkook. Hayır ama içimde bir umut var. Her zaman vardı, hâlâ var. Kader bizi buluşturacak. Kader beni onun yanına yollayacak. Eminim.

                                 ***
Sabah olmuş işe gitmem lazım. Hazırlanmaya üşeniyorum, her günüm aynı geçiyor. Sıkıcı.
"Uyandın mı oğlum? "
- Yok uyanmadım anne.
- Bırak serseriliği hadi hazırlan da kahvaltıya in. En sevdiğin şeylerden hazırladım.
- Tamam.

Kudret lokması yemiş gibiydim. İştahım yoktu. Yaklaşık 6 yıldır. Ama az yememe rağmen o kadar zayıf değilim. Aksine çok kuvvetli ve güzel bir fiziğim var. Hazırlanıp kahvaltıya indim, bir şeyler attım ağzıma. Sonra da arabama bindim. İlk önce Mina'yı evden alıcaktım sonra da işe gidicektik. Mina'nın evinin önüne geldiğimde Mina, her zamanki dakikliğiyle beni bekliyordu. Arabaya bindi:
- Günaydıın
- Günaydın
- Bugün nasılsın kook?
- Bilmem
Nasıldım ki? Gerçekten bilmiyordum.
- Her zamanki gibi durgunsun yine. Ama anlıyorum seni. Zamanla düzeliceksin.
Dalga geçercesine gülümsedim. Beni anladığını söylemişti. Terk edilmek nedir bilmeyen birisi söyledi bunu. Komikmiş. Sonra birden gözüm daldı, istemsizce ağlamaya başladım. Trafikteki hiçbir şeyi ayırt edemiyordum. Etraf çok bulanıktı.

****

"Açtı açtı! Jungkook gözlerini açtı. Doktor Beeyyy! "
Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir duvar gördüm. Olan biteni anlamam pek uzun sürmemişti. Kaza yapmıştım. Doktora seslenen ise Ryujin'di. Her yerim ağrıyordu ve sanırsam bacağımı kırmıştım çünkü alçıya almışlardı. Kendimi zorlayarak Mina'nın durumunu sordum. Hemen yan odada durumunun iyi olduğunu söylediler. İçim o kadar rahatladı ki. En yakın arkadaşımı kendi ellerimle, kendi hatamla kaybedemezdim. Mina'yı çok ayrı seviyorum.

Asistanım Hyunjin de beni merak edip gelmiş:

- Çok geçmiş olsun Jungkook Bey. Bir sonrakine ben sizi bizzat evinizden alırım. Lütfen kendinizi yormayın. Çok şükür yaşıyorsunuz.
Hyunjin de benim için baya endişelenmiş gözüküyor. Dünyanın iyi asistanı falan herhalde! Kardeşim gibi seviyorum onu da.

- Teşekkür ederim Hyunjin.
Sadece teşekkür edebilmiştim. Gücüm buna yetebilnişti. Daha fazlasını söylemek istiyordum ama çok yorgundum. Hyunjin'in telefonu çaldı.

- Yine mi ya? Bu dört oldu. Derdi ne bu adamın tövbe tövbe!
Sinirlenip telefonu kapattı sonra da bana döndü:

- Dün sizinle konuşmak isteyen sarhoş sarışın adam bugün tekrar ofisin bahçesine gelmiş ve Jungkook'la görüşmek istiyorum demiş. Aslında bu adam dünden beri değil dört günden beri geliyor ofis bahçesine ama size söylemedim rahatsız olursunuz diye.

- Neden rahatsız olayım ki? Bunun gibi bir sürü insan benimle her gün görüşmek istiyor.

- Bilmiyorum. Bu adamın hareketleri bir garip geldi. Ben de size söylemek istemedim.

Cevap veremeden kapı açıldı. Giren kişi kapıyı çalmadan pat diye girmişti. Hyunjin adama bağırıp "yine mi sen dangalak" tarzı şeyler söylerken... Adamın yüzü. Taehyung bu. Görür görmez tanıdım. Evet. O. Taehyung. Burda ne işi var? Donakaldım.
"Jungkook Bey iyi misiniz? "
Bizi yalnız bırakmasını söylemek istiyorum. Ama nasıl yapıcam? Hareket edemiyorum. Ağzımı açamıyorum. Dondum. Geri gelmiş.

***
selamm! Nasılsınızz?? Ben iyiyim ama bu fic yazma konularında çok acemiyim 🤪 ilk ficimi yaziyorum, bu yuzden destekleriniz cok onemli. 💋 hem bir suru hatam oldugundan da eminim Onlari gormezden geliverin 😇 sizleri seviyorum bi sonraki bolumun aciklama kisminds gorusuruzzz 💖

Blue Hair | Taekook | • ☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin