Herkesi bir araya toplamıştım. Herkes birbirine bakıyor bir şey olup olmadığını sorguluyorlardı. Gamze'yi yanıma çağırdım. Şimdi başlıyorduk.
—Herkes beni dinlesin! Buraya neden toplandığımızı merak ediyorsunuz biliyorum. Sizlere yakında söylediğim gibi bir şerefsizin peşine düşücez. Bu kişi, yani " Sezgin Çorlu" bir çeteye sahip. Uyuşturucu satıyor ve uyuşturucuları çocukların üzerinde deniyor. Bir nevi çocuk deneyi yapıyor. Bu şerefsizi elimize geçirmek için planlar yaptık. Planı anlatıyorum dikkatle dinleyin!
Derin bir nefes aldım. Planı anlatmak uzun sürecekti.
—Sezgin ile internet üzerinden bir anlaşma yaptık. Sezgin'in yerine gidicez fakat farklı kimliklere bürünüceğiz. Oraya girdiğimiz gibi bir yemek yiyeceğiz fakat kimse yemeklerden yemesin bizi zehirleme ihtimali olabilir. Benim önüme bir anlaşma kağıdı gelicek onu imzalayacağım. Uyuşturucu satın almış gibi yapıcağız fakat parayı sonra ödeyeceğimi sanıyorlar. Çocuklardan birini almak için çocukların kaldığı yerinin adresini bize verecek. Bazı kişilere orayı söyleyeceğim ve onlar oraya gidicek. Ben Sezgin'i biraz daha oyalayacağım sonra oradan çıktığımızda çocukların kaldığı yere geliceğiz ve onları ordan çıkaracağız. Ama ilk iş oradaki adamlarını halletmek olucak sonrası kolay zaten. Bu arada içerde 19-20 civarı çocuk var o yüzden dikkatli olmamız gerek ve hepsinin çıktığından emin olmalıyız.
Herkes bana anlamış gibi bakıyordu. Hava almak için oturduğum sandalyemden kalktım ve odadan çıktım. Uzun bir koridorun sonundaki kapıyı açarak bahçeye çıktım. Yarın uzun bir gün olacaktı ve asıl karmaşıklık da yarın başlayacaktı.
İçimdeki tedirginliğin de neyin nesi olduğunu çözmeye çalışıyordum. Sonuçta kolay bir işti. Aniden arkamdan seslenen biri bütün dikkatimi bozdu:
—Elvan, yüzünün hali ne?!
—Ne varmış yüzümde?
—Çok soluk, bir şey mi oldu?
—Hayır ne olabilir ki?
Yüzüme inanmayan bir ifadeyle baktı Gamze. O benim en iyi sırdaşımdır. En iyi arkadaşım. Arkasını döndü ve kapıyı açıp içeri girdi. O ana kadar üşüdüğümü farketmemiştim. Bahçeden çıkıp arabamın yanına gittim. Arabamı açtım ve biraz beklemeye başladım. Arabayı çalıştırdığım gibi evimin yolunu tuttum.
Arabayı kullanırken aniden karşıma biri çıktı. Kıvırcık saçlı ve yeşil gözlü bir kadın. Aniden frene bastım. Kadın yanıma doğru yaklaştı. Camı açmam için tıklattı. Camı yavaşça açtım. Bir elim belimdeki silahımdaydı. Açtığım cama doğru yaklaşarak bir kağıt fırlattı. Hemen koşarak yanımdan uzaklaştı.
Şokun etkisinden çıktığım an arkadan basılan kornaların sesini farkettim. Hemen gaza basıp sola döndüm. Evime yaklaştığımı anladığımda biraz daha hızlandım. Hemen eve gidip kağıtta ne var ne yok görmek istiyordum.
Evimin sokağına geldiğimde arabamı evimin garajına parkettim ve hemen anahtarımla evimin kapısını açtım. Evin içine fırlayarak girdiğim için köpeğimden kısık bir havlama duyuldu. Salona geçip aceleyle kağıdı açtım. Açtığım gibi gözlerimdeki ifadenin değişmesi bir oldu...
—————————————————————————————————————————
Merhabaa. Nasıl buldunuuuz. Biliyorsunuz ki Ritim diye bir kitabım daha vaar. Ama Ritim'i sadece kafa dağıtmak için yazıyoduum. Ama bu kitabı yazarken cidden özenli bir şekilde yazıcam. Karakterlerin iconunu da sizlerle paylaşıcam. İconlar şuan tam belli değil ama hallediceem. Sizi seviyoruum. Oy vermeyi unutmayın ballarıım. 🤍😽
YOU ARE READING
83|Kilitli Kapının Ardındakiler
Science FictionOlaylar Kurgudan ibarettir. Profesyonelce yazılan bir kitap değildir. Oy vermeyi unutmayıın.