1-Kurtarma..

141 9 4
                                    

Bu bizim ilk hikayemiz inşallah beyenirsiniz...

"Kalk kahvaltıyı hazırla" diyen üvey annenemin sinir bozucu sesiyle uyandım. Ne vardı sanki sabahın köründe uyandırılacak. Pervin karısı işte beni sinir etmek için elinden geleni yapıyor.

Benim Adımı annem koymuş. Çoksevdiği bir arkadaşının ismiymiş Arya. Bende ismimi seviyorum. Annem ben on yaşında iken kanserden öldü. Ben anneme çok bağlıydım ama ayırdılar bizi. Annem öldükten uç yıl sonra babam eve bir kadınla benden iki üç yaş büyük bir erkek çocuğuyla girdi. Babam o kadınla evlenmiş. Artık bizimle kalacaklarmış. Ben neye uğradığımı şaşırdım.

Düşüncelerimi bozan üvey annemin sesi oldu."Aryaaa" bu kadın cidden bir gün kulak zarımı patlatacak. Yatağımdan kalkıp iyice eskiyen terliklerimi giydim. Bonyoya girip rutin işlerimi halldip mutfağa geçtim.

Çayı ocağa koydum. Dolaba doğru yöneldim. İçi nerdeyse bomboştu. Peynir ve zeytini alıp masaya koydum. Çürümeye yüz tutmuş domatesleri de alıp doğradım. Ben bunları yaparken çay suyu kaynadı. Çayıda hemen demleyip masaya koydum.

Sonra dert ortağım üvey abimi uyandırmak için odaya doğru yürümeye başladım. O üvey annem gibi bana kötü davranmıyor onun için onu severim. Bazende dertleşiriz.Kapısının kulubunu aşağıya indirip odasına girdim. Yanına oturdum. Hala uyuyor Uykucu. Yanağına öpücük kondurmaya başladım. Kıpırdanıyor ama uyanmıyor. Tam kalkacakken gözlerini açmaya başladı şükürler olsun ki.

"Günaydın Uykucu " dedim. Oda uyku sersemine hafifçe başını salladı. " yaa kalk hadi" dedim." Ya kızım sabah sabah bigit". "Kalmıyosun yani ozaman bende başka yöntemler kullanırım" deyip hemen gıdıklamaya başladım. " ya dur ahah kalkcam ahahaha tamam" kalkcam deyince durdum. Gıdıklamak ne kadar yorucu bir iş ya demi. Ben kendi kendime konuşurken abim beni gıdıklamaya başladı." Ahahahh Yiğit ahaha dur-ahah-lütfen" "tamam tamam acıdım bak bırakıyorum gıdıklamayı ama bir daha beni gıklarsan"" tamam tamam söz gıdıklama ya cağım " tam kalkarken yere düşüyordum. Az kalsın yatağa tutunmasaydım. Çıkmak için kapıya döndüğümde Pervin cadısının çatık kaşlarıyla alev alan gözleriyle karşılaştım. Benim yüzüm bir anda düştü. Suratında hayıryok kadının ya.

Dışarı çıkmak için adım atmıştımki tam karşımda durdu. " napıyorsunuz bakalım siz burada" o kadar bağırmıştıki yerimden sıçradım." b-biz şakalaşıyorduk" sadece dudaklarından bu kelimeler dökülebildi." nasıl şakalaşma bu evi başımıza yıkıyordunuz" biraz fazla kahkaha atmışiz herhalde. Açıklamak için yine ağzımı açıyordumki Yiğit söze atladı. " Anne büyütülecek birşey yok hadi kahvaltı edelim" demesiyle Pervin karısı aniden yumşadı.

Önden Pervin arkadan Yiğit ve ben masadaki yerimizi aldık.Babamda esneyerek masadaki yerini aldı. Çayları kuyarken " günaydın kızım" babamın sesini duyar duymaz bakışlarımı babama çevirdim. Artık babamın gözlerinde eski ışıltıyı göremiyorum. Benim babam neşeli, kızını çok seven, kızıyla dertlerini paylaşan bir adamdı ta ki annemi kanserden kaybedene kadar. Annem öldükten sonra Pervin karısını getirdikten sonra çok değişti. Babamı resmen dolduruyor. Ben birşey dediğimde artık bana inanmıyor. O Pervine inanıyor.

"Kızım" düşüncelerimi dağıtan babamın sesi oldu."iyimisin daldın gittin." "iyiyim de başım biraz ağrıyor. " "geçer geçer" deyip beni geçiştirdi.

Saate baktım okul saati geldiği için masadan kalktım. Odama geçip formalarımı giydim. Eteğim dizimin birkaç karış yukarısında kalıyor. Üstümdede beyaz bir gömlek var. Saçlarım düz olduğu için doğal halinde bıraktım. Makyajı semem o yüzden sadece gözlerimi belli eden bir gözkalemi sürüdüm. Çantamı ve telefonumu alıp odadan çıktım. Telefon dediysekte telefona benzer bihali yok konuda bilin yani.

Zeynepe durakta beklemesi için mesaj atıp evdençıktım. Zeynep benim ilk okuldan beri arkadaşım. Aynı mahallede büyüdük. Yani o benim sırdaşım, kardeşim. Hep beraber dolaşırız.

Durağa vardığımda Zeynep'i beklemeye başladım ama gelmedi. Hemen telefonumu elime aldım ve Zeynep'i aramaya başladım.
Çalıyor...
Çalıyor...
Çalıyor...
Üçün çalştan sonra telefonu açtı." kızım yarım saatdir seni bekliyorum" diye sitemli bir şekilde konuştum."kızım çok uykum var. Gelmiycem mesajınıda daha yeni gördüm. Bak çok uykum var öptüm bay" diyerek telefonu suratıma kapattı. Ben sinirden köpürürken bineceğim otobüs geldi. Çantamın içinde akpilimi aramaya başladım. Allah kahretsin akpilimi evde unutmuşum. Eve gidip alıyım desem geç kalıcam. Ne yapsam ne yapsap aha buldum. Tabanlara kuvet diyip koşmaya başladım. Bir süre koştuktan sonra dinlenmek için durdum. Ben nefeslerimi düzene koymak için uğraşırken sokağın köşesinde bir kız çığlığı duydum. İç sesim arakana bakmadan git arya diyor. Ama ben neyaptım tabiki iç sesimi dinlemeyip sokağa doğru yürümeye başladım. Sokağın köşesinde bir adam benim yaşlarımda olan bir kızın çantasını almaya çalışıyor.

Kıza yardım etmem gerktiği için hemen çantamdan yiğit'in kendimi korumam için bana aldığı biber gazını çıkartıp çantayı bir köşeye fırlattım. Adam kızın elinden çantayı alıp bana doğru koşmaya başladı. Ani bir hareketle adama biber gazını sıktım. Adam yerde kıvranırken elinden çantayı aldım. İşimi sağlama almak için adamın kasıklarına tekmeyi geçirip kızın yanına doğru koştum."iyimisin sana birşey yaptımı""yo-yok birşey yap-yapmadı" diye titrek bir sesle cevap verdi."polise haber verelim mi?" " gerek yok zaten çantayı aldık yanlız buradan uzaklaşsak iyi olur""buraya yakın bir kafe var oraya gidelim." o da evet anlamında başını salladı ve kafeye doğru yürümeye başladık.

-----------------------------------

İnşallah beğenmiş sinizdir. Bu bölüm biraz kısa oldu ama diğer bölüm daha uzun olucak.


KARANLIĞA AYARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin