Altın Çocuk / Draco Malfoy İle Hayal Et

4. Bölüm

Nasılsınız askolarım valla ben mükemmelim en azından yaşıyorum, seçime az kaldı hadi bakalım en azından draycimize kavuşalım

"Aşk gerçekten imkansız mıdır?"

.

.

.

.

Draco: Eninde sonunda seni yakalayacağım ALTIN KIZ!!

Yerimde kaldım, öylece duruyordum. Anlamsız, kırılmış bir ifade vardı suratımda bunu bana sadece o derdi, Altın çocuk. Bir süre sonra ayıldım, arkamı hiç dönmeden odama ilerledim. Kızgındım, kırgınım her adımımda aldığım nefes hançer gibi sapanıyordu yüreğime. Snape e yakalanmadan kara göle gittim orda nefes alabilirdim. Eskisi gibi, en azından burada da gölüm vardı, sadık dostum ve onun sıcacık kucağı olmasa da kısa süre nefes alabilirdim. Tabi ben kara gölde iken kahvaltı başlamıştı çoktan. Orada göz yaşları dökerken kendimi çok kötü hissediyordum.

-Draco'nun anlatımı-

"Eninde sonunda seni yakalayacağım Altın Kız"

Öylece yerinde kaldı, elimde olmasa da 32 diş sırıtıyordum sonrasında ilerledi tam arkasından giderken bı anda anlamadığım şekilde Blaise beni tuttu, bu nerden çıktı şimdi diye içimden geçirmedim değil. Bana "naptın sen" dercesine bir bakış attı bende " ne var" dedim sadece, ve konuşmaya başladı.

Blaise: sen ne yapıyorsun? Kıza neden söyledin?
Draco:Sonsuza kadar saklayamazdım, napsaydim ölene kadar saklasamıydım?
Blaise: Astoria ile sevgilisin ve her gece birliktesiniz kızın nasıl algılamasını bekliyorsun boynuna fln mı atlayacaktı

Oflayarak kahvaltıya indim Pansy, Tom ve Mattheo ordaydı ama Vanessa yoktu gözlerim onu aradı hiçbir yerde yoktu bugün Astoria ile ayrılmayı düşünüyordum ama ilk önce onu bulmalıydım. Tabi Pansy' nin soru terörüne kapılmasam şimdiye bulmuştum. Pansy 1 saattir soru soruyordu. Sonunda çok yoruldum ve kalkıp gittim okulun içinde tür atıyordum, Vanessa' m ı arıyordum. Sonra aklıma eski günler geldi o ne zaman kötü hissetse gölümüze giderdi burada da kara göle gideceğini düşündüm ve yasak ormana doğru ilerlemeye başladım.

Oradaydı bacaklarını kendine çekmiş kafasını bacaklarının arasına gömmüş, yerde ağaca yaslanarak sessizce ağlıyordu. Yanına gittim, elimi omzuna attım kafasını kaldırdı ve bana baktı şimdi sanki ruhlarımız değişmişti, o sadece ağlayarak bana sarılıyor bense hiç konuşmadan ona sarılıp kafasını boynuma gömdüm, onun bana zamanında yaptığı gibi. Kendimden nefret ediyordum, benim yüzümden ağlıyordu bir süre sonra benden ayrıldı ve göle bakmaya başladı. Ağlaması durmuştu.

Draco: özür dilerim

Ağzımdan sadece bu kelime çıkıyordu, defalarca.

Elena: Yıllar sonra neden, neden beni buldun. Kaç yıl seni hissetmeye çalıştım durdum. Şu lanet olası yüzüğü neden takmadın. BEN YILLAR BOYUNCA SANA BİŞEY OLDU DİYE DELİRDİM HABERİN VAR MI SENİN?
Draco:Ne yaşadığımı bilmiyorsun Vanessa, zorundaydım çok üzgünüm
Elena: Ne yaşadın bilmiyorum ama insanlar verdikleri sözleri tutmalılar Malfoy. Yoksa söz vermenin ne anlamı kalır..?

Flashback:

Altın kız: Altın Çocuk
Altın Çocuk: hmm
Altın kız: birbirimize bir söz verelim olur mu ilerde yollarımız kesilse bile birbirimizi sevmeye devam edelim, başka bir kız veya erkek olmasın hayatımızda olur mu?
Altın Çocuk: Söz, söz Altınım söz

Flashback bitti kardeş

-Elena'nın anlatımı-

Draco: Vanss-