Denizin Ortasında

481 12 2
                                    

Ilgaz'ın ağzından
Ceylin'in ardından ne yapacağımı bilemiyorum.Kafayı yiyeceğim sanki.O olmadan benim hayatım bir zindan gibi.Gerçek bir sevdada korkusuzca savaşan , yüreğini ortaya koyan biriydi o. En azından benden cesurdu. Sevdası için o ölmeyi göze aldı ama ben alamadım. Kendimi denizlere vurdum ardından.Kendime bir tekne buldum şöyle eldendüşme bir tekne. Kendimi toparlayamadığım için işe de başlayamadım henüz. İçimden kendime binlerce defa küfürler ediyordum. Kurulan oyunun nasıl da içine çekildiğimi anlayamamıştım. Çok da güzel hedef şaşırtmışlardı. İkimize de ayrı plan hazırlayarak sonumuzu getirmişlerdi. İstanbul'da Karaköy kıyısından ayrılamıyordum çünkü sevdiğimi cansız halde o sularda o kıyılarda bulmuşlardı. Artık deniz de kanlıydı. Benim de ruhumdan silinmeyecek bir kan lekesi vardı artık. O ölmüştü. Mezarına gitmeye cesaret bile edemiyorum. Onu orada öyle düşünmek istemiyordum.Onu son gördüğüm yer benim için burasıydı bu sahildi.
Kendi kendime düşünürken akşam olduğunun farkına vardım.Tekneyi kıyıya demirledikten sonra uzun bir zaman sonrasında eve doğru gittim.İşe dönmem lazımdı. Çünkü vakit bu olayın faillerinin cezasını alması için hukuk mücadelesi vermenin zamanıydı. O da hayatta olsa benim başıma bunlar gelse mücadeleden kaçınmazdı.
Üstüme başıma çeki düzen vermeliydim. Saç sakal bana göre değildi. Ilgaz Kaya'nın dirayetinin bitmeyeceği mesajını vermeliydim.
Sabaha kadar evde yapılması gerekenleri yaptım. Apartman sakinleri yani ailem de beni kahvaltıya davet etmişlerdi. Dirençli kalmak için kendimi tamamen koyvermemeliydim. Onlarla zaman geçirdikten sonra işe gittim. Turgut Ali başsavcı oradaydı. Onu da kızıyla ve karısıyla tehdit etmişlerdi beni karımla ettikleri gibi... İkimiz de benzer yönlerden sınanmış iki adamdık. Tek fark vardı, onun kaybı yoktu şu anlık...
T:Ilgaz candaş, daha iznin vardı kullansaydın dinlenirdin.
I:Dinlenmeye ayıracak vaktimiz yok Ceylin'in... Katilillerini bulmak zorundayız.
(Dilim düğümlenmişti.Ceylin'in katilleri demek çok can yakıcı bir durum.)
T:Biz, gereken soruşturmayı yürütüyoruz Ilgaz. daha fazla yara almana müsade edemeyiz.
I:Daha fazla ne yaram olabilir ki?Sevdiğim kadının canını aldılar denizde...Öylece...Çaresizce...
T:sana başka bir davayı vermek zorundayım o zaman. Bu dosyayı alamayacağını sen de çok iyi biliyorsun. Kanun var nizam var.
I:*derince nefes alır* İyi tamam,verin.
T:Ilgaz'ın kafası dağılması için olayla alakasız bir cinayet dosyası verir*
I:sizin karınıza kızınıza da bir şey yapmış olsalardı siz de böyle duramazdınız.
T:Ilgaz savcım acına veriyorum bu konu burada kapanmıştır. Nokta.
Ilgaz iç ses:(O an Turgut Ali'ye demek istediklerimi diyemiyor oluşum daha da sinirimi tepeme attırıyordu ama bu dosyaylao ilgilenirken gizliden gizliye Ceylin'in dosyasıyla da pekalâ ilgilenebilirdim. )

Turgut Ali'nin yanından ayrıldıktan sonra dosyamın olay yerine gittim.
Öldürülen kişi tahmini 29 yaşında bir erkekti.Üstünden kimlik veya kimliğini belli edecek bir emare çıkmamıştı. Eğer şanslıysak sistemde parmak izi kaydı olan biridir de kimlik tespitini çabuk yaparız. Olay yerinde olan kolluk kuvvetleri de kaybımı biliyorlardı. Herkes başsağlığı diliyordu ama ben işime odaklıydım. Şu an çözmemiz gereken bir cinayet vardı ve zaman kısıtlıydı. Cesedin yakınına gittiğimde Ceylin'in kolyesinin elinde olduğunu gördüm. Bu olayın bana tesadüf(!) etmesi gözümü yaşartıyordu. Kolyenin delil torbasına konmasını izledim. Kolyenin oraya bırakılmasında kesin bir amaç vardı. Birileri bir şeyleri bulmamı istiyordu.

Durulmayan FırtınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin