Zeynep Sayar.23 yaşında Amerika'da moda tasarımı okuyor.Mardin'de Harun Sayar ailesinin biricik kızları.Aslında 5 çocuklu ailenin kızı.3 abisi ve 1 kız kardeşi var.
Harun Ağa kızının hiçbir şeyden mahrum kalmaması için ta Amerikalara okumaya gönderdi.Harun ağanın gönlü razı değildi bu işe ama gözdesi Zeynep'in isteği olsun diye 5 yılın biran önce geçip gitmesini bekliyordu.
-----------------
Hande'nin bilmem kaçıncı defa beni kaldırmak için odama girdiğini hatırlamıyorum bile .Şu kıza da yazık hani onu da benimle birlikte buralara kadar gönderdiler.Kızın hiçbir şikayeti yoktu aslında benimle birlikte Amerika'da üniversite okuyordu.Kız halinden baya memnundu.Babam sağolsun buralara kadar tek başıma gelmemi istemedi yanımda abim Mustafa'yı göndericeklerdi ama babamı ikna ederek Hande'nin yanımda gelmesini sağladım.Hande bizim konakta çalışan Melek teyzenin kızıydı.İkimiz birlikte beraber büyüdük.Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi hala da öyle...İyi ki abim yerine Hande geldi.Artık kızı uğraştırmak istemedim ve yatağımdan kalktım.
"Hele şükür be kızım kalkabildin." diye söylendi.Yanına gidip kollarımla onu sardım.
"Sen olmasan ben napardım ya." dedim.İyice sıkmaya başladım.
"Zeynep nefes alamıyorum." dedi.Gülerek kollarımı bedeninden çektim.
"Zeynep hadi oyalanmayı bırakta hazırlan ve çık.Bugün büyük gün sunumun var!" diye carladı.
"Sen benden daha da heycanlısın Handecik.Sakin ol.Hemen hazırlanıp çıkıyorum.Sen hazır mısın?"
Kafasını sallamakla yetindi.Hemen banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp,dişlerimi fırçaladım.Dolabımın önüne gelip akşamdan hazırladığım siyah kısa elbisemi giyip,hafif makyajımı yaptım ve hazırlandım.Handenin aşağıdan gelen sesi ile birlikte topuklularımı giyip aşağıya indim.Arabaya binmemle dosyalarımı karıştırmam bir oldu.Dün akşam on kere kontrol etmiştim ama son anda bir asliklik çıkmasını istemiyordum.
Arabanın okulun önünde durması ile Hande'nin yanağına öpücük kondurup arabadan apar topar çıktım.
"Kendin ol yeter Zey.Seni seviyorum.Herşey çok güzel olucak." diye bağırdı arkamdan Hande. Dedikleri ile içime su serpmişti.Aslında herşeyin çok daha güzel olucağını biliyordum yani yaptığım tasarımları beğenmezlerse sonunda ölüm yoktu ama yine de beğenirlerse kendi adıma özel defilem olabilirdi.Toplantı salonuna gelip bana verilen alanda tasarımlarımı karşımda ki insanlara aktardım.İşinde ehli olan insanlar sunumun bitmesiyle beni tebrik edip kendi hallerine geri döndüler.Yaptığım sunumla kendimden emin adımlarla toplantı odasından çıkarken Sertaç'ın kollarını bedenimde hissettim.
"Sertaç şu ahtapot kollarını bedenimden çekersen daha mutlu olucam."
"Uff Zeynep seni tebrik de mi edemicez?"
"Off tamam ama kısacık bir sarılma olucak.Uzatma!"
"Tamam gel buraya başımın belası." diyerek beni kollarının arasına çekti.O meşhur sedir ağacı parfümünü içime çektim.
"Sunumun güzel geçmiş prenses tebrik ederim."
"Teşekkürler Sertaç." Sertaç'la ayrıldığımızda Hande'nin pis bakışları ile karşı karşıyaydım.Yanımaza gelerek:
"Şu yaptıkalarını Harun ağam görseydi seni vururdu." demesiyle Sertaç'ın dudaklarının kıvrıldığını gördüm.
'Kıskandın mı?Hem arkadaşımı tebrik ediyorum.Yemiyorum ya kızı." diye patladı Sertaç.İkisinin dalaşmasını izlemeye bayılıyordum ama şuan benim yüzümden kavga etmelerini istemiyordum.Sertaç'tan bize kahve almasını istedim oda beni kırmayarak kavgaya son verdi.Kantinde masaya oturduğumda telefonumun mesaj sesini duydum.Kız kardeşim Elif'in birkaç defa cevapsız aradığını gördüm.Son olarakta mesaj atmıştı.
Kimden:Eliff.
Abla acilen bana geri dönüş yapman lazım.Burada işler karıştı.
Mesajını görünce biran duraksadım. Durum değerlendirmesi yapıyorum eğer o kadar acil birşey olmasaydı Elif bana kesinlikle abla demezdi aramızda 2 yaş vardı.Hande'nin yanından ayrılarak daha sessiz sakin olan bir yere geldim.Elif'i numarasına basarak telefonun aramasını bekledim.Çok kısa sürede açtı.
"Alo abla?"
"Elif ne oldu?Çok merak ettim."
"Abla bizim süper zekalı abimiz Mustafa kız kaçırmaya yeltenmiş ama eline yüzüne bulaştırmış ve yakalanmış."
"Mustafa abim mi?Hangi kızı kaçırmış?"
"Yağmur! Abla kaçıramamış yakalanmış diyorum ya sana!"
"Hangi Yağmur?"
"Abla sen salak ayağına mı yatıyorsun!Hangi yağmur olabilir?!Tabi ki de Ali Ağa'nın kızı Yağmur'dan bahsediyorum.Mardin'de o kadar kız var sen git Ali Ağa'nın kızını kaçır.Abimde eceline susamış mübarek."
"Sus Elif.Abimin hatası Ali Ağa'nın kızını sevmek olmuş.Yağmur çok güzel ve iyi bir kız sende biliyorsun."
"Tamam abla hemen kızma.Esas olay şu Ali Ağa abimi affetmiyor.Berdel olucakmış.Onların kızına karşı bizden kız alınacak.Kızı da küçük ağa seçicekmiş.Resmen pazardan domates seçiyorlar sanki!"
"Ozan'la mı evlenmek zorundayız biz şimdi?"
"Abla Amerika'ya gittin tüm Mardin'i unutmuşsun!Ozan ikinci oğlan ondan önce Hakan var.Şu yakışıklı olan." demesiyle kendime geldim.Bulut...
Ben Amerika'ya giderken bunlar Hakan'a kız bakmıyorlar mıydı ya!Ben niye buralara kadar geldim.Demek ki evlenmemiş.Yada evlendi ikinci bir eş arayışında.Kuma getirecek piç!
"Elif'ciğim güzel kardeşim Hakan evlenmedi mi?" diye soru sorarken kardeşime,kalbim ile beynim arasında ki bağı hissetmiyordum artık.Elif uflayarak oflayarak tepkiler verirken 1 yıl yaşlandığımı hissettim.Aslında bir iki saniye geçmişti de gelde kalbime anlat!
"Uf Zeynep ya sen nasıl üniversiteyi kazanıp oralara kadar gittin bak şuan çok merak ettim."
"Elif uzatmada soruma cevap ver!Kızmaya başlıyorum bak!?"
"Tamam tamam ablaların bir tanesi sen sinirlenme yeter.Hakan evlenmedi ve ben ya da sen onun karısı olucaz.Ama benim gönlüm Hakan'da değil ki."
Bunların söylerken sadece "Hakan evli DEĞİL." cümlesini duydum ve rahat bir nefes aldım.Diğer dediklerini duyamadım bile kalbimin gümlemesinden duyamamıştım.
"Elif kapat bavulumu hazırlayıp geliyorum." dememle elimle ağzımı kapatmıştım.Birden ağzımdan çıkmıştı.Allah'ım ne demiştim ben öyle.
"Tamam abla ben kapatayım sende hazırlan hemen gel.Seni seviyorum,ilk uçakla gel." demesiyle telefonu yüzüme kapattı.Ah be ablacım hani ablaya saygı...
Telefon kapandıktan sonra telefona boş boş baktıktan sonra kantine Hande ve Sertaç'ın yanlarına gittim.İkiside meraklı gözlerle bana bakıyordu.Hande artık çıkar şu ağzında ki baklayı der gibi bakmaya başlayınca sakince sandalyeye oturdum.
"Benim Mardin'e dönmem gerekiyor." dememle Hande'nin ağzının açılması bir oldu.
"Hemen mi gitmen gerekiyor?"
"Berdel olucakmış.Gitmem gerekiyor."
İkiside şaşırdı.
"Hani sen benim olucaktın berdel de nerden çıktı." dedi Sertaç.
Onun öyle demesiyle yaptığımız anlaşma aklıma geldi ve gülümsemeden edemedim.Biz bu Sertaç'la eğer ileride evlenemezsek evde kalırsak birbirimizle evlenicektik.Tabi ki de böyle birşey olmayacaktı ama biz yine de kendimizi sağlama almak istemiştik.
"Aptal sana kalacağıma evde kalırım daha iyi." deyip Sertaç'ın omzuna vurdum.
"Kızım şaka maka gerçekten de evlenicek misin sen şimdi?" Sertaç'ın böyle demesiyle omuzlarımı silktim.
"Kimin evleneceği belli değil ağanın oğlu kimi isterse onu alıcak.Şimdi hiçbir şey belli değil."
"Nasıl yani sizi seçicek mi?Abi şimdi ağanın oğlu olmak vardı!" diye sitemlere girdi Sertaç.
"Sen bilmezsin.Ağa kimi isterse onu alır." diye cevap verdi Hande.
"Bende geleyim mi düğüne be?"
"Zeynep sen bu çocuğa çok yüz veriyorsun birde düğüne bende geleyim mi diyor pişmiş pişmiş." Hande Sertaç'a sinir olmaya başlamıştı.
"Hey birbirinize sataşmayı bırakın.Hadi Hande eve gidip hazırlanmamız lazım.Mardin'e geri döniüyoruz."
"Zeynep tamam arkadaşlarımla vedalaşıp geliyorum.Sen önden git hazırlan benim çok hazırlayacağım birşey yok."
Sertaç'la vedalaştıktan sonra eve gittim.Eşyalarımı hazırladım.Tabi eve gelir gelmez uçak biletlerini de ayırtmıştım bu akşam yedi de yolculuk vardı.
Herşeyim hazırdı Hande'nin gelmesini bekliyordum.Kapının çalınmasıyla Hande de geldi.Arkasında Sertaç da vardı.Esaslı çocuktu bizi uçağa bindirip kendi hayatına devam edicekti.Kendime not eğer evlenen ben olursam düğüne Sertaç'ı davet etmeyi unutma!
Hande'nin de hazırlanmasıyla bavullarımızı yüklendik.Hep beraber havaalanının yolunu tuttuk.Kontrol noktalarından geçerek eşyalarımızı bıraktık.Artık geriye saatin gelmesini beklemek kalıyordu.Kafeye gidip kahve eşliğinde Sertaç'la son muhabbetimizi yapıcaktık.Öyle de oldu.Artık uçağa binme vaktimiz gelmişti.Tek tek Sertaç'la vedalaşıp uçağın yolunu tuttuk.Hayatımın geri kalan kısmı için sabırsızlanıyorum.
Bulut kimi seçicek?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Zoraki Evlilik.
General FictionO'nun yüzünden memleketinden ayrılmıştı hatta ülkesinden hepsi Bulut içindi. Bulut'a düşen görev ise ağalığına devam etmekti ve kendisine eş seçmek... İkisi içinde olaylar ciddileşiyor.