187 18 27
                                    



✎...

"Neden bu kadar katısın Rin?"

Azure gözlü çocuk genç olana sorarken bir bıkkınlık içindeydi, birlikte çok fazla zaman geçirmemişlerdi ve çoğu zaman düşmanlardı ama hiç bir zaman onun gülümsediğini görmemişti.

Kardeşini yendikten sonra bile...

Belki de merakı bu yüzdendi, Blue Lock'a geldiği sürede söylediği tek şey buydu neredeyse...

"Bu seni ilgilendirmez, kapa çeneni."

Her zamanki huysuz tonu duymuştu yine ama bu sefer bir hakaret yoktu, bu da bir gelişme diye düşünerek hafifçe gülümsedi. Belki de aklında fazla kurmuştu ki duyduğu sesle irkildi.

"Saçma salak bir şekilde neye gülüyorsun, mankafa?"

Ve dudakları düz bir çizgi halini alırken bir şey söylemek yerine başını eğdi, her zaman bu kadar kırıcı olmak zorunda mıydı? İsagi artık yorulmuştu bu kadar çabasının boşuna gitmesinden. Demek ki Rin hala onu bir şeyi olarak görmüyor...

Sessizce oradan ayrılırken bundan sonra kendisine kızmaya devam etmeyi de bıraktı, artık daha fazla kendini yormayacak ve aşkını kalbine gömecekti.

Ama hayat buna kolayca izin vermeyecek gibiydi, sürekli Rin karşısına çıkıyordu. Gerek sokakta, gerekse televizyonda bazen antrenman yaparken ki park ya da başka bir yerde... Elbette bunu kasıtlı olarak yapmıyordu. Çoğunlukla Bachira neredeyse oraya gidiyordu çünkü aralarındaki dostluk zamanla artmış, geçmişten geriye kalan tek güzel şey olabilirdi de.

Herkes kendi hayatına bakıyordu, o hariç...

Bir gün tekrar karşılaştıklarında İsagi onu fark etmemişti, bu uzun olanı sinirlendirmiș ve saçma sapan bir kavgaya neden olmuştu.

"Neden sürekli beni takip edip ardından umursamıyorsun piç kurusu?!"

Onu yakasından tutup duvara çarptığında öfke tamamen ele geçirmişti ve kontrolünü kaybetmişti. Rin kendisinin olan şeylere karşı aşırı kıskanç birisiydi ama neden onun için çöp bile olmayan bu çocuğu bu kadar önemsiyordu?!

" Neden beni rahat bırakmıyorsun?! Artık hiç bir şey bile değiliz! Nefesimi tüketmeme bile değmezsin."

Rin öfkesini kusmaya devam ederken Isagi sadece ona baktı, gözleri dolmaya başlarken...Bunu hak etmiyordu... Kesinlikle hak etmiyordu. Neden bu kadar zalimdi?

"Bırak beni...bir daha karşına çıkmayacağım."

Sesini güçlü tutmaya çalışıyor ama o buruk ton belliydi bile. Zayıf bir şekilde onu itip tutuşundan kurtulurken çok geçmeden gözyaşları düşüyor, gerçek yüzüne çok sert bir şekilde çarpmıştı.

"Senden nefret ediyorum Isagi Yoichi. İğrenç birisin, aptal ve çocuk."

Adımları onu karanlığa sürüklerken duyduğu son sözler üzerine tamamen kaybetmişti kendini. Nereye gittiğini bile bilmeden yürüyor, en başa dönmüş gibi hissediyor ama aslında her şeyin sonuydu bu.

Sessizlik etrafı sardığında arkasından bakmayı bırakıp önüne döndü, onu duvara çarptığında yere bir şey düştüğünü fark etti, küçük bir şey. Eğilip aldığında bunun bir kolye ucu olduğunu anlaması anca mümkün olmuştu, muhtemelen kırık bir şeyin parçası. Yinede alıp cebine attı, çöpe atacağını düşünerek kendini kandırdı. Aslında hoşuna gitmişti çünkü parça ona yarım bir şeyi hatırlatmıștı, sanki kendisini tanımlıyor.

Eve doğru ilerlerken her şey normal gibiydi, kendini iyi hissediyordu içindeki öfkeyi kustuktan sonra. İsagi pici onu bir daha rahatsız edemeyecekti artık.

Eve vardığında farkında olmadan cebindeki parçayı çıkarıp incelemeye başlamıştı bile yatağına uzanırken. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu, pahalı bir şeye benzemiyordu da. Él yapımı gibiydi...

Sıkılıp telefonu ile oynamaya başladığında bir arama beklemiyordu, özellikle nefret ettiği o şizofren piçten gelmesini. Numarasını silse de onun aradığı belliydi çünkü kişisel telefonunu verdiği ve kayıtlı olmayan tek kişi vardı.

"ONA NE YAPTIN SENİ PİSLİK HERİF!"

Ve telefonu açar açmaz bu bağrıș yüzünden keyfi kaçıp sinirlenmiști bile.

"NELER OLUYOR AMINAKOYAYIM?!"

Ve ardından daha fazla bağırmak istese de odasının kapısı açıldığında telefonu hızla kapatıp gelen kişiye döndü. Annesinin bembeyaz yüzü ile karşılașmayı beklemiyordu, kadın titrek bir şekilde oğluna sarılırken Rin hiç bir şey anlamamıș bir şekilde duruyordu sadece.

"Rin...oğlum... Sen ne yaptın?.."

Neler oluyordu böyle?! Neden herkes onu suçluyordu aynı şey ile? Ama annesine küfür edemezdi bu yüzden dişlerinin arasından tısladı.

"Ne yapmışım ben?"

Ardından annesi hıçkırarak ağlamaya başladı, kadının sesi anlaşılamazken bir süre sonra içeriye giren polisler yüzünden Rin de dondu kaldı.

"Itoshi Rin, Isahi Yoichi'yi kasten öldürme şüphesi ile tutuklusunuz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

꒒ꄲꇙ꓄ 𝚂𝚞𝚗𝚜𝚑𝚒𝚗𝚎 ¦ 𝐑𝐈𝐍𝐒𝐀𝐆𝐈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin