Gözleri mavi bile değilken , adamın adını Deniz Gözlü koymuş kadın .
Adam sabah ilk iş , kumsala gitmiş , gözleri ile kumsala taramis , kadın yok . 'Martı kadın , neredesin?'demiş , 'neredesin ? ' Beklemiş ... Beklemiş ... Yok Martı Kadın. ; gözlerine hüzün düşmüş , karanlık çökmüş , omuzlari dusmus dönmüş denize ardini gidcekken bir çığlık duymuş . Bakmış kimseler yok uzaklara bakmış Martı Kadın ...
Marti Kadın kumsala inerse , deniz gözlü adamı görme korkusunu yaşarmış ... İçinde beliren fırtınalara isim verememesine şaşırıyor . Ordan oraya savruluyormus kalbi ... 'Şimdi ,' demiş 'artık yakamozlar düşmüştur denizin üstüne , deniz gözlü adamın gözleri gibi .... ' Tutamamis kendini koşmuş kumsala ....
Kadın Görmüş tam denizle kumsalin birleştiği yerde adamı ... Her iki yanında deniz , her iki yanında yakamozlar . Uzatmış ellerini adama denizden bir meltem esmis hafiften saçları dağılmış . Adam tutmuş ellerini kadının , saclari deniz kokuyormus kadının . Adamın saçları ise dağ çiçekleri ...Sabahın ilk saatlerine kadar el ele oturmuş Martı Kadın ile Deniz Gözlü adam . Ay batmamak için , günes dogmamak için direnmiş zaman zalim kayivermis avuclarindan ... Kaybous birer birer onlara aşk şarkıları söyleyen yakamozlar ... Güneş bulutlara saklanmış , bulutlar yagmis gözlerine ... Adam ,' Ovalar beni beklemekde , ' demiş . Marti Kadın , " Git O Zaman ,' demiş . Martı Kadın bakmış deniz adamın gözlerine . Yakamozlar ... Yakamozlar yokmuş ...
Adam gitmiş ... Ovalarina ... Gülen gözlerini kumsalda bırakarak ... Martı Kadın kendine iyi bak Deniz Gözlüm demiş .... Denizler ülkesinde her gece kumsalda deniz adamın gozlerini aramış yakamozlarda ... İki damla yaş düşmüş denize gözlerinden ... Ve Sessiz Çığlıklarla Yakamozlar İnlemis ...