pamuk şeker

74 9 43
                                        

Asko kukiskolarim bu bolumu de texting yapmak isterdim ama olmaz yani çok eksik olurdu.
Hem jikookun kendi içlerinde neler hissettiklerini öğrenmiş olucaksiniz hemde olaylari detayli olarak bilebilceksiniz bence böyle daha iyi
Neyse babay

Kıvırcık saçlı oğlan bar tezgahına yaslanmış, yavaş yavaş elinde ki kokteyli yudumluyordu.

Buranın boğuk atmosferi, nefes almasını güçlendiriyordu. Kulağının duyduğu yükses müzik ve insanların bağırış sesleri birbirine karışıyor, kıvırcık oğlanın kafasını duvara vurma isteğini arttırıyordu.

Etrafına göz atmak istedi. Bayık bakışlarını kaldırdığı gibi pembe bir kafa görmüştü.

Kafasını pembe kafaya sahip kişiye çevirdiğinde içinde bir yerlerin kasıldığını hissetti.

Bu Jimin'di!

Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve tekrar baktı. Kuşkusuz oydu.

Elini kalbine koydu. Hayır bu kadar hızlı atmamalıydı.

Bir insana her şey mi bu kadar çok yakışırdı?

Toz pembesi saçları yumuşacık görünüyordu. Bir kere dokunmak için nelerini vermezdi.

Yine kirazlı parlatıcısını sürmüştü.
Tadına bakmayı her şeyden çok istiyordu.

Pamuk şekere benzetti bu tatlı çocuğu. Güzel, narin ve bir o kadar da etkileyici.

Kıskandığını hissetti. Çünkü tıpkı onun ki gibi herkesin bakışları sevdiği adamın üzerindeydi. Elleri kendiliğinden yumruk hâlini almıştı.

"Jungkook kendine gelsene amina koim!"

Yoongi kulağına doğru bağırdığında sinirli bakışlarını ona çevirdi.

"Ne var?"

"Ağzının suyu aktı dimi iki saattir çocuğu süzüyorsun piç phwuaha!"

Dilini yanağında gezdirdi sertçe.

Evet tam da öyle olmuştu.

Jimin sırtında pembe kanatlar olan ceketiyle ve altına giydiği deri pantolonuyla lanet seksi görünüyordu.

(...)

Beyaz tenli üzerinde toplanan bakışları hissedebiliyordu. Sırıttı beğenilmek hoşuna gidiyordu.

Eline aldığı kokteyli içtiği sıra, gözleri en arka koltuklardan birine oturmuş "eski" sevgilisine kaydı.

Ona yiyecekmiş gibi bakıyordu.

Tek kaşını kaldırdı buna karşın,o ise bakışlarını çekmemiş hatta beyaz tenlinin alt taraflarına bakmaya başlamıştı.

Aldırmadı Jimin.

Kokteylini içmeye devam etti.

"Seokjin nerde?"

Hoseok'a sorduğunda namjoon ile olduğunu öğrendi.

En azından birileri mutluydu.

Az sonra yanına biri oturmuş ve içkisini elinden almıştı.

Kafasını çevirip adama baktı Jimin.
Yakışıklı biriydi.

"İçkin güzelmiş. Tıpkı senin gibi."

Beklemediği iltifat karşısında şaşırmıştı beyaz tenli. Gülümsedi.

"Teşekkür ederim."

"Kaç yaşındasın?"

"19 ya sen?"

luckyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin