.

234 44 221
                                    

UYARI:Bu ficte yazılan her şey kurgudur ve gerçekten tamamen bağımsızdır. Kin ve düşmalığa davet etme amacı güdülmemiştir

(Not: Amerikalılar tarih yazarken ay ve günü ters çeviriler. Yani 9/11 tarihi 11 eylüldür)



Nefret, içimizdeki en güçlü duygulardan biridir. Kimimiz nefretimizi bastırmanın yolunu bulurken kimimiz canımızı acıtacak, belki de hayatımızı karartacak eylemlerde bulunuruz. Bu güçlü duyguyu kontrol etmeyi bilen kişiler size hükmedebilir, hatta sizi bilincinizi ele geçirebilirler.

Bugün nefret adlı bu duygunun bir insanın hayatını nasıl kaybettiğini anlatacağım.

Lee Minho, bilinen adıyla "J.Alex"

Adının anlamını daha sonra anlatacağım, bu isme neden ihtiyaç duyduğunu da.

Kendisi insan duygularından esinlenerek yaptığı sokak çalışmalarıyla bilinir. Genellikle olumsuz duygulardan esinlenir. Boya darbeleri o kadar agresiftir ki aradan yıllar geçse resim hep orada kalacakmış gibi görünür. Bilindiği kadarıyla şuan kapalı olan bir üniversitede hukuk bölümü okumuş. Bazı insanlar okulun kapatılmasıyla doğrudan ilgili olduğunu düşünüyor. Bana kalırsa doğrudan olmasa da kesinlikle bir alakası var. Tarihi ve başarısı çok önemli olan bir üniversitenin birden kapanması hayra alamet değildir, bilirsiniz.

J. Alex'in önemli özelliklerinden biri ise hiç kimse tarafından tanınmamasıdır. Gerçek ismini bilen kişiler bir elin parmağını geçmez. O kişiler de ölümüne bir sırmış gibi tutar bu ismi. Sosyal medya hesapları yok, çalışmalarını kimsecikler yokken yapar, çoğu zaman gece.

Peki Lee Minho nasıl bu hale geldi? Öncesinde bu kişinin adı dahi duyulmazken nasıl bir anda ün kazandı? Resimlerindeki agresfiliğin sebebi neydi? Polislerin onu aramasındaki sebep sadece vandalizm miydi, yoksa başka suçlar da var mıydı?

Bugün 11 Mayıs 2023, bu hikayeyi Türkiye'den yazıyorum Takvim yapraklarımızda ve kordinat verilerimizde geriye gidiyoruz şimdi.

11 Eylül 2012.



Amerika Birleşik Devletleri.

İnsanlar panik içerisinde. Maya takviminin son yılı olan 2012, insanlarda panik yaratmıştı.

Lee Minho, ABD'nin seçkin üniversitelerinden birinde okumaya hak kazandığından dolayı tek başına California eyaletine gelmişti. Tabi o kıyamet yılı gibi saçmalıklara inanmıyordu. Yaşıtlarından daha olgun olduğu açıkça görülen Lee Minho babasının yolundan giderek hukuk okuyordu.

"İnsanlar kanunlara uymalıdır, çünkü kanun toplum üzerinde uyumu ve düzeni sağlar."

Bu sözler Lee Minho'nun zihninde adeta dua gibi ezberindeydi. O, kanunlarla büyümüş yüksek mevki insanıydı. Dünya'nın en prestijli okullarından birinde okuyordu.

Şehirde bulunalı 1 ay olmuştu. Hala bazı yerleri bilmese de günlük olarak gittiği yerleri ezberlemişti. Bir gün evine giden yolda yürürken bir çıtırtı duydu. Ama etrafta bir hayvan bile göremedi. İkinci kere aynı sesi duyunca merakına yenik düşüp sesin nereden geldiğini bulmaya karar verdi. Küçük bir sokağa girdi. Yine kimsecikler yoktu. Kafası karışmış bir biçimde ilerlerken. Yanında bir esinti hissetti. Halbuki havada tek bir bulut yoktu. Rüzgâr desen hiç...

Anlık bir göz kararması ile kendini başka bir sokakta bulmuştu. Ve önünde asyalı olduğu açık bir çocuk vardı. Üstünden maddi durumunun iyi olmadığı ve asi olduğu belli oluyordu. Eliyle Minho'nun ağızını kapayarak konuşmasını engelliyordu.

9/11 - minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin