6

972 88 32
                                    

Hoseok-Jungkook

Hoseok: jungkook
bari bir ses ver
kendini kilitledin odaya
yuzunu gostermiyorsun anladik
bari kapının arkasindan olsun konuş benimle
bak kiracagim en sonunda
sonra masraflari bana kilitleyeceksin
görüldü
23.04

gulsene orospu
görüldü
23.05

sikeyim agliyorsun dimi|
jungkook
farkindayim bir süredir terapiye gitmediginin
kimseyle bu durumu paylasmiyorsun
herkesten gizliyorsun ama
bunu bilen biri olarak
benimle konusabilirsin
sorun ne
neden bıraktın tedaviyi
görüldü
23.08

Jungkook: seni eve alan aklima sokayim
git hyung
yoksa ofke nobeti gecirip o kapiyi
ben senin kafanda kiracagim

Hoseok: ilaclarini da mi biraktin
görüldü
23.10

sikeyim umrumda değil tamam mi
ofke nobeti gecirip
kemiklerimi kirsan bile umrumda degil
daha iyi mi hissedeceksin
yap amina koyayim
yapmazsan adam degilsin
orospu cocugu
görüldü
23.10

*

Jungkook'un odasının kapısı hışımla açıldığında sırtını bu kapıya yaslamış vaziyette oturan Hoseok'un sırtı süratle yere çarptı. Az önce mesaj yazdığı telefon rastgele odanın bir köşesine fırlarken Hoseok ne olup bittiğine anlam bile verememişken Jungkook'un elleri tarafından tutularak ayağa kaldırıldı. Saatlerdir göz yaşı döktüğünü belli eden Jungkook'un kıpkırmızı gözlerinde fark ettiği kırgınlık öyle canını yaktı ki, canının yanmasına karşılık dudaklarının ucuna kadar getirdiği küfürü hemen yuttu. Jungkook'un kapıyı hemen açacağını tahmin etmediği için hazırlıksız yakalanmıştı. Onu kışkırtmaya devam mı etmeliydi yoksa ona sarılıp bu duygusal düğümü çözmesi için ona yardım mı etmeliydi? O daha bunun hesabını bile yapamamışken Jungkook'un dövmeli eliyle yanağına koca bir darbe vurması bir oldu.

Jungkook, Hoseok'un inlemesini işitirken onun geriye doğru sedelememesi için diğer boşta kalan eliyle de onun yakasından tutmuştu sıkıca. İkinci bir yumruğu daha geçirdi yaşların aktığı gözlerinden ardından Hoseok'un suratına bakarken. Üçüncü yumruktan sonra Hoseok'un dudağının patladığını ve bu kanın kendi eklem boğumlarına bulaştığını fark edince onu yakasından savurarak giysi dolabına doğru bedeninin çarpmasını sağladı. Elindeki kanı temizlemeye tenezzül bile etmeden yatağına sırt üstü uzanıp tavana dikti yaşların hala süratle aktığı gözlerini. Hoseok, sırtının çarptığı dolapta hafifçe yere kayarak zemine oturdu ve bacaklarını kendisine doğru çekip acıyan yüzünü buruşturarak elinin tersiyle dudağından çenesine akan kanı sildi.

"Git hyung."

"Şimdi bedel ödemişken asla gitmem." Başını arkasındaki dolabın aynalı kısmına yaslayıp çenesini hafifçe havaya kaldırdı. Yaklaşık 10 dakika boyunca sessizlik hakim oldu koca yatak odasında. Odada abajur ışığı da dahil hiçbir ışık yanmıyordu. Yalnızca tül perdeden içeri vuran sokak lambasının sarı aydınlığı içeri dökülüyordu. "Taehyung yüzünden bu haldesin. Sen bunu kendine itiraf edemesen de durum bu. Yıllar önce seni farkında olmadan parçalara ayırmış olan adama aklınca huzursuzluk vermek istedin. Onu öfkelendirmek istedin, şaka yollu da olsa kendi içinde ona karşı sakladığın hakaretlerini sıralamak istedin. Taehyung sana karşı gardını almadan önce bu durumdan memnundun da. Çünkü tek taraflı olarak yalnızca sendin huzursuzluk veren."

"Kes sesini Hoseok."

"Taehyung sana karşılık vermeye başladığında ise durum değişti. Yıllar önceki o basketbol sahasına düşüverdin. Zorbalığa uğradığın, yetersiz ve aşağılık hissettirildiğin o anın pençesindeymiş gibi hissettin. Ancak hakkını vermeliyim ki bunu hiç yansıtmadan Taehyung'un hamlelerine bir şekilde karşılık vermeye devam ettin."

disaesed | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin