: deprem oldu.
iyi misin?
: ne zaman duracaksın?
: sanki sana bunu daha önceden söylemiştim.
cevabımı alır almaz gideceğim.
: Jungkook
sana cevabını verdim
: hayır Jimin.
vermedin.
: Jungkook
: eğer beni sevmediysen neden beni kurtardın?
: belki de sadece korkmuşumdur
: neyden?
: sen düştükten sonra
belki de ben suçlu olacaktım
beni sorugulayacaklardı
: ?
: ne?
: neden seni sorgulasınlar?
: yanında ben vardım
: bilmiyorum tanımıyorum diyebilirdin.
demeyi tercih etmedin.
sırf uğraşmamak için beni elimden tutup indirdin, yalvardın, ağladın ve bir de öptün mü?
: onlar seni mutlu etmek içindi
bağlanacağını düşünmedim
: beni mutlu etmek mi?
ve bağlanmak?
Jimin biz sevgiliydik,
bizi sen yaptın biz mutluyduk.
: hayır Jungkook biz sadece yakın arkadaşlardık
ve benim bir kız arkadaşım var
onu çok seviyorum
seni ordan indirirken
korkuyordum
yaptığım her şey bi anda oldu
: Jimin?
: konuşmama izin ver sana cevabını veriyorum
: peki.
konuş Jimin.
: seni kurtardım ama kim olsa kurtarırdım
ve öptüm evet ama bir anda oldu
: bir an mı?
: bak biliyorum evet ama o an bilemezdim
uzun bir zaman geçti eğer orada ölseydin
kendimi suçlu hissederdim
: suçlusun.
beni öldürdün.
: ben de seni kurtarmayı seçtim çünkü
kendimi affetmezdim
: beni öldürdün.
: hayır öldürmedim
: Jimin Jungkook'u sen öldürdün.
: hayır
yanılıyorsun
sana cevabını verdim artık yazmayı kes
: Jimin beni sen öldürdün.
: şunu demeyi kes
ben kimseyi öldürmedim
: beni öldürdün.
: hayır
: Jimin?
: Jungkook seni öldürmedim
yemin ederim denedim
olmadı Jungkook yapamadım
yetişemedim
: Jimin?
: Jungkook
iyi değilim
: bu kötü.
ben de,
görüldü