Telefonumu tekrar elime alıp Jisung ile olan mesajlarımıza girdim. Sabah sana link atarım demişti ama atmamıştı, üstelik saat şuan gece yarısına yaklaşıyordu. Dayanamayıp Jisung'u aradım.
-"Hani link atıyordun? Nerde?"
-"Kapıyı aç birlikte bakarız."
Telefonu yatağın üstüne atıp kapıyı açmaya gittim. Jisung gerçekten de kapının önündeydi. Elimle göstererek onu içeri davet ettim, incelemesi gereken yer ev iken o sadece bana bakıyordu. Adımlarım odaya doğru giderken o da peşimden geldi.
"Bana atacağın video ne hakkındaydı?"
"Gay videosu, sakso falan çekiyorlardı.. Öyleli."
Başımı sallayıp odaya girdim. Jisung da odaya girdiğinde kapıyı kapatacaktım, bu yüzden arkamı dönmüştüm fakat Jisung'un beni duvara yaslamasıyla bu düşüncem uçup gitti.
"İzlemek yerine gerçeğini yapmaya ne dersin?"
Kirazdan bile daha koyu duran dudakları dikkatimi çoktan dağıtmışken sorduğu soru ile hafifçe sırıttım. Ardından yerlerimizi değiştirdim ve iki bileğini de başının üstünde sabitleyip onu derin bir öpüşmeye çektim. Anında karşılık verirken kendisini bana sürtmeye başlamıştı.
Ellerini indirip boynuma dolarken karşı çıkmadım ve tek elimi ensesinden saçlarının arasına, tek elimi de yanağına yerleştirdim. Adımlarım geri geri giderken sırtım yatakla buluşunca dudaklarımızı ayırdım. Jisung'u üstümden itip yan tarafa düşmesini sağladıktan sonra yatağın yanında dizlerimin üstüne çöktüm, tam olarak önünde duruyordum.
"Sakso demiştin öyle değil mi?"
"Hmhm, öyle demiştim Lixie~."
Ellerim pantolonunu bulunca o da yattığı yerden doğrulmuş, oturur bir pozisyona gelmişti. Dudaklarımı ısırdığımı fark ettiğimde ne zamandır onu bu kadar istediğimi düşünmüştüm.. Jisung'u ilk gördüğüm anda onunla yatmak istemiştim...
Jisung tek eliyle çenemi tutup kendisine bakmamı sağladı.
"Lix, seni öptüm fakat bunu yapmak zorunda değilsin. İstemezse-ah..."
Tırnaklarımı penisine bastırmam ile cümlesi yarım kalmıştı.
"İstemiyor olsam şuan önünde diz çökmüş olmazdım."
Jisung kalçasını kaldırarak pantolonunu ve iç çamaşırı çıkartmama yardımcı oldu. İnce bacakları ve hafif koyu olan teni benim açık tenimle çok iyi bir uyum yakalamıştı. Bu uyuma gülümseyip iç çamaşırıyla birlikte pantolonunu da çıkardım.
Penisin ucunu ağzıma alıp bir emzik edasıyla emmeye başladım. Yarısına kadar ağzıma aldığımda hafifçe dişlerimi sürttüm. Ağzımdan çıkan ıslak sesler Jisung'un inlemelerine karışarak odayı dolduruyordu. İnlemeleri beni delirtmeye yetiyordu.
Penisini ağızımdan çıkarıp dilimle kasıklarından başlayarak beline kadar yaladım. Kasıklarında ve beline bir kaç kez ısırıp emerek iz kalmasını sağladım. Kan toplayan yerleri görünce tekrar güldüm.
Jisung ellerini saçlarıma çıkardı. Saç diplerimden tutarak başımı havaya kaldırdı, yüzüme yaklaşıp konuşması dizlerimi titretmişti.
"Devam et Lix, sadece devam et."
Dudaklarıma sert bir öpücük bırakıp elini saçlarımdan çekti. Bende penisini tekrar ağzıma alıp ilk önce dilimde ıslattım, ardından hepsini ağzıma alarak gel git yapmaya başladım.
Jisung'un inlemelerinden memnun olduğunu anlıyordum, bu inlemelerine daha çok yükseliyordum. Bir yandan da dizimi penisime bastırmaya çalışmıştım.
"G-geliyorum.."
Dediğinden sonra yüzüme baktı, ben ise penisi ağızımdan çıkardım ve ellerimle gel git yaparak dudaklarımı araladım. Jisung boşaldığında spermleri dudaklarım ve yüzümdeydi. Saçlarımı okşayıp güldü, komidinin üstündeki peçeteyi alıp yüzümü temizledi.
"Sıra bende."
Beni omuzumdan iterek yere uzanmamı sağladı. Bacaklarımın arasına girip eşofmanın iplerini çözdü, iç çamaşırım ile birlikte tutup aşağı indirdi.
Orta ve yüzük parmağını dudaklarımın arasına gönderdiğinde az önce penisine yaptığım gibi dilimi parmaklarının üzerinde gezdirerek ıslattım.
Jisung'un anlatımı ile;
Parmaklarımı dudaklarının arasından çıkarıp deliğinin üzerine getirdim. Yavaşça parmaklarımı gezdirip Felix'in yüzüne baktım, zevkten ağlayacak gibi duruyordu, penisi sızdırmaya başlamıştı çoktan.
Orta parmağımı içine gönderip hareket ettirdim, ağzından derin bir inleme kaçmıştı.
Zorlandığını görünce parmağımı içinden çıkardım, eğilip penisini ağzıma aldım, hızlı gel gitler yaparken Felix'in inlemeleri tüm odayı dolduruyordu. Dilimi penisinin etrafında döndürüyorken orta ve yüzük parmağımı tekrar deliğine göndermiştim.
Çığlık atarcasına inliyordu, elini saçlarıma atıp çekiştirmeye başlamıştı.
"Ah-Jisung, geleceğimm.."
Başımı geriye çekmeye çalıştığında izin vererek başımı geri çektim. Parmaklarım hâlâ içindeki hareketlerine devam ederken Felix'in yüzüne baktım. Derin nefesler alıyordu, uzun zamandır birisiyle bir şey yaşamamış olmalıydı ki şuan çok yorulmuş görünüyordu.
Yukarıya doğru gidip yüzlerimizi aynı hizaya getirdim. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurup gülümsedim. Felix de aynı şekilde bana gülümsemişti.
-
Aslında biraz daha yazardım fakat çok uzun olmasını istemedim.