Senin Omuzlarında - Minsung

sadece sen

Minho merdivenlerde otururken jisung ile ilgili düşüncelere dalmıştı.

Önüne düşen gölge ile biraz irkilsede hemen toparlamıştı kendini. Ona öyle öğretilmişti o her zaman güçlü olmalıydı. Artık yorulmuştu ama bu kimsenin umrunda değildi. Karşısında duran Jisung ile nefesinin kesildiğini hissetti.

Jisung onun nefesini kesiyordu.

Bir kaç gündür bu durum onun çok canını sıkıyordu. Sürekli Jisung'u düşünüyordu. Bu durum ona hiç sağlıklı gelmiyordu ama kendine engel olamıyordu sanki zihni Jisung hariç her şeyi unutmasını istiyor  gibiydi.

Minho ona aşık olmuştu.

Minho bunu onu görünce anlamıştı. Jisung u görünce tüm sesler susmuştu onun için.

Sadece o ve Jisung vardı.

Ama Jisungun durumu biraz daha karmaşıktı. Uzun süreli ilişkisini bitirmek zorunda kalmıştı ve bunun onu üzmesi Jisung'u delirtecekti. Aldatıldığı bir ilişkiyi bitirmiş olması onu üzmemeliydi.

Jisung çok yanlış düşünüyordu ama henüz bunu fark etmemişti.

Jisung ilişkisinin bitmesine değil eski sevgilisinin onu aldatmasına üzülmüştü. Jisung, eski sevgilisi ile mutlu bir ilişki yaşadıklarını düşünüyordu.

Bu sebeple eski sevgilisinin onu aldatmış olmasını anlamlandıramıyordu. Veya sadece aldatılmayı kendine yediremiyordu.
Kim böyle bir durumu çabuk kabullenebilir ki?

Bu düşünceleri ile boğuşurken biraz hava almak için yürümeye karar vermişti.

Ya da sadece kader onların birleşmesi için çabalıyordu.

Yürürken Minho'yu merdivenlerde otururken görmüş ve yanına gitmek istemişti bir yanı onunla hiç bir samimiyeti olmadığını söylüyordu. Sol yanı oraya git diye haykırıyordu. Bunlar sadece Jisung'un uydurmasıydı. Veya değildi kimin umrunda.

Minho'yu görünce kalp atışları yükselmişti.

Ağır adımlarla yanına ilerledi. Minho'dan çok çekiniyordu ama Minho şu an gözüne çok çökmüş gibi göründüğü için ona yardım etmek istiyordu.

Jisung sorunun ne olduğunu bilmiyordu ama ona yardım edebilecekmiş gibi hissediyordu.

Minho yardıma ihtiyaç duyuyor muydu?

Zor bir durumda mıydı?

Hem Jisung ona nasıl yardım edebilirdi ki?

Minho onu görünce kafasını kaldırmış ve ona bakmıştı.

Jisung konuşmak zorunda hissediyordu.

"Iyi geceler" dedi sakin bi ses tonuyla. Jisung Minho'nun yanında sakinleşmişti. Az önce onu görünce nabzı yükselmişti ama şimdi tam aksine sakinleşmiş ve huzurluydu.

Jisung bunu fark etmemişti.

"Geceler iyi olsaydı cinayetler pis işler aldatmacalar hırsızlıklar gece mi olurdu?" Dedi Minho sakin ve boğuk bir sesle.

Bu Jisungun yarasını kanatmıştı. Ve aynı zamanda düşüncelerini karıştırmıştı.

Iyi geceler dediği zaman böyle bir cümle beklemiyordu. Minho onu şaşırtmıştı. Jisung aklına gelen düşüncelerini aktarmak istedi.

"Gecenin tek suçu gökkuşağında olmayan siyah rengini seçmek. Siyah aslında iyidir ama gizler. Her şeyi. Yeşil turuncu gri sarı kırmızı mavi mor pembe ve daha nice renk hepsi iyi güzel ama sadece siyah hepsini tam anlamıyla gizleyebiliyor. Bu yüzden bütün saydığın pis alçaklıklar geceleri yapılıyor." Dedi Jisung.