23

674 22 15
                                    

2 yıl sonra:
Kaan üç yaşına girecekti üç gün sonra egehanın kopyasıydı uyandığımda kaan ile egehan beraber sarılarak uyuyordu ben ise kahvaltıyı çoktan hazırlamış onları uyandırmaya çalışıyordum "uyanın uylucularr" diyip ilisininde kokusunu içime çekip öptüm ilk kaan uyanıp bana sarıldı "günaydın annecim" "günaydın oğluşum" diyip bir daha öptüm "günaydın karıcığım" diyip egehanda kalktı "günaydın kocacım" diyip dudağına öpücük kondurdum "yaaa" diyip kaan hemen bana sarıldı kaan ne kadar babasına benzesede beni çok kıskanırdı her şeyden "tamam oğlum yemiyeceğim anneni" "yaa banane" "hadi aslanım gitti elini yüzünü yıka" "tamam baba" diyip gitti sonra egehan elini karnıma götürdü "benim oğlum ile kızım ikizlerim nasılmış bakalım bu gün" dedi "iyiler babası git gide büyüyorlar mağlum doğumada az kaldı" dediğimde gülüp beni öptü ama birden modum düştü aklıma yine o düşünceler geldi "hey hayatım ne oldu" "korkuyorum" "neyden" "ya iki tane yavrumu doğuramazsam o kadar gücüm yetmez ise" dedim "hayır hayır öyle bişey olmaz çünkü sen tanıdığım en güçlü kadınsın" dediğinde güldüm "hadi kahvaltı soğumasın" diyip kalktım sonrada kaan geldi "anneee hadii çok acıktım" dedi mızmızlanarak "tamam oğlum hadi gel yiyelim" diyip dikkatlice kucağıma alıp aşşağıya indim onu yemek sandalyesine oturtup kahvaltısını önüne koydum ve yemeye başladı egehanda gelince yemeye başladım kahvaltımız bittiğinde bulaşıkları makineye koyup çalıştırdım ardından kaanıda alıp salona gittik ve oyun oynamaya başladık "anne kardeşlerim ne zaman eve gelicek" dedi kaan "çok kısa bir sürede anneciğim" dedim "pekide ben amcam gili özledim onlar ne zaman gelicekler" dedi eklemediğim bir kısım vardı fatih gilden uzak dubaiye taşınmıştık onları eski adamızda bırakmıştık "kardeşlerin eve geldiğinde görüceksin annecim amcan gilde gelicek" dedim "tamam anne" diyip oynamaya devam ettik o sırada zil çaldı "bekle annecim kapıyı açıp geliyorum" diyip ayağa yavaşca kalktım kapıyı gidip açtığımda ferhat ve yanındada bir tane çocuk vardı "ferhat hoş geldin gel içeri" dedim içeriye hiç bir şey demeden yanındaki çocuk ile girdi "egehan nerde" "içerdeydi dur çağırayım" dediğim an içeriye egehan girdi "abi hoş geldin bu kim" dedi şaşkınlıkla  "ilk bir oturalım anlatacağım" dedi salona geçip oturduk kaanın bakıcısına "kaanı odasına çıkart" dedim kafa sallayıp kaan ile odaya çıktılar "anlatıyorum şimdi bu gördüğünüz çocuk boranın yedi kardeşinden faruk'un çocuğu" dediğinde egehanın gözlerinden ateş fışkıracaktı nerdeyse "hemen çıkart bu çocuğu bu evden derhal" diye kükredi resmen "hayır egehan sakin ol lafımı bölmeden dinle"  "lan nasıl bölmeyim düşmanımın kardwşinin çocuğunu evime soktun" "EGEHAN KAPA ÇENENİ VE DİNLE" dediğinde ortalık ölüm sesizliğine kapıldı "babası faruk bize zamanında çok bora hakkında bilgi verip bizi her seferinde korudu babasının çok büyük hatrı var o bora gibi yada diğer kardeşleri gibi birisi değildi dün bu çocuğun ve benim gözlerimin önünde bora tarafından öldürüldü çocuk yetim kaldı ben bakamam sürekli işlerim çıkıyor zaten annemiz öldü aleyna desen evlendi gitti parise bu çocuğa siz bakın diğer fatih gile sordum samet hayır dediği için onlarda hayır dediler lanet olsun bora mehmetide öldürmek istedi" dedi bu sayede çocuğun adının mehmet olduğunu öğrendim evet yanlış duymadınız egehanın annesi üç ay önce ölmüştü ve aleyna ise bir yıl önce evlenmişti çocuğa aşırı üzüldüm egehan tam bir şey diyecekken çocuk konuştu "istenmediğim yerde durmam yinede teşşekkür ederim iyi günler" dedi tam ayağa kalkacakken "seni istemeyen yok burda kalabilirsin oğlum" dedim egehanda kabullenmiş gibi bir tavır sergilemişti "tamam kalsın" dedi çocuk hiç bir şekilde tepki vermiyordu gözlerine baktığımda korku, endişe, kaygı, öfke, sinir ve üzüntü kaplıyordu "hadi kaan ile tanıştırıyım seni" dedim çocuğu alıp kaanın odasına çıkarttım "anne bu kim" dedi "abin oğlum" dedim kaana olanları söyleyemezdim "abimmi vardı benim" dedi tren sürerken "evet şimdi tanışmak nasip oldu abinin adı mehmet mehmet bu ise kaan senin kardeşin hadi oymayın iki dakika aşşağıya inmem gerekiyor" diyip aşşağıya indim "çocuktan bahsedeyim adı mehmet sekiz yaşında fakat sekiz yaşından dahada olgun düşünüyor çocukluktan berli kavga ve şiddetle büyüdü yani çocukluğunu yaşayamadı" dediğinde gözlerim doldu mehmetle aynı şeyleri yaşamıştık "sizden tek bir isteğim var sıcak bir aile ortamı verin mehmete" diyip çıkıp gitti ferhat bende egehana baktım "yapacak bir şey yok bir az zor alışıcaz ama güzel bir aile olucaz" dedi kafa salladım "şey egehan mehmetin üstü hiç yok" dedim "tamam hayatım şimdi ben  gidiyim avm ye bizim tarzımızdaki oversize şeyleri alıp gelirim birde kaanla aynı odada uyusunlar yeni bir yatak alırım" "tamam hayatım bende yemek hazırlayım çocuğa" diyip mutfağa gittim egehanda evden çıktı küçükken en sevdiğim kahvaltı türünü yumurtalı ekmek yapıp servis ettim karnıma sancı girmişti "mehmet kaan annecim gelirmisiniz bir" diye bağırdım hızlıca geldiler "noldu anne" dedi kaan "annecim abine kahvaltı türü hazırladım sende acıktıysan ye" "yok anne abi ben yukardayım hızlı gel" diyip gitti mehmette sandalyesine oturup yemeye başladı "güzelmi" dedim uzun uzun bakıp kafa salladı konuşmuyordu "mehmet yemeğini yedikten sonra yanıma gel olurmu annecim" diyip salona geçtim telefonum ile oynamaya başladım ardından mehmet geldi "gel otur mehmet seninle konuşmam gereken bir konu var " dedim ne anlamında kafasını salladı "mehmet senin ile çocukluğumuz aynı bende kavga şiddet içerisinde büyüdüm çocukluğumu yaşıyamadım ama sen daha sekiz yaşındasın çocukluğunu yaşamanı istiyorum" dediğimde lafımı kesti "ölen çocukluğumu nasıl yaşıyabilirimki" dedi gzölerim doldu  "gel buraya" diyip iki kolumu açtım ilk başta tereddüt etsede sarıldı "beni annen egehanı ise baban olarak kabullen olurmu tabi gerçek ailen gibi değiliz ama inanki sıcak bir aile ortamına sahip olucaksın" dedim güven vermeye çalışıyordum "tamam sen hamilemisin" dedi "evet" dedim "kaç aylık" "sekiz" "cinsiyetleri ne" "birisi kız birisi ise oğlan" dediğimde güldü "hep bir kız kardeşim olsun isterdim" dedi "evet hadi gel bir anlaşma yapalım" dedim "ne anlaşması" "eğer bana anne egehana ise baba dersen doğacak olan kız kardeşinin ismini sen koyabilirsin" dedim tabikide daha fazla zorlamayacaktım anne demesini "tamam anne o zaman adı masal olsun bizim masalımız sadece ikimizin anne" dedi "çok güzel isim" dedim "anne kaan beni bekliyor oyun oynuyoruz ama benim çok uykum geldi uçakta uyuyamadım" dedi "annecim bir az sabret baban sana yeni kıyafet ve yatak almaya gitti bir azdan döner" dedim "tamam anne ben yukardayım" diyip çıktı bende telefonum ile uğraşmaya devam ettim...

Selammm gidişatını değiştirdim hikayenin nasıl buldunuz...

mafyanın karısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin