5 yıl önce
nazın telefonu çalar naz telefonunu açar
naz: alo
pamir: günaydın sevgilim uyandırdım mı?
naz: sana da günaydın sevgilim yok uyandırmadın uyanıktım hazırlanıyordum
pamir: bende yoldayım geliyorum
naz: tamam ben aşağa iniyorum o zaman
pamir: tamamdır
naz: görüşürüz birazdan
pamir: görüşürüz hayatım
naz: hayatım mı?
pamir: evet
naz: neyse kapatıyorum
naz telefonu kapatır
aynur: naz hadi kahvaltıya
naz: anneciğim birazdan pamir gelecek ben onunla birlikte kahvaltı yapıcam
aynur: öyle mi peki
naz: anneciğim sen bozuldun mu?
aynur: yok canım niye bozulayım
naz: bozuldun bozuldun
aynur: tamam bozuldum
naz: niye ama
aynur: yüzünü sadece sabah kahvaltı da bir de akşam yemekte görüyoruz yüzünü gören cennetlik
naz: sen bunun için mi pamir ile kahvaltıya gitmemi istemiyorsun
aynur: evet değil mi namık sende bir şey söylesene
namık: aynen ablama katılıyorum dayıcım
naz: bu seferlik de gitsem olmaz mı?
aynur: anlaşmış sınız zaten
naz: izin verdin mi yani
aynur: verdim
naz aynuru yanağından öper
naz: oh size afiyet olsun akşam görüşürüz
aynur: görüşürüz kendine dikkat et
namık: görüşürüz dayısının gülü
naz: siz de kendinize dikkat edin
pamir korna çalar
naz: hadi ben kaçtım
pamir: tekrardan günaydın naz hanım
naz: size de tekrardan günaydın pamir bey
pamir: aynur anne ile namık dayı napıyor
naz: kahvaltı yapıyorlar birde bize bozuldular
pamir: neden ki
naz: yüzünü sabah kahvaltı da bir de akşam yemek de görüyoruz diyorlar ondan dayım takmıyor da annem çok takıyor
pamir: haklılar aslında
naz: ben de hak veriyorum sabahtan akşama kadar iş sabahtan akşama kadar da seninleyim bir de onlara zaman kalmıyor ama bu son ara verelim seninle sadece işte görüşelim iş dışında ara verelim annemin de gönlü olsun
pamir: ne güzel birlikte kahvaltı yapacaktık hevesim kaçtı
naz: bir de sen gönül koyma
pamir: neyse
pamir arabanın kapısını açar
pamir: buyrun naz hanım
naz: çok naziksiniz pamir bey
kahvaltı yapacakları mekana giderler
pamir: şuraya oturalım olur mu deniz manzaralı
naz: olur benim için fark etmez
otururlar kahvaltı söylerler kahvaltı gelir
naz: sence aslan bu gün beni avukatı yapar mı?
pamir: bence yapar bu durum hiç hoşuma gitmiyor ama işimiz bu
naz: aynen öyle pamircim benim de hoşuma gitmiyor ama yapacak bir şey yok mesleğimiz bu
kahvaltılarını bitirirler karakola geçerler
çiçek: sonunda gele bildi bizim çifte kumrular
talat: gözümüz yollarda kaldı
naz: size de günaydın talat abicim ve çiçekçim
pamir: biz çifte kumrularsak siz nesiniz talat çiçek
talat: biz bir şey değiliz oğlum deme çiçek
çiçek: aynen talat haklı
naz: tabi canım tabi inandık değil mi pamir
pamir: şahsen inandık evet
talat: neyse ne hadi çıkıyoruz görev başına sadullah amir bizden haber bekliyor
çiçek: ben de geleyim mi ya
talat: sen de bir dur çiçek
çiçek: öf be tamam
naz: yanlız çiçeğin gelmesi iyi olabilir
talat: neden miş o naz
naz: çünkü talat abi siz hep benimle birlikte geliyorsunuz belki aslan şupelenmiştir çiçek de bizimle birlikte gelsin siz sanki oraya hergün geliyormuş sunuz ama yeni yeni hergün gelmeye başlamış sınız orayı çok sevmişsiniz arkadaşınızı da oraya getirmek istemişsiniz gibi hatta bu sefer yakınımız da oturun bunları konuşun bizim duya bileceğimiz şekilde
pamir: yanlız naz çok haklı bunu bu gün yapalım
çiçek: aferin kız bak bir de nazı beğenmiyordun pamir naz senden akıllı çıktı ayrıca senden de akıllı talat
pamir: hadi ben neyse de talat yaşlandı artık böyle şeyler düşünemiyor
talat: öyle mi pamir bey herkes kendine baksın hem nazın söylediklerine ben de katılıyorum ama pamir kıskançlıktan herşeyi ortaya çıkarırsa n'olacak peki?
pamir: ne alakası var abi
naz: bu sefer iki kişi siniz hal edersiniz
çiçek: bir de ben pamirin kıskançlığı ile mi uğraşıcam vazgeçtim gelmiyorum
naz: hadi ya çiçek de sadullah amire de mi haber versek en son haber vermediğimiz de noldu gördük
çiçek: naz bunda da haklı
talat: tamam gidip gelelim öyle herşeyi anlatırız
pamir: talat doğru söylüyor zaten konuşarak zaman kaybettik bir de sadullah amire anlatarak zaman kaybedemeyiz
naz: peki nasıl isterseniz öyle olsun
çiçek: ben zaten ne söylerseniz onu yapıyorum
aslan ile buluşacakları yere giderler
naz: neyse ki ben yine aslandan önce gelmişim
pamir: bu adam senin her seferinde buraya ondan önce gelmenden de şüphelenmesin
naz: iş yerim buraya yakın derim doğru da zaten yakın yalan değil sorana kadar da bir şey demem siz bize en yakın yere geçin
pamir: aslanla sen ne ara biz oldunuz
naz: nasıl anlatsaydım böyle anlata bilirim hadi aslan gelmeden geçip oturalım otururlar aslan gelir
aslan: merhaba nasılsın sinem
naz: merhaba iyiyim sen nasılsın aslan
aslan: ben de iyiyim
kahve söylerler
talat: e çiçekçim beğendin mi burayı
pamir: biz buraya hergün gelmeye başladık o kadar çok sevdik burayı seni de getirmek istedik bu yüzden
çiçek: çok iyi yaptınız bundan sonra beni de hergün getirin
talat: getiririz değil mi pamir?
pamir: tabi ki getiririz
naz ile aslan sohbet ederler
naz: karar verdin mi avukata
aslan: verdim
naz: ya kim peki
aslan ellerini nazın ellerinin üzerine koyar
pamir: benim gördüğümü sizde görüyor musunuz o adam nazın ellerini mi tutuyor
çiçek: sakin ol pamir duyacak adam
pamir: duyarsa duysun
talat: ben demiştim
aslan: sensin
naz: ne benmiyim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gizli saklı finalden sonra devam
Short Storygörmek isteyipte göremediğim göremediğiniz sahneler yazmaya çalışıcam elimden geldiğince izlemek gibi olmaz bence ama en azından içimde kalmasın içinizde kalmasın :)