Medya; Rebekah Mikealson
-----------------------------------------------------------Her günkü gibi Void yine o malikanenin önündeydi. Her gün aksatmadan bu malikanenin önüne gelip sevdiği kadını izlerdi. Onunla istese iletişime geçerdi ama zamanı daha gelmemişti. Abileri evden bir süreliğine ayrılana kadar Rebekah ile göz teması bile kuramazdı. Eh.. Mikaelson'larla pek iyi bir geçmişi olduğunu söyleyemezdi. Tabii ki de düşman olduğu ailenin kızına beş yıl önce aşık olacağını o nerden bilebilirdi ki?
Eve gizlice de girebilirdi ama yapmaması daha mantıklı olurdu. İki tarafta neredeyse aynı güçteydi, bu yüzden kendine bir tehlike yaratmak istemiyordu.
Rebekah her dışarı çıktığında Void gizlice onun peşinden giderdi. Ona bir şey olmasını istemezdi ya.
**********************
Kırmızı kadefe kumaşlı elbisemi giydikten sonra aşağı abilerimin yanına indim.
"Hazır mısın?" Bir yandan yakasını düzeltirken bir yandan da benimle konuştu.
"Hazırım. Klaus nerede?"
"Buradayım." Ona baktığımda memnun olmayan, sinirli bir hali vardı. Neden olduğunu herkes biliyordu zaten. Kim sevdiği kadının düğününe gitmek isterdi ki..?
"Klaus orada sinirine hakim olmaya çalışacaksın. Düzgün bir şekilde gidip geri döneceğiz." Dedi, Elijah.
"Ama Vivianne bana söz vermişti.. Onunla evlenmeyeceğine dair ama bunun tam tersini yaptı. Şimdi düğününe gidiyoruz." Üzgün olduğu kesin olsa da asla belli etmiyordu. Üzüntüsünü her zaman sinire çeviriyordu.
Klaus'un yanına yaklaştım ve yakalarından düzeltircesine tuttum.
"Asla ve asla kendini bir kadın için üzme-"
"Üzgün değilim." Dedi lafımı keserek.
"O zaman sinirlenme Klaus! Bir cadı için mi tüm bu sinirin? Belli etmesen de üzgün olduğunu anlayabiliyoruz." Dedim onu sakinleştirmeye çalışarak ki tabii ki de işe yaramadı. Klaus Mikaelson'a teselli konuşması asla işe yaramazdı. Kendi kafasının dikine doğru gitmek zorunda illaki.
"Çıkıyoruz." Diye bağırdı Elijah.
***
Void, karşıdan sevdiği kadını izlerken bir yandan da kendini belli etmemek için dans eden çiftleri izliyormuş gibi yapıyordu. Pek de gerçekçi değildi. Nasıl olsa o da davetliydi ama iki tarafında sinirlenip kavga etmeyeceği ne malumdu ki?Ama gözlerini ondan alamıyordu bile... Kırmızı elbisenin içinde o kadar göz alıcı gözüküyordu ki, izlemiyormuş gibi gözükmeye çalışsa bile illaki gözleri Rebekah'ya kayıyordu ve bir daha çekemiyordu.
Taa kii, kız onu fark ettikten sonra göz teması hiç bitmemişti..
****
Rebekah buraya geldiğinden beridir, bir süredir ona doğru bakan gözleri hissettiğinde hemen o tarafa doğru dönmüştü.Void Stiles?
Onunla pek bir alakası yoktu daha çok ailesiyle ters bir geçmişi vardı, ama niye ona bakıyordu? Kesinlikle bakmasından rahatsız olmuştu. Belki amacının ne olduğunu bilse Klaus ile Elijah'a söyleme fikri aklından çıkabilirdi ama şu an ikside bir hali sinirli ve gergindi..
Klaus'a değilde Elijah'a söylese daha mantıklı bir seçim olabilirdi.
"Elijah?" Dediğimde, kahve gözleriyle bana sorgular bir şekilde baktı.
"Şuradaki Void değil mi?" Hemen odaklanarak, çaktırmadan Void'in olduğu yere baktı.
"Evet.."
"Burada ne işi var peki?"
"Takım elbise içerisinde olduğuna bakılırsa, düğüne davetliymiş gibi gözüküyor Rebekah." Dalga geçer gibi bir hali yoktu ama çok ciddi bir şekilde benimle dalga geçiyordu.
"Ciddi olamazsın..? Şaka yapmıyorum. Bizim burada olduğumuzu düşünememiş mi?"
"Rebekah, davetliyse gelir. Sadece hiçbir şekilde kavgaya karışmamanızı istiyorum. Eğer bu düğünden de kovulursak Klaus başkasını bırak bizi diri diri yemeyi düşüneceğine eminim." Dediğinde sadece yavaşça baş saklamakla yetindim.
Tekrardan o tarafa baktım. Bizi dinliyor olabilir miydi? Hakkında pek bir bilgiye sahip olmasam da dış görünüşünden psikopatın teki olduğunu anlayabiliyordum.
Bir daha bu tarafa baktığını yakalarsam, onunla konuşacaktım. Elijah demişti biliyorum ama haberi bile olmazdı. Yine de hırsım birazcık sorun yaratabilirdi ama ne olursa olsun yapmaya kararlıydım.
Çünkü merak ediyordum...Klaus'a baktığımda hâlâ sinirli bir yüz ifadesi ile bembeyaz gelinlik giymiş kara saçlı kıza bakıyordu.
"Klaus, lütfen yapma böyle. Vivianne için değmez. Emin olabilirsin ki. Birazcık içki iç, kafan yerine gelsin." Dediğim şeyle hafif bir gülümsemeyle saçlarımı okşayıp kafasını salladı ve bir içki almaya gitti.
"Ben lavaboya gidiyorum." Elijah'tan bir cevap beklemeden onun yanından ayrıldım.
Aynadan kendime baktığımda kırmızı elbisemin dekoltesini düzeltip çıktım. Sadece ortamı beğenmediğim için lavaboya gelmiştim.
Tam kapıdan çıktığımda, kapının önünden geçerek erkekler tuvaletine giden Void'i gördüm. Elijah'ı dinleyip hiç bulaşmasa mıydım? Yoksa konuşsa mıydım? Aklımdaki sorulardan kurtulup kendime geldim."Void!" Seslendiğimde, göz altları mosmor kara gözler bana dönmüştü.
"Buyur?" Dediğinde resmiyetine şaşırsam da bozuntuya vermedim.
"Amacın ne bilmiyorum ama sadece, abilerimle geçmişinin hiç iyi olmadığını biliyorum. Lütfen benimle de kötü bir şekilde olay yaratmaya çalışma." Dedim. Anlaşmaya çalışıyormuş gibi gözükmeye çalışıyordum.
"Sadece amacımın seninle olduğuna emin olabilirsin, Rebekah." Dediği şeyle öylece arkasından bakıyordum. O geri yoluna devam etmişti ama bir kere bile arkasına bakmamıştı.
Mirebaaaaaa yeni bir kitapla geldim yinee💗💗
İlk basta Teen Wolf'tan sayili karakterler olacak ve onlar da Void'in tarafindaymis gibi kurguladim ama film de normalde Void'le alakasi olmayan kisiler ve Scott, Stiles gibi kisiler olmayacak sanki Void'in asıl kendi bedeniymis gibi okuyun kitabı.
Bu arada The Originals'in kitabina gore seyler yazicam buraya filmine göre yazmayacagim.
Ve bu Rebekah x Void shipi falan degil olmasi sacma olurdu zaten sadece rebekah'in yerinde biz varmisiz gibi okuyunn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçindeki Saf Duygu | Void Stiles
FanfictionNeredeyse bin yaşını geçkin, kötü bir iblis sadece tüm masum tarafını ve sevgisini yıllardır izlediği düşman olduğu ailenin kızına göstermek isteseydi.. The Originals x Teen Wolf