Gök yüzü kırmızıya bürünmüştü. Hava yağmurlu ,yıldızlar üzgün bir şekilde bizi izliyordu.O kadar endişeli bir gündü ki herkes birşey olacağından emindi. Her şey den emin bir şekilde ölmeyecek gibi yaşıyan insanlar belkide son kez sarıldı eşine,çocuğuna,annesine,dedesine,nenesine veya komşularına. Ogün dışarda olan insanların günüydü, evsizlerin günüydü,sokak hayvanlarının günüydü.Onlar evleri olmadığı için şanslıydı. Zararsız bir şekilde kuytuda yatıyorlardı.Asıl evi,parası olupta bahtsız olan insanlara ne demeli? Nereden bileceklerdi ki para içinde sefa süren insanların çorba almak için sıraya gireceğini nerden bileceklerdi fakir dedikleri insanlarla aynı çadırda kalacaklarını.Taktiri İLÂHİ işte.
İşte ögün TÜRKİYE kardeşliği,birliği,zengini,fakiri gördü. O anı tam anlatamadım aslında.TAM OLARAK SAAT 4.17 ydi.Yer altından bir gürültü geldi.Halbuki deprem miş. İşte o havanın yağmurlu olupta yıldızların üzgün olduğu gece.Demekki onlarda hissetti.
Bu deprem değil,asrın felaketi,fakir zenginden ayırt eden insanların gerçek yüzünün orta çıktığı gündü. Zaman o gece çok hızlı geçti.Herkez ufak bi deprem sandı bunu,Takii sabah enkaz dışında kalanlar haberleri açana kadar dı.İşte o an *𝑆Ö𝑍Ü𝑁 𝐵İ𝑇𝑇İĞİ* yerdeydik. 11 şehir virane olmuştu.Her yerden kurtarın beni,lütfen yardım edin diye inliyordu sokaklar.
BİR yandan kardeş deyipte Ülkemize aldığımız yağmalama yapan yabancı uyruklu insanlar bir yandan enkaz dışında kalanları düşünen insanlar yorgan, battaniye, çorap,yiyecek gönderiyorlardı.Işte dünya böyle biri para içinde Sêfâ sürer iken diğeri sokakta ekmek peşindeydi iste o apartman sevdalı insanlar değilde sokakta ekmek parası kazanmayı tercih eden insanlar kazandı bu dünyayı, onlar sağ iken kimin yaptığı bilinmeyen mütahitlerden kendi mezarlarını aldılar.Onlar tercih etti bunu biz değil.Kim isterdi 50 bin masum insanın gece uykusunda ölmesini?
KİMSE TABIKI
ASLINDA INSANLARIN ÖLMESININ NEDENI DEPREM DEGIL YÜKSEK KATLI BİNALAR......
