1. Bölüm

115 7 8
                                    

Not ;
Bu yaşanmış bir hikayedir. Yazar ise hikayenin baş rol oyuncularının ( Esra ve Furkan ) en yakın arkadaşıdır.
Medyada ise bu hikayenin baş rollerinin resimleri yer almaktadır. Yani bu hikayeyi gerçekten yaşayan kişilerdir dikkatinize ...
Teşekkürler...
Yazar ; Eda NUR.

© Tüm hakları saklıdır.


Ağustos 2014 ( Cumartesi) İstanbul / Çekmeköy

Yatağımda oturmuş karşımdaki pencereden gökyüzünü seyrediyorum. Mavimiydi sahiden gökyüzü , bunca zaman bana siyah bakan , ürkütücü gibi gözüken bulutlar gitmiş , sanki bana sevimli gözükmeye çalışırmış gibi açık mavi tonuna boyanmış bulutlar gelmişti. Yavaşça ayağa kalktım ve ağır adımlarla pencereye doğru yürüdüm.
Pencerenin kolunu tuttum ve geriye doğru açtım.
Rüzgar öyle sert vurmuştu ki yüzüme kıvırcık saçlarım geriye doğru savruldu.
Üşengeçlik başa bela şuan onu bile yapamayacak kadar yorgundum. Yani elimi kaldıracağım da saçlarımı geriye doğru toplayacağım da çok uzun işti.

Rüzgarın etkisiyle kapanan gözlerimi yavaşça araladım ve mavinin en güzel tonuna boyanmış gökyüzüne baktım tekrar.
Belki de günlerdir yapmayı unuttuğum şeyi yaptım.
'Gülümsedim.'

Arkadaşlarımın yapamadığı şeyi gökyüzü yapmıştı. Ben böyle bir kızdım işte neye güleceğim belli olmazdı. Hiç gülünmeyecek bir şeye bile karşımdaki kırılmasın diye gülerdim. Halbuki esprisi hayatımda duyduğum en boktan espri olurdu.
Tabi bu kişiler arasında Eda ile Büşra yok. Şaka şaka tabiki de var. Hele Büşra'nın ' anan açar baban sokar. Bu nedir ? dediğinde ilk başta yüzüne mal mal bakmıştım ama sonra bozuntuya vermeden cevabının ceket olduğunu söyledim ve kahkahalarla gülmeye başladık. Tabi Büşra'dan bahsediyorduk. Daha çok var böyle bilmece ve esprileri.

Hayatımdaki bazı sorunlardan sonra doğru düzgün gülemiyordum bile.
Düşünün yani Eda'yla Büşra'nın aldığı cips ve çikolata da yüzümü güldürmüyordu artık.

Bunları düşündüğümde yüzümdeki gülümseme biraz daha yayılmıştı.
Onlar benim birtanem di. Sevgilimdi hatta , aşk böcüklerimdi.
Yapacak bir şey yok artık sevgilimin yokluğunda bende kankişim Eda' dan faydalanırım ne olcak sanki , zavallımın ilk öpücüğünüde ben çaldım zaten.

Aslında Eda'nın sevgilisi ben sayılırım. Biz bir birimize sevgililerin diyebileceğinden daha fazla kelimeyle hitap ediyorduk.
Aşkım , bitanem , Esroşkoşkişim , Edoşkoşkişim ,aşk böcüğüm , hayatım , huzurum , kankişkoşkişkoşkişim , balım , uğur böcüğüm , maloşum , itişim , çikolatam , şişkom , malcığım gibi işte bunlar daha yarısı aklıma gelmiyor şuan.
Biz sıradan arkadaşlıklara sahip değildik çok farklı bizimkisi. Bilmiyorum ya da bana öyle geliyor. Kardeşiz biz ya.
Hangi akıllı insanlar grubunun adını EBE koyar ki.
İşte biz koyduk. O an hangi kafadaysak bilmiyorum. Kola ve ya süt içmiş olabiliriz, bizde bunlar kafa yapar da. Millet bira içer kafa bulur biz kola ve süt ile kafa buluyoruz.Eda Büşra Esra baş harfleri ebe yi oluşturuyor. Aslında bir aralar Gebe idi ama bir arkadaşımızın aramızdan ayrılmasıyla Ebe olarak daha insaflı bir isimde karar kıldık.
Hatta bir sloganımız da var bunun için "Ebemiz birimiz için birimiz EBEMİZİNKİ için " diye.

Gülmem kahkahaya dönüştüğünde ablamın iğneleyici sesini duydum. Pencereden kafamı çevirip ablama( Elif ) baktım.
" Ne kendi kendine gülüyon gız. Tamam senin aklının olmadığını biliyodum da hiç kendi kendine gülerken rastlamamıştım. "

Elinde elektrikli süpürge ile bana bakmadan konuşuyordu.
Alışmıştım ablamın bana böyle iğneleyici konuşmasına bu yüzden fazla umursamadım.

SİDELYA ÇİÇEĞİM !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin