yukarı doğru çıkıyordum çantadan kıyafetlerimi alıp üstüme pijamalarımı giyecektim kabine girip kıyafetlerimi çıkartıp yatağa atmıştım kendimi herhalde uyuduğumu düşünmüş olacaklar ki turuncu saçlı çocuk bana " pişt uyudun mu ışığı yakabilir miyim ?" demişti
"yakabilirsin sıkıntı değil " net ve soğuk bir sesle konuşmuştum çok mu soğuk muydum ne neyse banane sonuçta yeni
" sağ ol " kibarlık biliyormuş şaşırdım kafamı dönüp uyumaya çalıştım bir süre sonra bütün ışıklar söndü hocalar gitti derken ben hala uyuyamamıştım tanıdık bir ses gelmişti ben bunu nerde duysam tanırdım birisi alice in bonderland izliyordu kafamı çevirdiğimde turuncu saçlı çocuğun izlediğini gördüm sarı saçlı olan çoktan uyumuştu
" alice in bonderland mi izliyorsun "
" evet niye izleyemem mi rahatsız mı oldun "Bu çocuk nazikti ve ona karşı soğuk davrandıkça kötü hissediyordum bende nazik bir şekilde konuşmaya başladım
" yok yok kimse izlemediği için biraz şaşırdım "
"uykunu ben bölmedim umarım "
" hayır zaten genelde uyuyamıyorum zaten "
" yanıma gelmek ister misin ?"
" ne "
" pardon yanlış anladın uyuyamadığın için izlemek ister misin diye soracaktım galiba senin telefonunu aldılar"
" evet maalesef gerçekten gelebilir miyim"
"elbette gel hadi " yanına adımlamıştım yatakta yanına açmıştı ayy izlediği bölüm karube ve chottanın öldüğü bölümdü
" bu bölümde çok ağladım "
" bu bölümde çok ağladım "
odaya nazik bir kıkırtı çıkmıştı "bu arada bir şey sorucam benim aklımda sen turuncu saçlı diye kaldın ismin ne "
" Lee Minho peki ya senin "
" Han Jisung "
"memnun oldum Han " " bende memnun oldum " o gece iki üç bölüm izlemiştik ve sonra zaten uyandığıma sabah olmuştu hoca gelip bizi kaldırmıştı kahvaltı yapacaktık hiç kalkasım yoktu çok rahattı. Benim yatağım bu kadar rahat mıydı ya
" Han üstümden kalkacak mısın artık " ne ne üstünden kalkması bildiğin çocuğun üstüne çullanmıştım özür dileyip kalktım oda da sarı saçlı gülüyordu
" özür dilemene gerek yoktu"
" yuh sapığa bak be sen niye beni kaldırmadın kesin bilerek yaptın şimdi şey dersin çok güzel uyuyordun" şaka tonunda söylemiştim ama "evet " diye bir cevap beklemiyordum
" ne "
" kendi kendine cevap verdin çok güzel uyuyordun benim de uykum gelmişti kaldırmakla hiç uğraşamadım madem beğenmiyordun benimle yatmayıp kalkacaktınız beyefendi "
"yok ben o manada demedim rahatsız olmuşsundur diye"
"dert eme rahatsız olmadım uyuyamadığın zaman gelebilirsin " nazik bir dille konuşuyordu bu görünüşünün aksine aşırı iyi birisiydi geldiğimde ki ve şuan ki kişi aynı kişi miydi? Emin değildim hiç ön yargi yapmıştım galiba
" şeyy dün gece ne oldu da ben bilmiyorum aranızda ne geçti "
" hiç bir şey güzelim dert etme sen "
güzelim falan diyordu acaba sevgilisi falan mıydı güzel çocuktu aslında sarılı
Yataklarımızı yapıp üstümüzü giydiğimiz gibi aşağıya iniyorduk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fourth Of July - Minsung
RomanceAnnesinin onun adına aldığı kararlardan birisi olan yatılı kursta kalmaya ne kadar karşı olsa da o geldikten bir kaç hafta sonra gelen çocuk onun bu yere heyecanla gitmesine neden olmuştu