13-

1.4K 200 159
                                    


***

led minho
hyunjin

hyunjin
efendim

lee minho
gece yine uyumadın değil mi?

hyunjin
yo uyudum

lee minho
belli oluyor
birazdan kafanı önündeki tepsiye daldıracaksın

hyunjin
uyudum

lee minho
yalan söyleme bana


hyunjin
tamam uyumadim

lee minho
neden?


hyunjin
boş ver

lee minho
??

hyunjin
ya senin işin gücün yok mu gitsene

lee minho
yok
dökül

hyunjin
projelerin son teslim tarihi yarınmış benim haberim yoktu dün gece öğrendim
onunla uğraştım tüm gece

lee minho
hangi dersten almıştın ki?

hyunjin
matematik

lee minho
matematik projesi için mi tüm gece uyumadin yani


hyunjin
uyudum biraz

lee minho
neden peki

hyunjin
yapmayınca kızıyorsun yapınca da sorguluyorsun
bu nasıl iş

lee minho
benim yüzümden uyumadın yani

hyunjim
biraz öyle

lee minho
hiçbir şey sağlığından önemli
feğil ki hyunjin
bu bir kaç kağıt parçası sadece
boşu boşuna kendine zarar veriyorsun
zaten hassas bir bünyen var
yapma

hyunjin
bir şey olmaz bana

lee minho
hyunjin neden kendini hiç
düşünmüyorsun?

hyunjin
düşünüyorum

lee minho
belli
son iki dersin boşmuş odama geliyorsun

hyunjin
niye

lee minho
sorgulama
gel

hyunjin
olmaz yorgunum

lee minho
yük falan taşıttırmayacağım rahat ol

hyunjin
iyi tamam

lee minho
şimdi güzelce yemeğini yiyorsun anlaştık mı?

hyunjin
niye bebek muamelesi görüyorum ben şuan??


lee minho
zırlama da yemeğini ye
çatma o kaşlarını da görüyorum seni

hyunjin
dikizleme beni

lee minho
görüşürüz hyun.

çevrimdışı

hyunjin

çevrimdışı

//

fizik dersimiz bittiği gibi yorgun bedenimi sınıftan çıkartıp ağır adımlarla üst kata doğru ilerlemeye başladım ve koridorun sonundaki odaya ulaştım. hafifçe kapıyı tıkladıktan sonra içeriden gelecek cevabı beklemeden odaya daldım.

minho masasında hiçbir zaman bozmadığı duruşunu takınmış bir durumda önündeki bilgisayarla ilgileniyordu.

kapı sesine karşılık yavaşça kafasını kaldırdı ve ellerini bilgisayardan çekip bana bakmaya başladı. beni baştan aşağıya süzdükten sonra da kafasını hafifçe sağa sola salladı ve konuşmaya başladı.

"geç şuraya uyu"çenesiyle yan tarafta duran büyük koltuğu işaret etti ve yeniden önündeki bilgisayarla ilgilenmeye başladı. söylediği cümle karşısında şaşırmıştım fakat bu onun pek umrunda gözükmüyordu.

"ne diyorsun?"kafamı anlamaz gibi iki yana salladım ve tepkisini beklemeye başladım. ellerini yeniden bilgisayardan çekti,derin bir iç çekti ve kafasını kaldırdı."gayet açık bir şekilde söylediğimi düşünüyorum. geç şuraya uyu" sakin bir şekilde konuştu ve ardından tekrar bilgisayarına yöneldi.

"hayır"kollarımı önümde bağladım ve yeniden tepkisini beklemeye başladım. yavaşça yerinden kalktı ve yanıma doğru ağır adımlarla yaklaştı."hyunjin geçer misin lütfen?"eliyle yan tarafta duran koltuğu işaret etti.

tam konuşmaya yeltendiğimde lafımı ağzıma tıktı ve kolumdan nazikçe tutup beni karşıdaki koltuğa doğru sürükledi. ben bir şey diyemeden damarlı elleriyle kollarımdan kavradı ve hafifçe koltuğa doğru ittirdi."şimdi sen burada dinleniyorsun ben de işimi hallediyorum tamam mı?"cevabımı beklemeden yanımdan ayrıldı ve eski yerine döndü.

daha fazla karşı gelemezdim çünkü gerçekten çok fazla uykusuzdum. yavaşça büyük koltuğa uzandım ardından gözlerimi kapadım.

aradan tahminimce 10 dakika geçmişti. ve ben şuan uyku ile uyanıklık arasında gidip geliyordum fakat bilincim hala açıktı. bunun sebebi tanımadığım bir yerde uyumaya çalışmamdı muhtemelen zira kendi evimdne başka bir herde asla uyuyamazdım.

minho anlamasın ve buna da kızmasın diye kendimi uyumaya zorlarken saçımda hissettiğim baskı ile şaşırmamı engelleyemedim.

durumdan anladığım kadarıyla minho uyuyamadığımı anlamıştı ve başımda saçlarımı okşuyordu. bu zaten yorgun olan vücudumla daha da mayışmama neden oldu ve tanımadığım bir yerde olmamo bile umursamayıp kendimi uykuya bıraktım.

*

ders zilinin yüksek bir sesle çalmasıyla irkildim ve yavaşça gözlerimi araladım. etrafıma bakındım ancak odada kimse yoktu.

üstümde bir ağırlık hissettim ve ne olduğuna bakmak için hafifçe kafamı kaldırdım. minho şuan odada değildi fakat ceketini üstüme örtmüştü.

yerimden doğruldum, ayağa kalktım ve odayı incelemeye başladım. tam adımlarımı masanın arka tarafındaki mini kitaplığa çevirecekken koltuğun yan tarafında bulunan küçük masanın üzerinde ki not dikkatimi çekti.

masaya yaklaştım ve üzerindeki notu aldım. minho işinin çıktığını ve en geç bir saate geleceğini bildiren bir not bırakmıştı ayrıca notun yan tarafında minik bir çikolatalı süt vardı.

hafifçe gülümsedim fakat yetiştirmem gereken bir projem olduğu aklıma gelince gülümsemem soldu. masadan bir kalem ve kağıt aldım,ben de ona bir not ile benim için değeri olan bir eşyamı bıraktım.

evet benimle ilgileniyor olabilirdi ancak bunu kullanıp kendime torpil geçemezdim. o projeyi bitirmem gerekiyordu. yardımsız.

sütümü alıp sessizce odadan çıktım ve okulun çıkışına doğru ilerlemeye başladım.

ne yalan söyleyeyim minho'nun benimle bu kadar özenle ilgilenmesi hoşuma gitmişti.

boyfriend, hyunho ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin