11

168 22 12
                                    

@leeminho
jisungg
kutuphaneye girdigini gordum
yalniz misin

@hanjisung
hee
odevleri eve goturmeyi sevmiyom
gitmeden halledim dedim

@leeminho
heh tamam
geliyom yanina bekle

@hanjisung
jdkwjsksjwkdj gell

***

Dersleri bittiği gibi ödevleri halletmek için kendisini kütüphaneye atmıştı Jisung.

Ödevlerini eve götürüp, evde uzun uzun onlarla uğraşmayı sevmezdi. Kütüphanede ödevleri bitirip eve gittiğinde kafasına ne eserse onu yapmayı daha çok seviyordu.

Üst kattaki salonlardan birindeki boş bir masaya yerleşmiş, oyalanmadan işini halletmek için defterini çıkarıp derste aceleyle not aldığı düzensiz notları da çıkarmıştı.

Ödevden önce bunları temize geçirmesi gerekiyordu.

Vakit kaybetmeden kalemini eline alıp kulaklıklarını taktı, müziğin sesinin dışarı çıkmaması için sesi çok açmadan rastgele bir şarkı açıp notlarını temize geçirmeye başladı.

Aslında notları düzenli bir şekilde yazmayı pek önemsemezdi. Sadece sonradan o karışık notları okuması çok zor olduğu için tekrar yazıyordu.

Çok uzun olmayan ders notunun sonlarına geldiğinde yanındaki sandalyenin çekilmesiyle başını kaldırdı.

Minho'nun yanına geleceğini bile unutmuştu bir süreliğine.

Elindeki kahve bardaklarından birini Jisung'un önüne bırakıp sırt çantasını sandalyenin arkasına astı ve gülümseyerek oturdu.

Kahve bardaklarına bakarken Jisung da gülümsemişti.

"Teşekkür ederim." dedi kısaca.

"Rica ederim." dedi Minho da ona kısaca yanıt vererek.

Sonra çantasına uzanıp içinden polisiye roman tarzı bir kitap çıkarmış ve masanın üzerine bırakmıştı. Sonuçta Jisung'un ödevini yapmasını engellemek için gelmemişti buraya, sadece yanında olmayı istediği için gelmişti.

Kısaca gözlerini onda gezdirdi Jisung. Her zamanki gibi üzerinde eşofman tişört kombini vardı. Gri renk bir eşofman, beyaz, sırtı baskılı bir tişört giymişti. Tişörtünün yakasından boynundaki gümüş kolye gözüküyordu. Ama ucu tişörtünün içinde durduğu için nasıl bir kolye olduğunu görememişti.

Sadeydi, hep olduğu gibiydi ama sanırım geçen gün konuştuklarından dolayı ayrı bir güzel gözüküyordu gözüne.

Kitabını eline alıp kaldığı sayfayı çevirerek okumaya başladığında Jisung da ses çıkarmadan ödevine döndü.

Minho konuşmuyor olsa da kulaklığının tekini çıkardı. Bir şey dese duymazdı belki, görmezden gelmiş gibi olmak istemiyordu.

Bir süre sessizce ödevini yaptı, o sırada Minho da sesini çıkarmadan kitabını okuyordu.

Sadece yanında olmak istediği için geldiğini anlamıştı geldiği andan itibaren. Böyle ince tatlı hareketler o kadar hoşuna gidiyordu ki, üzerine atlayası geliyordu bazen.

Bir süre daha öylece ödevini yaptıktan sonra aklına gelen şeyle duraksadı. Hafifçe gülümseyip Minho'ya sokuldu ve kablosuz kulaklığının tekini onun kulağına taktı. Okuduğuna dalmış olacak ki hafifçe yerinde sıçramıştı.

forefinger - minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin