Han' 5 lirayı verdim gariban 5 Lirayla dünyayı alacağını sanıyor ydfujggofkgx
Han havalı olmaya çalışarak sandalyesinden kalktı ve kantinciye yöneldi
Han: "ben bir kraker istiyorum çok baharatlı olsun üstüde kalsın"
Kantinci: "tamam al bu çok geldi ama neyse" diye Han'ın eline bir sakız tutuşturdu
Gülerken sandalyeden düşüyordum az daha
Han : "oğlum bu kantinci bence benim zenginliğimi kıskandı yada beni kazıkladı "
İkimizde kahkahalarla gülüyorduk kantindeki herkes bize bakıyordu
Felix: neyse hadi gidelim
Ayağa kalktık okul büyük olduğu için Han'ı takip ediyorum , sanırım geldik sınıf ortalama bir sınıf 2 li sıralar var kantindeki çocukta burda ve bana bakıyor bende ona, hocanın gelmesiyle gözümü ondan çekmek zorunda kaldım
Herkes yerinde oturuyordu ama ben ayaktaydım çünkü yeni gelmiştimHoca:" evet arkadaşlar okulumuza yeni biri geldi ve onla iyi anlamanızı istiyorum kendini tanıt"
Felix : "merhaba hocanın dediği gibi okula yeni geldim , adım Felix ve buraya Avusturalya'dan geliyorum umarım iyi anlaşırız"
aslında Hyunjin denen çocuğun yanınada oturmak isterdim ama arkadaşım Han üzülebilirdi ve onun yanı doluydu , Han'ın yanına geçtim ve gülümsedim hoca ders anlatmaya başlamıştı bile bune hız hoca işini baya seviyor olmalıydı
Hyunjin'e bakmak için yüzümü döndüğümde o bana bakıyordu Allahımmm çok yakışıklıydı ömrümde hiç aşık olmamıştım ama ,sanırım şuan oluyordum zilin çalma sesiyle kendime geldim sanırım bir 40 dakikadır bana bakıyordu bende ona
Han'a döndüm ve o başka bir yöne bakıyordu
Felix : o kim ?
Han ; " kim kim ne kim ne kimi"
Dedi tedirgin bir şekildeFelix : baktığın çocuk
Han: "ben kimseye bakmıyorum gözüm kalmış
Felix : o kantinde bahsettiğin çocuk mu ?
Han: "belki evet belki hayır bu bir gizem " dedi
Ama şuan cevaba varmak istiyordum baktığı çocuğun yanına gittim ve
Felix: adın ne? Dedim
Minho: "Minho'da niye soruyorsun"?
Felix: merak ettim dedim ve Han yanımıza geldi havadan sudan konuşmaya başladık hem konuşuyor hemde çaktırmadan Hyunjin'e bakıyordum gözünü kısmış bizi izliyordu yanımıza doğru yürüdü ve benim arkamdan konuşmaya girdi
Hyunjin:"Minho dışarı çıkmıyormuyduk ya
Minho: "bu teneffüs meşgul olucam" dedi Han'a bakarak
Han ve Minho oturuyor Hyunjin ve ben ayaktaydık ve Hyunjin benim arkamdaydı
Han ve Minho konuşmaya dalmıştı
Karnımda bir el hissettim beni tek eliyle karnımdan tutarak yavaşça arkaya yani kendisine çeken bir el evet şuan onla birbirimize deyiyorduk kendimi onda hissediyordum sanki güvendeydim sanki dünyanın en güzel yeri şuan burasıydı yakındık ama kalbim ona her zaman daha yakın daha yakın olmak istiyordu yavaşça Hyunjin olması umuduyla döndüm evet oydu o derin ve kendine çeken bakışlarıyla bana bakıyordu ona döndüğümde beni belimden tutuyordu kendi alnını benim alnıma yasladı nefesini hissede biliyordum çok yakındık kalbim buram buram yanıyordu vücudum o kadar büyülenmişti ki hareket edemiyordum belliydi ki beynim, kalbim ,vücudum yani ben onu istiyordum çok yakındık bir kıpırdasam dudağım onun büyülü mükemmel dudaklarıyla buluşucaktı ama o benim nefesimi içine çekiyor ve benim dudaklarıma bakıyordu ve tam o anda zil çaldı hoca bu anı bekler misali içeri girdi Hyunjin'le hemen sıralarımıza geçtik Han yavaşça yanıma oturdu ve
Han: "Minho evet Minhoydu adı sanırım onun için ölüyorum" dedi
Sırıttım hoca derse döndü ama ben dönemedim onu düşünmeden edemiyordum vücudum istemsizce Hyunjine döndü sıraya yattım ve küçük bir delikten ona bakıyorum hoca bir anda konuşmaya başladı
Hoca : "Felix arkadaşınızı okulu gezdirmek isteyen var mı Chan arkadaşınız gezdiricakti aynı yerden geldikleri için ama bilinmedik bir sebepten dolayı 2. Ders gitmiş " Hyunjin hafifçe sırıtıyordu
Hoca:"Chan arkadaşınız olmadığı için sıra arkadaşı Hyunjin gezdirebilir "
Evet harbiden sabah olan çocuk şimdi yoktu bunların hepsi planlı gibi geliyor ama bilmiyorum
Hyunjin: "hadi gidelim o zaman"
Sesi harbiden kendisi gibi harikaydı sesiz bir şekilde ayağa kalktım ve Hyunjin'i takip ettim bana kantini dışarıyı ve okulu gezdirdi en sonundaFelix: tuvalet nerde çok tuvaletim geldi dedim
Tuvalette gittim ve çıktım elimi yıkamaya giderken Hyunjin de muslukların önünde elini yıkıyordu duvar tarafına doğru olana geçtim
Felix: hadi gidelim
Hyunjin bir anda beni duvara sıkıştırdı ve
Hyunjin:"aah tatlı civciv neden bu kadar kendine çekiyosun beni"
Duvara yaslanmış haraket edemiyordum
Hyunjin:"artık dayanamıyorum gelesiye 1 gün bile olmadı ama yıllar gibi geldi" iyice yaklaştı artık onun bütün ön vicudu vicudu benim ön vicuduma deyiyordu ama hiç şikayetçi deyildim
Hyunjin: "çok tatlı minicik bir civcivsin ve ben o civcivi istiyorum"
Felix :"Emin misin bu civcivden kurtuluş yok"
Hyunjin:"kurtuluşumun olmamasını istiyorum"
Felix : nasıl istersen
Hyunjin:"küçük bir civciv için çok asi kelimeler kullanıyorsun ama o okul formasının içinde hiç asi deyilsin "
Hyunjin:" bu asi görünmeyen tatlı civcivi istiyorum
Felix: o da seni istiyor
Bir anda beni öpmeye başladı ona karşılık vermassem olmazdı nefessiz kalana kadar dudaklarını tattım dünyanın en tatlı tatlısı
Ben bunları düşünürken o boynuma acı verici bir işaret bırakıyordu o anda
İçeri bir çocuk daldı Hyunjin ellerini yıkıyormuş gibi yapıyordu
İnşallah beğenmissinizdir yazarken çıldırdım yarın mat sınavım var yinede yazıyorum değerimi bilin sizi seviyorum bye 💗💗🐥🤫💗💗💗💗💗💗💗🌃🌌