Birkaç adım ve koşuşturma sesleri odamı doldururken duruşumu bozmadan kitaplığımda göz gezdirmeye devam ettim taki dolunayda açan çiçek kitabıyla bakışana kadar.Odamın kapısı açılırken derin bir iç çektim ve fısıldadım "dolunayda açan çiçek kanayan yaram."Daha sonra ben kitaplığımda göz gezdirmeye devam ederken odayı nefes nefese kalmış Arasın sesi doldurdu ve böylelikle kimin geldiğini anlamış oldum -o kitaplarını malzemelerini çantalarını artık ne haltlarını alıyosan al 5 dakikaya kapıda ol geç kaldık demiş ve ben daha cevap veremeden Aras hızla odadan çıkmış ve ben yine boku yediğimizi anlamıştım. Alel acele üstüme pantolon ve tişört geçirdikten sonra elime no 26 ve makyaj çantamı alarak hızla kapıya ulaşmış ve Meriçin yanında yerimi alarak ayakkabılarımı giymeye başlamıştım.Ben ayakkabılarımı giyerken Meriç yanımda doğrulmuş ve her zamanki gibi yüzüme bakıp daha sonra korkarak birkaç adım gerilemiş ve her zamanki espirisini yapmıştı -lan anasını satıyım korktum lan nolur artık sen makyaj yapmadan evden çıkma demiş bende onun bu mükemmel espirisi karşısında gülmekten ölmüş ve -haha çok komik sen önce kendi yüzüne bak seninkini makyaj bile düzeltemez demiş ve sırıtarak göz kırpmıştım.O ise benden geri kalmayarak atışmamızı devam ettirmiş ve benim yüzümü buruşturarak dil çıkarmama sebep olmuştu.En sonunda birbirimize sinirli sinirli bakmamızı bölen şey ise Aras ın hışımla evden çıkıp beni bir tarafa Meriçi bir tarafa savurduktan sonra elindeki maket ve kartonları da merdivenlere fırlatıp bize bağırmaya başlamasıydı-ilk ders çok önemli sunumum var yetişemezsek önümüzdeki 3 yıl gözüme gözükmeyin deyip ve daha sonra attıklarını toplayıp merdivenlerden koşmaya başlamasıydı.Meriç ile kısa bir süre bakıştıktan sonra kapıyı çarpıp Arasın peşinden koşmaya başladık.Hışımla arabanın arka kapısını açıp kendimizi içeri attıktan sonra araba hızla hareket etti.İlk derse 20 dakika vardı ama evle okul arası 45 dakikaydı ve artı olarak derse geç kalırsak bu sunumun yapılmamış sayılması ve Arasın sınıfta kaldığı anlamına geliyordu.Benim sallanan arabada makyaj yapmaya çalışmam ve Meriçin 13 sayfalık biyoloji ödevini bitirmeye çalıştığı 20 dakikanın sonunda okulun önündeydik.12 den sonra saymayı bıraktığım olası kazalardan sonra tek parça okula ulaşmamız mucize sayılırdı.Ve bunun için sonrasında bolca dua edecektim.Ben bunları düşünürken bir yandan arabayı kilitlemeden maketler ve kartonları alıp okula doğru koşmaya başladık.Nasıl olduğunu bilemeden hızla 3 kat yukarı çıktık ve hocalardan önce Arası sınıfa sokmayı başardık.Nefes nefese tekrar arabaya inmiş ve kendi malzemelerimizi toplayıp arabayı kilitledikten sonra sakince sınıflarımıza doğru yol almıştık.Sınıfın kapısından içeri girer girmez sırama doğru ilerlemiş,eşyalarımın birkaçını bıraktıktan sonra kalanları çantama sokuşturmuş ve gelen edebiyatçıya göz devirip kafamı sıraya koyup gözlerimi kapatmıştım.Ne zaman geçtiğini anlayamadığım dersin sonunda saçımdaki eller ile gözlerimi açmış ve karşımdaki bedene bakmıştım.Uyku mahmurluğu ile gelen kişiyi gördükten sonra yüzümde oluşan gülümsemeyle ona sarılmış ve kelimeleri yuvarlayarak -sabah yoktun demiştim. O ise elini omzuma sararak beni kapıya yönlendirmiş ve soru olmayan sözlerime karşılık -acil bir iş çıktı bir daha seni bırakıp gitmem merak etme ay kızım demişti.Ben sözlerine karşın gülümserken bahçedeki rastgele bir banka oturmuştuk.Yanımıza ulaşıp kendini banka atan Arasa göz ucuyla bakıp yakınmalarını dinlemeye başlamıştım -lan bu okuldaki tüm hocalar mal ya ben götümü yırtarak derse yetişmişim adam benle dalga geçiyo hayırdır sen napıyon burda gece ailen evden kovduda okuldamı kaldın diye bide hepsi gülüyo nesi komik yap- -aden sen ilacını içtinmi Arasın sözünü bölen Urazın tok sesiyle bakışlarımı titreyen ellerimden çekip karşıya odaklamış ve kafamdan geçen "benim adım ay kızım aden değil" seslerine rağmen -içtim merak etme" demiştim. Benim huyumu bilen Uraz ise beklediğim soruyu sormuş ve ortaya bombayı koymuştu -bu sabah mı içtin -bu sabah dün akşam ne farkeder içtim işte yeter -seninle daha kaç kez bu konuyu daha kaç kez konuşmamız gerekiyor Urazın sözlerine karşılık gözlerimin dolmasını engellemeye çalışırken sesimi yükselterek Uraza çıkışmış ve oturduğum yerden kalkıp onlardan birkaç adım uzaklaşmıştım. -istemiyorum abi istemiyorum zorla mı Sözlerimin üstüne Uraz derin bir nefes almış ve beklediğim hamleyi yapmıştı -tamam şimdi sakinleş ve yavaşça bana gel
YOU ARE READING
Yağmurla dans etmek
Teen Fiction-kızımı almaya geldim şayet senin gibi bir serseriyle bırakmaya niyetim yok -kızım diye kimden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok çünkü sen kızını kendi ellerinle öldürdün ama kızım diye içerde yatan kişiden bahsediyorsan o benim kızım,ay kızım