0.1

892 100 90
                                    

Medya; Minho



Kapıyı iterek içeriye girmeye çalıştım. Çok soğuktu, beyaza kaplanmış bir bahçeden içeriye giriyordum. Üzerimde dikişleri sökülmüş rengi kahveden kiremite dönmeye başlamış bir swit. Delice hem rüzgar hemde karla savaşıyordum. O zamanlar daha 6 yaşında bir çocuktum. Bir evin bahçesine sığınıp uyuya kalmıştım. Hayat nedir, savaş nedir, yaşam nedir, ölüm nedir, ben bunları daha 6 yaşında öğrenmiştim.

Evimde şöminenin başında ısınmaya benimde hakkım vardı. Benimde sıcacık yatağımda başımı okşayacak bir anneye, kokumu içime çekerek bana sarılacak bir yuvaya ihtiyacım vardı.

"Ne yaptığını sanıyorsun burada!"

Gözlerimi aralayıp sesin geldiği yöne doğru baktım.

Bu evin sahibi! Kaçmalıyım. Hızlıca koşmaya başlamıştım. Bahçeden çıkıp soluğumu düzene sokmaya çalıştım. Eğer yurttan kaçmasaydım böyle olmayabilirdi, yurttan kaçmak en iyi çözümdü orada kalıp şiddet uygulamalarına dayanamıyordum.

• • •

"Kalk bu soruyu sen çöz."

Dürtülmemle kafamı kaldırdım. "Efendim?" Hoca tahtada ki soruyu gösterirken bu ne derecesinde tahtaya baktım. "Kendimi iyi hissetmiyorum tuvalete gidebilir miyim?"

"Gidebilirsin." Tebessüm ederek tuvalete doğru yol aldım.

Arkamdan birileri geliyor sanırım. Arkama dönüp baktım. Bu kim? Bunlar kim?  Sınıftan birileri olmalı. Önemsemeyip önüme döndüm. Tuvaletten bir kabine girdim. Telefonumla dersin sonuna kadar tuvalet kabininde oturmayı planlıyorum.

WhatsApp'a girdim.

Üvey baba'dan bir mesaj.

'Nerdesin?!'

'Okuldayım.'

'okula gitmeyeceksin
demedim mi?!'

'ama..'

'direk eve geliyorsun!'

'tamam.'

Yiyeceğim dayakları düşünerek tuvalet kabininden çıkıp sınıfa yürüdüm. Sadece dersin bitmesini beklemek kaldı.

Korkmuyorum, çünkü her seferinde bana vurmak için bir sebep buluyordu. Nefes almam onun için bile bir sebepti.

Bir saniye göğüsümü gererek mi gitmem gerekiyor, yoksa başımı eğip ağlak bir şekilde mi?

Vücudumda ki yara izleri daha yeni yeni kayboluyorken üzerine yenileri eklenecekti.

Adalet yok! Bende okulumu okuyup mesleğimi elime almak istiyorum, bende diğer insanlar gibi sevilmek istiyorum, ama şans beni hiç bulmuyor ve bulmayacak.

Bu ev gibi görünen yere ev demek hiç adil değil! Köpek barınağına benzeyen yuvama adım atarak anahtarı kapı deliğine yerleştirdim. Kapıyı açtım açmaz olaydım, bu ne böyle evde savaş çıkmış gibi. Savaş çıksa eminim daha toplu olurdu. Ayakkabılarımı çıkartıp rafa koydum. İçeri girdim, ben 5 dakikaya kalmaz geberirim. Kokudan geberebilirim. Daha çok gencim.

Ev gibi olacak şu barınakta maske felan var mıydı? Yada bir eldiven?

Elime poşet geçirip burnumuda mandalla sıkıştırıp barınağı toplamaya başladım. Fakirlik diz boyu.

Şarkı dinleyerek temizlik yapmak 100lük bir aktivite.

• • •

Ne demek 2 saattir temizlik yapıyorum ve sadece 1 odayı  temizledim? Ama çok pisti.

'çok yoruldum!'

Telefonumu elime alarak bildirim var mı diye baktım.

Pinterest 2 bildirim.

Pinterest uygulamasının üzerine tıkladım.

Ne bu şimdi bir tür şaka felan mı?














Şiddet - minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin