Kimseyi çok sevmeyin (TEK BÖLÜMLÜK)

41 3 0
                                    

Yine o iyi olmayan gecelerdeyim.Adım Evren.Hayatım bok olmuş.Tek bir huzurum var.Yüzünü bi görsem yetiyor bana.O o kadar güzel ki.Tek güvenebildiğim kişidir kendisi.Adı Yıldız.Onu o kadar çok seviyorum ki.Onu her ne olursa olsun hiçbirşeye değişmeyecek kadar çok.Gülümseyince o parlayan gözleri.Çoğu zaman onu izlerken bulurdum kendimi.Onun yanındayken hiçbirşeye engel olamazdım,güçsüzdüm.Onunla yağmurun altında bankta otururduk.O anlatırdı ben dinlerdim.Bazen somuturdu bazen de gülümserdi hafiften.Onunla olduğun zamanlar hayat durmuş gibiydi.Taki Yarına kadar.Günlerden 24 Temmuz.Yıldız'ın doğum günüydü.Ona sürpriz yapıcaktım.Önceden birlikte aldığımız çift bilekliği kaybetmişti.Çok üzülmüştü.İlk öncelikle gidip yenisini ve daha güzelini aldım ikimize.Dolmuştan iniş yürüdüm.Ve yolda bir çiçekçi vardı.Papatyalar vardı.Bir demet aldım.Papatyalar bana Yıldız'ı anımsatıyordu.Elimde duran papatyalara bakıp gülümsedim.Yıldız'ın evine varmak üzereyken telefonum titredi.Cebimden çıkarıp tuş kilidini girdim.Bir mesaj vardı.Tanımadığım numaradan "Bil bakalım Melis Şuan nerede?" Diye mesaj gelmişti.Bu neydi lan.Ellerim titremeye başlamıştı.Terlemiştim.Ne oluyordu bana.Titreyen parmaklarımın arasındaki telefona baktım.Yeni bir mesaj geldi."Melis artık masum değil" Ne diyordu bu? Telefonu cebime tıkıştırıp koşmaya başladım.Bacaklarım titriyordu.Yıldız'ın evinin önüne vardığımda duraksadım.Yorulmuştum.Nefes Nefeseydim.Etrafımdaki merakla bakan insanları umursamadım.Zile defalarca bastım ve demir kapıyı yumrukladım.Apartmandaki herkes cama çıkmıştı.Ama Yıldız yoktu.Elinde poşetlerle yanıma doğru gelen teyzeye baktım.Bana anlamsız anlamsız bakıyordu.Yıldız'ın oturduğu apartmanda oturduğunu anlayınca elindeki poşetleri kaptım."Yardım edeyim teyze" dedim.Teyze demir kapıyı açınca içeri koştum."Birinci katta oturuyorum evladım" dedi.Kapının önüne poşetleri bıraktım.Hemen Yıldız'ın evine yukarı çıktım.Kapıya tüm gücümle vuruyor bir yandan da zile basıyordum.Nihayet kapı açılmıştı.Karşımda geçen sene kavga ettiğim çocuk Emre duruyordu.Bu ne demek oluyordu? Emre'nin suratına bakıyordum.Çenem seğiriyordu.Bunu görünce gülümsedi.Suratına indirdiğim yumrukla afalladı.Onun yere düşmesini seyredip.Odadan odaya girdim ve en sondaki odada Yıldız'ı buldum.Gördüğüm şey karşısında donakaldım.Yıldız bana,ben ona bakıyordum.Bu kadar mıydı yani?Aşık olduğum kızın değeri bu kadar mıydı?Gözümün önünde film şeridi gibi geçen anılarımıza baktım.Sol gözümden yaşlar akmaya başladı.Papatya olan elimle gözümü sildim."Evren" dedi cılız sesiyle."Doğum günün kutlu olsun sevgilim" dedim ağlarken.Papatyaları suratına atınca korktu."Papatyadan korkan birisi,bu yaptığından nası olurda korkmadı sevgilim?" Dedim arka cebimden bilekliği çıkarınca.Elinden tutup bilekliği taktım.Son defa aşık olduğum insana baktım,değer miydi? Diğer bilekliğide ben taktım."Elveda" diyerek güçlükle kendimi dışarı attım.Emre'yi görünce gülümsedim.Yakalarından tutup duvara yasladım.Öylece kaldım.Elimi kaldıracak halim yoktu,bunun işini daha sonra bitirebilirdim.Öyle savunmasız olduğumu görünce benim ona atıcağım yumruğu o bana attı.Bizi izleyen Yıldız'a son defa baktım.Bu sefer sondu.Ağzım yüzüm kanlar içindeyken,kendimi toparlayıp o evden çıktım.Dakikalar öncesinde papatyalar olan elim şimdi kanıyordu.O gülüşünde sıcaklık hissettiğim kız bu olamazdı.Hayır hayır.Kesinlikle o Yıldız değildi.Yıldız aşık olduğum kız.Bunu bana yapamazdı.O kıyamazdı ki bana.Bunları düşünürken meydana geldiğimi farkettim.İnsanlar bana bakıyordu.Ellerim kanıyordu ve ağzım yüzüm dağılmıştı.Gözlerimden akan yaşlar artıl görmeme engel oluyordu.Buğulu cam gibi olan gözlerim artık pes etmişti.Otobüs durağına gitmek için karşıya geçtim.Kalabalığın sesleri yok olmuş,dünya kararmıştı.Korna sesi duyunca sağıma baktım ve sonrası karanlık...Ne kadardır bu hastanedeyim bilmiyorum.Belki yaz bitmiştir,papatyalar solmuştur belki de.Yerimden kalkmıyor,kımıldayamıyor,hareket edemiyordum.İlk başlarda felç olduğumu zannettim,ama doktorlar öyle olmadığımı teyit etmişti.Bir süre hiçbir şey düşünmeyip,hiçbir şey konuşmamak beni yatıştırmıştı.Ya da ben öyle sanıyordum.Beni merak eden birçok arkadaşım ve hatta öğretmenlerim ziyarete gelmişti.Ama beni bu hale getiren o kız yoktu.Gelmesini beklemiyordum zaten.Aradan 1-2 hafta geçti.Kaç aydır olduğum yerdeydim.Uyumuyordum ama gözlerimi kapatmıştım.Yağmur yağıyordu.İlk defa huzurlu hissetmiştim.O anda kapı açıldı.Gözlerimi açmadım.Yatağıma doğru ilerleyen ayak seslerinin kime ait olduğunu merak etmiştim."Sevgilim ben geldim.Biliyorum açıklaması zor ama öyle olsun istememiştim.Uyuyorsun değil mi? Hatırlar mısın bilmiyorum ama bir keresinde çimenlere uzanmıştık,bulutlara şekiller verirdik.Bir tanesini kediye benzetmiştin.Kedileri ne kadar sevdiğimi bilirsin.O akşam "balkona çık" diye mesaj atmıştın. Balkonda bir sepetin içinde siyah minicik bir kedi vardı.Aynı saçların gibi oda siyah demiştin." Ağlıyordu hissetmiştim."Her neyse o gün ve daa bir çok gün bir kere daha seni çok sevdiğimi anlamıştım.Lütfen iyileş.Seni çok seviyorum,beni asla bırakma." dedi ve odadan çıkıp gitti.Gözlerimden akan yaşları sildim.Komidinin üzerinde ir mektup vardı.Mektuba uzanıp açtım.Mektuba açıklamasını yazmıştı.Okumak bile istemiyordum.Beni korumak için yaptığına dair birşeyler yazmıştı.Mektubu yırttım,gözyaşlarımı sildim."Hoşçakal Papatya'm..." Taburcu olmam iyileşmiş anlamına gelmiyordu sanırım.Çünkü sol elim felçti.Papatyayı tuttuğum elim felç kalmıştı.O günden sonra ne Yıldız'ı ne de Emre'yi gördüm.Yıldız'ın hastaneye geldiği gün yemin ettim kendime.Bir daha kimseye papatya almayacak,kimsenin Papatya'm olmasına izin vermiyecektim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yıldız ÇarpmasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin