Adım lona Samara 1910 yılında babamın ölümünden dolayı Almanya'ya geldim ama gelişimin asıl amacı aslında babamın alacaklılarından kaçmaktı çünkü babam giderken arkasında büyük bir borç sermayesi bırakmıştı bunun için Güney avustralya'dan Almanya'ya gelmek zorunda kaldım bu borç sermayesini hayatta ödüyemezdim gözlemlerime göre Almanya'da sadece erkek milletinin sözü vardı ama bizim Güney Avustralya'da kadınların seçme ve seçilme hakkı vardı tabii kadınlar bu durumdan biraz memnunmuş gibiydi sadece kocalarına yemek yapmak ellerini okuyacak birkaç şey vermek onların azarını işitmek onların hoşuna gidiyordu ama ben baskı altında yaşamak asla istemezdim belki de onlar da istemiyordu sadece belli etmiyorlardı erkekler sokakta bir kadın gördüklerinde irdeleyici gözlerle bakıyorlardı bu benim hiç de hoşuma gitmemişti özellikle de devlet otoritesi bir kadın neden seçime girmez ki hiç anlam veremiyorum Ben hep o küçük kasabada yönetmen seçimlerine girerdim hoşuma giderdi oy almayacağımı bilsem bile kendimi özgür hissedip o kasabayı yönetme hayali hoşuma giderdi tamam kabul ediyorum Almanya güzel ve büyük bir yer insanı büyülüyor Bu demek değil ki içindeki sorunları bir kenara bırakıp güzelliğine bakılmalı içindeki sorunları da bir el atılması gerek galiba hiçbir kadının aklına gelmedi hayır demek neden erkekler seçime gitsin ki gelir gelmez daktiloma dert yanıyordum bir gün Almanya sokaklarında yürürken bir kadının ağladığını fark ettim yanına gittim neden ağladığını sordum hiçbir şey söylemedi bıkmadan tekrar sordum ancak ağzından bir tek kelime bile çıkmadı daha sonra küçük bir kız çocuğu yanıma yanaşarak babasının annesini dövüp onu evden attığını söyledi ona mahkemeye gidip gitmeyeceğini sordum bana acıyor gibi baktı hangi mahkeme? Erkeklere söz hakkı veren mahkeme mi kadınları ise ezen kadınlara seçme hakkı vermiyen sadece pazara gitmelerini kocalarını mutlu etmek istediklerini söyleyen mahkemeye mi?kadın kocasına değil adeta devletin kurmuş olduğu düzene hakaret eder gibiydi Almanya'ya geleli 2 hafta olmuştu daha doğru düzgün evimin yolunu bulamiyordum bir sokak kenarında görevim gereği makale yazıyordum köşe yazarıyım burda işsiz olabilirim ama bu bir şeyleri eleştiremeyeceğim anlamına da gelmiyor artık makalem hazır sadece yayınlamak için bir yayınevi bulmam gerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir kadının idam cezası
Short StoryGüney Avustralya'dan Almanya'ya gelen lona Samara Almanya'nın kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermeleri için mücadele eden bir köşe yazarıdır.Yazdığı makalelerle Alman halkını ve devlet otoritesini eleştiriyor tabi bu lona Samara için pekte kolay o...