"İş başvurusu için gelmiştim." dedigimde, "isminiz nedir " karşımdaki kadına bana baktığında hemen "Mira Çağatay" demiştim. 13. Katta olduğunu söylemişti. Şuan Emir beyle görüşmek için yukarıya çıkacaktım.
Asansörün önüne geldiğimde hemen üst kata çıkmak için bindim 12. Kata bastığımda kapı kapanmak üzereyken "Asansörü tutarmisiniz" diye seslenildiginde hemen durdurmustum.
Kafamı kaldırıp baktığımda karşımda böyle birini görmeyi beklemiyordum. Kapının önünde şuan 2 sinin koruma olduğunu düşündüğüm ve önlerinde bulunan mayfa kılıklı bir adam beklemiyordum.
"Siz burda kalın ben 2 saate çıkıyorum " demişti. Iceriye adım attığında kapı kapanmış buz gibi bakışları olan korumaları dışarıda kalmisti. Bana bakıp tekrar düğmeleri döndüğünde en üst kata basmıştı. Aramızda sadece 1 adım vardi. Kokusunu çok hoştu.
Şuan sadece yere bakiyordum. Ona bakmamak için bakışları beni urkutmustu. "Teşekkür ederim " dediğinde bi an ne söyledi anlamadim kafamı kaldırıp baktığımda bana baktığını fark ettim ve hemen kafamı sallayıp gülümsedim bakışları dudaklarıma kaydiginda utanmış ve bakışlarımı çekmiştim. Bu halim onu gulumsetmisti. Aynadan gülümsediğini görüyordum.
Bu benim daha çok yüzümün kizarmasina sebep olmuştu. Bir anda sinyal sesi geldi ve kırmızı ışık göstermeye başladı.
Neden olduğunu bir anda böyle birsey oldu şimdi bende panik vardi. Böyle şeylerde hemen panik oluyordum. Bunu belli etmek istemesem de hemen çığlık atmıştım. Adam bana döndüğünde bir an şaşırırmis ve "iyimisin yüzünün rengi gitti "demişti.
Hala bir cevap vermemiş ve demire sıkıca tutunmaya çalışıyordum. Onun ne yaptığını pek anlayamıyorum şuan buna dikkat edemiyorum galiba dugmelerden uğraşıyordu.
"Yardım çağırdım sakın ol şimdi gelirler "dedi ve elindeki yarım olan şu şişesinden bana uzattı.
Elinde bir şişe olduğunu şimdi fark etmiştim açıkçası. Ben elimi uzatmayip demirleri tutmaya devam ettiğimde şişenin kapağını açıp bana bir adım yaklaştı.
Benden bir tepki almayınca elini çenenim hafif altına koyup bana su icirmeye başladı.
Allahim sana geliyorum.
Bir anda ellerimi demirlerden çekip boşluğa düşer gibi oldum. Hemen daha fazla yanima yaklaşıp neredeyse birbirimize yapışık gibi olduğumuzda bana bir adım daha attığında bir adım geri gitmek zorunda kaldım.
Şuan tam asansöre yaşlanmış bir şekilde tanımadığım bir adama dipdibeydim. Bana bir tekrar suyu içerdiğinde elimin birini suyu icirdigi bileğine diğerinde kemerinin etrafını saracak bir şekilde kendime çekerek tutmaya başladım.
Şuan daha bir panik halindeydim. Ne yaptığımın farkında değildim. Yüzüne baktığımda bakışları dudaklarımda durmuştu.
Çenemin altında olan elini dudaklarımın üstünde gezdirip yanında olan küçük damlayı parmağına aldı.
Gözlerine bakmaya devam ederken, parmağını ağzına aldı. Bakışlarım dudaklarına kaydiginda ,parmağı ağzında hafif gülümseyip kafasını sağa sola çevirir gibi oldu.
Sanki hipnoz olmuştum şuan, nerde olduğum kim olduğum kim olduğu hiç birsey umurumda değildi. Yüzüne baktığımda hala dudaklarıma bakıyordu.
Ben şuan bittim.
Kemerinde olan elimi biraz daha kendime cektim. Bileğinde olan elimi boynuna koyup kafasını kendime egmeye çalıştım. Boyu çok uzun parmak uçlarımda yukseldim hala yetişemiyorum.
Allahim boy vermiş pos vermiş. Maşallah.
Benim ne yapmak istediğimi şaşırıyor olmasına rağmen sanki o da benim gibi hipnoz olmuş bir şekilde daha fazla eğildi.
Şimdi aramızda dudaklarımızin arasında santimlik vardi. Daha fazla dayanamayıp dudaklarına yapıştım. Evet evet basbayağı dudaklarına yapıştım. Ben şuan hiç tanımadığım bir adama sadece 5 dakika önce tanıdığım bir adama ilk öpücüğümü verdim.
Geri çekilmek istemiyordum. Ben öptüm eğer istemiyorsa o vazgeçsin. Ben böyle bir şeyi yaptıktan sonra vazgeçmek istemiyorum.
Ben çekilmesini beklerken o benim dudağımı kendine çekiştirip ısırdı. Evet şuan tam olarak ismini dahi bilmediğim bu adam benim dudağımı ısırıp emiyor.
Dudaklarım sanki uyuşmaya başlamıştı, dakikalardır dudaklarımdan ayrılmadan öpüp, emmeye ,birkaç ısırık atmaya devam ediyordu.
Gücüm sanki hiç kalmamış tamamen kendimi kollarına bırakmıştım. Ellerinin biri belimde geziyor ,diğeri ise boynumda, ensemde, sac diplerimde geçiyordu.
Bütün agirligim ona aitmiş gibi belimi sıkıca sararak tutuyordu. Ona karşılık vermeye ne zaman başladım hiç bilmiyorum.
Artık nefesim bitmiz gibi hissediyordum. Bir anda kendimi onun kucaginda bulunca dudaklarimiz ayrıldı. Bende hemen kafamı boynuna gömüp gözlerimi yumdum zaten hiç bir yeri net birsekilde görüyordum.
Bir kaç adım atmaya başladığında nereye gittiğini anlamadim. "Niye bu kadar uzun sürdü tam 37 dakika oldu ben size haber vereli ya hanımefendiye birsey olsaydı "dediğini anlamıştım.
Karşı taraf birsey dediysede şuan anlayamiyordum. Boynunun o güzel kokusu beni aşırı derece etkilemişti.
Bir dakika ya biz 37 dakikadır öpüsuyormuyduk. Gözüm artık hiç açılmıyor ve kafamı kaldıramıyordum.
Bölüm sonu
Beğenmeyi unutmayın
Öpüldünüz