sadece yaşa,olur mu?

40 3 4
                                    

sakince okula doğru yürüyordum.sevgilimle buluşacağım için çok heyecanlı ve mutluydum.okulun bahçesine girdiğimde burayı her ne kadar sevmesemde yüzümde tatlı bir gülümseme oluştu.çok hızlı olmayan adımlarımla içeri girdim.sınıfıma girecekken kapının önünde bekleyen Sunghoon'u gördüm.gülümsemem genişledi ve daha da hızlandım.kollarını açmış gelmemi bekleyen sevgilime sarıldım."günaydın tatlım"

"günaydınn"

"nasılsın bugün?kahvaltını yaptın,değil mi?"

"evet yaptım.ayrıca çok iyiyim çünkü seni gördüm" deyince daha sıkı sarıldı. beni neredeyse seven tek kişi oydu ve hayatıma anlam katan kişiydi aynı zamanda..yavaşça kollarından ayrıldığımda sınıfa adımladım.o da arkamdan geldi.sıramıza yöneldiğimde "çantanı bırak da kantine inelim. otururuz biraz" dedi.kabul ettim ve çantamı hızlıca sıraya koydum.ardından Sunghoon'un elini tuttum.yürürken istemsizce onunla olduğum için gülümsüyordum.bunu farketti ve "neye gülüyorsun" dedi.

"hiçç.sadece beraberiz ve bu bile beni çok mutlu ediyo!" diyerek karşılık verdiğimde o da gülümsedi.hızlıca yanağımı öpüp geri çekildiğinde önüme döndüm.katine girdik,beni bir masaya sürükledi."otur bakalım" dedi.sanki sesinde bi' gariplik vardı.alışık olmadığım türden..

"ah,bir sıkıntı mı var.sesin iyi çıkmıyor"

"hayır hayır.hiçbir şeyim yok.rahat ol"

hafifçe kafa salladığımda biraz daha konuşmaya devam ettik.sesinin yorgunluğu dün fazla çalışmış olmasından bahsetti.ona sıkıca sarıldım ve her zaman yanında olacağımı söyledim.burukça gülümsedi,nedenini anlamadım.teneffüs zili çaldığı için kantinden çıktık,sınıfa girdik.sıraya oturduğumda tereddüt ettiğini farkettim."Sunghoon?bi' sorun mu var" kafasını hayır anlamında salladı ve yanıma oturdu.ardından kafasını omzuma koydu.onunda olduğum sürece huzurlu olduğumu biliyordum.ancak bu huzur,fazla sürmeyecekti.bununda farkında değildim.önümüzde oturan Niki
arkasını döndü.benden 1 yaş küçük olsada
benden fazlasıyla uzundu.belki de beni Sunghoon'dan sonra seven sayılı kişilerdendi."ee hayat nasıl gidiyor" konuşmaya başlarken kollarını sıraya yatırdı ve çenesinide ellerinin üzerine koydu."nasıl olsun be Niki..yaşayıp gidiyoruz" Sunghoon'un gülerek söylediği şeye üçümüzde gülmüştük."bugün son ders konferans olacağını söylediler"

"genelde olmaz.niye ki" merakla sorduğumda Niki 'bilmiyorum' der gibi dudağını büzüp kafasını salladı."uyumak için güzel bir zaman" kafa sallayarak onay verdiğimde Bayan Soo içeri girdi. aslında ismi Jisoo'ydu ancak biz kendi aramızda Soo derdik.ders güzel geçtiği için dinlemeye karar verdim.tahtayla fazlasıyla bakıştığım zaman sıkılıp Sunghoon'a döndüm.pür dikkat Bayan Soo'yu dinliyordu.kıkırdadım ve ona baktığımı farketmesini sağladım.kafama yaklaşarak fısıldadı: "noldu"

"sadece fazla dikkatlisin.hoşuma gitti" dedim.genişçe gülümsedi ve önüne döndü.ders güzel ilerlerken sınıfa nöbetçi öğrenci geldi."Bayan Soo,izninizle duyuru yapacağım.." cevap beklemeden devam etti."öğrencilerimizin dikkatine,son ders yapılacak sunumumuzda önem verilerek dinlenilmesi,dikkat verilmesi ve uygulanması istenilir.bu uyarılarıyı dikkate alan her öğrencimize teşekkür ederiz.iyi günler Bayan Soo!" iyi de,son ders olacak bir şeyi neden ilk dersten haber verip uyarıyolardı?önemli bir konu olsa gerek.ancak önemli olsa bile hiçbirimiz tınlamayıp unutacağı için bunun hakkında daha fazla düşünmemeye karar verdim.tekrar derse döndüğümde Bayan Soo en ön sıradaki Sihyeon ile konuşuyordu.Sihyeon hararetli bir şekilde konuşurken,yanındaki arkadaşıda arada katılıyordu.Bayan Soo hoşnut olmuş olacak ki gururla gülümsedi.ardından derse devam etti.fakat ben tam olarak dinleyemiyordum.çünkü önümde ki Niki ve Sunoo susmak bilmiyordu.sinirlerime hakim olmak adına eliyle yüzümü ovuşturdum ve Niki'inin omzuna dokundum."sussanız olmaz mı?ne bu gevezelik" ikiside bana bakmıştı ve Sunoo her zaman ki gibi göz devirmişti."aman ya,iyi ki sohbet edelim dedik.rahat bırakmıyorsunuz!" bu sefer Sunghoon devreye girdi.sanırsam o da rahatsız olmuştu ve bana destek olmaya çalışıyordu."Jaeyun haklı.fazla konuşuyorsunuz.ayrıca yanlışlıkla kulak misafiri oldum,nasıl konular konuşuyosunuz siz ya?o ne öyle ben anlamıyorum siz o küçük aklınızla nasıl anlıyosunuz?" ne konuştuklarını merak etmiştim ancak Bayan Soo ile göz göze gelince dördümüzüde susturup kafamı sıraya gömdüm.aşırı sıkılmıştım ve dersi de dinleyesim yoktu.ah..okuldan neredeyse nefret ediyorum.azıcık seviyorum,o da Hoon sayesinde zaten.şu sıkıcı konuları işlemektense annemin günde 50 kez 'gel sanada pilav yapmayı öğretiyim' demesini çekmeyi yeğlerim.

 just love me,okay?,,Where stories live. Discover now