"Baba!" Dedi kırım korsanlarının sırtında köle olarak alınırken "baba kurtar beni baba!" diye bağırmıştı babası ise "İvan! Oğlum " deyip oğlunu kendine doğru çekmişti altında bir sıcaklık hissettiğinde ise elini kasıklarına götürmüştü kasıklarına hançer saplamışlardı gözleri yavaş yavaş kapanırken "Ivan" demişti bunları izleyen Ivan Çığlık atarak son kez "Baba" diye bağırmıştı ağzına dayanan bez ile son kez direnmiş sonra ise kendini bırakmıştı..
Başı ağrıyor midesi sallantıdan bulanıyordu şuan galiba bir paytondaydı gözünün önüne babası gelince " Ne yapıyorsunuz bırakın beni" diye bağırmıştı İbrahim Rusça konuşan cocuğa bakıp kaşlarını çattı ve Rusça şekilde
"Sakin ol Sultan Süleyman'ın sarayına gidiyoruz" demişti İvan duydukları ile Bağırdı
"Sultan Süleyman'ın sarayı batsın ne Sultanlık nede Saray kalsın! " ibrahim sert bir şekilde "Ne diyorsun sen hadsiz!" diye bağırmıştı İvan omuz silkip susmuştu "bunları hünkarımızın karşısında bil has söylemiyeceksin! Duydun mu beni?" Diye tek nefeste sormuştu "Duydum" diye cevap vermiş kendisini geriye doğru atmıştı payton durunca yanındaki Has oda başı olan Ibrahim baktı ibrahim "korkma saraya geldik" demişti bu adam kendisine hem iyi hemde kötü davranıyordu burda kimseyi tanımıyordu annesi babası ne yapıyordu şimdi ibrahim ise Hızla Ivan'ı kolundan tutup Hadım olması için sarayın yan tarafına götürdü ordaki kanlı duran adamları görünce Ivan diğer tarafa dönüp kaçmak istedi ama koluna tutulan eller buna izin vermedi "Nereye gidiyorsun? hadım olmadan saraya giremezsin, giremezsende seni sarayın derin sularına atarız " demişti İvan duydukları ile zorla yutkundu "Tamam,tamam" demiş öne doğru yürümüş hekimler ile odaya girmişti korkuyordu hemde çok burda ona ne yapacaklardı? Ardından gelen hekim ile Ivan ona doğru baktı " Uzan" diyen hekime anlamayan bakışlar attı Hekim eli ile yatağı gösterdiğinde oraya uzandı ardından bir kaç tane adam gelip kollarını tuttu ne oluyordu? Ona ne yapacaklardı?
Ardından altındaki Don'u çıkarılınca korku ile gözlerini açtı ardından " Bırakın! Bırak!" Diye bağırıp ellerini çekiştirdi ama bu işe yaramamıştı hekim artık işini yapmıştı Ivan artık Hadım'dı
Kollarini tutan ağalar onu soğuk denize taşiyip atmişlardı su hemen kana boğulunca Ivan rahatlama ile gözlerini kapatmıştı altındaki kanama durmuştu ama bunları bilmelerine gerek yoktu öyle değil mi? Ağalar diğer kişileri sudan çıkarırken bir ağa kendisine yaklaşıp alt tarafına bakmıştı ardından " alın bunuda" dediğinde iki ağa kollarından tutuğu gibi çıkarmıştı ibrahim paşa gelip onu kolundan tutuğu gibi bir odanın içine sokmuş önüne beyaz düğmeli bir gömlek atmıştı ardından "Giyin"
Dediğinde hemen üstüne soktu ardından altına iç çamaşırı ve siyah Şalvar Don vermişti onları bir çırpıda giyen Ivan paşaya baktı Paşa kaşlarını havalandırıp "Üstünü düzelt Sultan Süleyman'ın yanına gideceğiz, sizi görmesi gerekiyor Sakın ha! Bir hadsizlik yaptığını görmeyeceğim" dedi Ivan hemen saçlarını ve giysilerini düzeltti ve "Tamam" dedi Ibrahim Ivan'ı kolundan tuttuğu gibi Diğerleri gibi Hünkarın yanına götürdü kapının oraya Ivan ile gelidiğinde kapıyı 2 kez Tıklattı Kapı hemen açıldığında Ivan ile içeriye ilerledi ve kendinle bir Ivan ile Eğilip "Hünkarım Yeni Ağa geldi, Size hizmet etmesi için uygun birisi olduğunu düşünüyorum tabi Sizinde görmenizi istedim."
Demişti Hünkar arkasından önüne doğru döndü ve Göz alanına giren çocuğa baktı
Kızıl Dalgalı saçları, Yeşil Cam gibi parlayan gözleri, Dolgun ama burnuna uygun dudakları, Güzeldi.. bu çocuk çok güzeldi, İmkansızdı bu Süleymana göre imkansızdı, Ama Süleyman İmkansızları başarırdı, Bu çocuğu istiyordu, Ne olursa olsun istiyordu, ne yapacaksa yapacak bu çocuğu kendinin yapacaktı, Hem ona kim karışırdı ki? O bir Cihan Padişah'ıdı istediğini yapar köleleri ise buna boyun eğerdi, ona kendince kimse karışamaz söz geçiremezdi ama şuan bilhasta hesaba katmadığı bir şey vardı, Aşık olup bu çocuğa boyun eymek;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red&Black
Teen FictionAskolar, bu Hikaye okunacak bir Tıvamdadır Hem sarar hemde Daha fazla bilgi öğrenebilirsiniz