GÜNAYDIN! YAKINDA ÖLECEKSİNİZ.
EVET, BİLİYORUM. Acı dolu ölümümü okuyup "Uuu! Baya iyiymiş be Magnus! Ben de öyle ölebilir miyim?" falan diyeceksiniz.
Hayır. Kesinlikle olmaz.
Gidip bir çatıdan falan atlamayın sakın. Bir arabanın önüne çıkmayın ya da kendinizi ateşe vermeyin. Bu şekilde işlemiyor. Sonunuz benimki gibi olmaz.
Hem zaten benim durumumda bulunmak da istemezsiniz. He tabi etrafındakileri doğramaya çalışan zombi savaşçılarla, gigantların burunlarının üstünde uçuşan kılıçlarla, şık görünümlü karanlık elflerle, hiç konusunu açmayayım; kurt kafalı kapıları bulmakla ilgili çılgın tutkularınız yoksa.
Benim adım Magnus Chase. 16 yaşındayım. Bu da kendimi öldürttükten sonra hayatımın nasıl tepetaklak bir hal aldığının öyküsü.
Günüm yeterince normal bir şekilde başlamıştı. Bir parkta, köprünün altındaki kaldırımda uyuyorken bir adam beni tekmeleyip uyandırarak: "Peşindeler." dedi.
Ha bu arada, son 2 yıldır sokaklarda yaşıyorum.
Bazılarınız "Yazık ya." diye düşünebilir. Bazılarınızsa "Haha eziğe bak!" da diyebilir. Ama beni sokaklarda görseydiniz, yüzde doksan dokuzunuz yanımdan sanki ben görünmezmişim gibi çekip giderdi. "Umarım para falan istemez." diye geçirirdiniz içinizden. Gözüktüğümden daha yaşlı olup olmadığımı düşünürdünüz, eh çünkü bir genç, üzerinde kokuşmuş uyku tulumuyla kışın ortasında, Boston'da kalakalmaz. Birisi şu zavallı çocuğa yardım etmeli!
Sonra da yürür geçerdiniz.
Her neyse. Sizin anlayışınıza ihtiyacım yok. İnsanların bana gülmesine alıştım. Görmezden gelinmeyeyse kesinlikle. Devam edelim.
Beni uykumdan men eden serserinin adı Blitz'di. Yine pis bir kasırgadan kaçıyormuş gibi bir hali vardı. Sırım gibi siyah saçları kağıt paçavraları ve küçük dallarla doluydu. Yüzü kahverengi deri rengindeydi, buz parçacıkları yüzünün etrafına yerleşmişti. Sakalı yüzünün etrafına doğru dolanmıştı. Ayaklarında sürünen trençkotu karlarla kaplıydı; Blitz 1.60 boylarında falandı-ve gözleri öylesine fırlamıştı ki göz bebekleri genişlemişti. Yüzünde sürekli takındığı acil durum ifadesinden dolayı her an çığlık atmaya başlayacakmış gibi görünüyordu.
Gözlerimi ovaladım. Ağzım dünden kalmış hamburger gibi kokuyordu. Uyku tulumum sıcacık olduğundan pek dışarı çıkasım yoktu.
"Kimmiş benim peşimdeki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magnus Chase ve Asgard Tanrıları Ön Okuma
Science FictionÖn okumadır. Kitap Ekim ayında, Doğan Egmont imzasıyla çıkıyor.