Başlangıç

893 74 1.4K
                                    

Canan'ın ağzından
Bugün 18.yaşıma giriyorum sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum çünkü 18 yaşına girdiğim için  yetimhaneden çıkmak zorundayım evet ben yetimhanede yaşıyorum aslında ailem var ölmemiş ama onlar beni daha 4 yaşındayken yetimhaneye bırakmışlar oyle duymustum burda calisan bir hademeden..annemi de babamı da hiç hatırlamıyorum bazen düşünüyorum acaba 4 yaşındaki bir çocuğun ne gibi bir zararı oldu da bıraktılar beni diye.

Evet belki biyolojik ailem yok ama burdaki insanlar ailem oldu benim asla beni yargılamadılar ailesi var ama burda yaşıyo diye.
Yetimhanenin müdürü Sevda teyze anne şefkati ile yaklaştı hep bana herkese karsi oyleydi ama bana da ayri bir duskunlugu vardi nedenini hep merak etsem de hic bir zaman ona bunu soylememistim.asla kendi oğlundan ayırmadı beni ona ne aldıysa bana da aynısını aldı ona nasıl davrandıysa bana da hep öyle davrandı.
Sevda teyzenin oğlu Selim benim su hayattaki sahip oldugum tek dostumdu sirdasimdi .Ben burda Selim ile beraber büyüdüm o benim gibi kimsesiz değildi ama her zaman benim yanımda olmak için benimle kalırdı.

Onunla bazı geceler yetimhaneden kaçar eğlenmeye giderdik bazı geceler uyuyamaz onun odasına gider bazı arkadaşları çekiştirir gülerdik bazı akşamlarsa ben onun omzunda aglardım bem aglayınca o da aglar ben gülünce o da gülerdi tam bir arkadaş dosttu benim için.

Ama şimdi burdan gitmek zorundaydım geceleri onunla kalıp gündüzleri onunla vakit geçiremeyecektim bu çok koyuyo bana keşke hiç büyümeyip çocuk kalsaydık.
Gerçi Selim geçen yıl üniversiteyi kazandığı için eskisi gibi değildik arada uğrardı yanıma olsun en azından gelirdi.Şimdi ben bile nerde kalacağımı bilmezken Selim ile dışarda nasıl görüşüp dertleşcektik ki.

Bu düşüncelerden sıyrılıp yatağımdan kalkıp banyoya gittim sıcak bir duş sonrası üzerimi giyip mutfak tarafına yöneldim bugun burda son günümdü ailem dediğim insanlardan ayrılacağım gündü.

Mutfağa geldim kimsecikler yoktu normalde bu saate burası dolu olurdu ama şimdi boştu...
Ben tam mutfaktan çıkacakken iyi ki doğdun İyi ki doğdun Canan Sesleri gelmeye başlamıştı.
Benim canım ailem doğum günümü unutmamıştı çok duygulanmıştım.

Herkes ordaydı Bir tek kişi dışında Selim.
Gözüm hep Selim'i aradı bu özel günümü unutmuş olamaz diyip durdum.

Ben böyle düşünüp dururken bir de baktım ki o upuzun boyuyla Masmavi gözleriyle mutfaktan içeri giren Selim'i gördüm.Koşarak ona sarılmaya gittim kocaman bir sarılma oldu bana sarılırken Selim'in dediği şey

-"Bu özel gününü unuttuğumu sanmadın değil mi Canan Hanım'dı.
Ben de hayır tabiki ne olursa olsun sen benim doğum günümü unutmazsın dedim.Biz orda dururken Sevda teyze arkadan

"Hadi bakalım doğum günü kızı fazla oyalanmadan gel de pastanı kes" dedi.
Bizde hemen onun dediğini yaptık.
Pastanın başına geçtim üzerinde 18 yazan mumlar vardı tam sevdiğim gibi meyveli çikolatalı pasta yapmışlardı.
Tam mumı üfleyecekken Selim "üflemeden önce dilek tut"dedi.

Sahi ya dilek tutmayalı uzun zaman olmuştu en son 10.yaşına girerken dilek tutmuştum o da ailemin beni almaya gelmesiydi kabul olmayınca dilek dilemeyi hayal kurmayı bırakmıştım.Bana bıraksalar yine dilemezdim çünkü kabul olmayınca insanın hevesi kırılıyor bir noktada, Selim demese hiç aklıma bile gelmezdi dilek tutmak.Selim için de olsa küçük bir dilek diledim ve mumu üfledim.

Herkes alkışladı iyi ki doğdun dedi.
Sonra sıra hediyelere geldi herkes çam sakızı çoban armağanı diye bir şeyler almıştı en son ki hediyeyi Sevda teyze ve Selim verdi.
Diğerleri gibi küçük bir şey oldugunu tahmin ettim
Elime bir tane kutu verdi Sevda teyzem açmadan şunları dedi

Sevda kuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin