lovers

679 11 0
                                    


3 hafta sonra

________________________

Onu o günden sonra görmedim. Sadece birkaç kez beni aradı fakat hiçbir şekilde telefonlarına bakmadım. Lisa ile Kook'un ev partisi için hazırlanıyorduk. Lisa pembe ışıltılı kısa bir elbise giyip ayaklarına bilekleri kelebekli topuklu ayakkabı geçirip saçlarını dalgalı yapmıştı. Ben ise kırmızı dekolteli ve kısa elbisemi giyip, kan kırmızısı topuklularımı giydim çünkü Jeon Jungkook bana kırmızı rengini çok yakıştırıyordu.

Son dokunuş olarak kıpkırmızı rujumu sürüp saçımı tepeden at kuyruğu yaptım. Çok iyi gözüküyordum. Partiye Kai'de davetliydi. Kook ve Kai pek yakın değillerdi fakat bazen dördümüz takılıyorduk bu yüzden arkadaşlardı.
Kai, Lisa ve beni arabasıyla evin önünden aldı ve Kook'un evine gittik.
Yol eğlenceli geçmişti. Şarkı dinleyip resmen birlikte düet yapmıştık.

Kook'un evi kırmızı parti ışıklarıyla süslüydü. Bu çocuk kırmızı rengini çok fazla seviyordu. Jk'in çevresi çok genişti bu yüzden partide tanıdığım, tanımadığım birsürü kişi vardı. Ortam çok kalabalıktı, Lisa çok sevdiği Rosé ile dans ediyordu ve Kai bana bakıyordu. Ortamda onunda arkadaşları vardı fakat şuan benim yanımda olmayı tercih ediyordu.

Kai'nin ellerini tutup herkesin dans ettiği yerin tam ortasına attım kendimi. Kai ile dans ediyordum. Kenarda Jungkook'un kıskanç bakışlarını üstümde hissediyordum fakat bu şuan umrumda değildi çünkü oradaki herkes şuan bana bakıyordu. Kai'ye arkam dönükken sürtünüyordum resmen, elimdeki içkiyle kendimi kaybetmiş gibiydim. Başım dönmeye başlayınca buna bir son vermek istedim. Kai'ye tuvalete gideceğimi söyledim. O da arkadaşlarının yanına gitti. Evet Kai'nin beni becermek gibi bir isteği yoktu çünkü o ilişkide sadece sevgi isteyen bir tipti.

Evini ezbere bildiğim Jungkook'un tuvaletlerinden birine girmek için üst kata çıktım. Elimi yıkadım biraz soluklandım ve aynada biraz kendime baktım. Bugün büyük ihtimalle yine Kook ve Lisa'nın yakınlaşmasını izlemek zorunda kalacaktım. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Şuan eyeliner'ım bozulamazdı.

Tuvalet kapısını açtığımda beni Jeon Jungkook karşıladı. Etrafta birileri yoktu. Büyük ihtimalle bir yerde sızmışlardı veya sevişiyorlardı zaten yarısı dans ediyordu.

Beni sinirli bakışlarıyla süzdü, ona "ne?" der gibi bir işaret yaptım. Beni kolumdan tuttu ve çatıkatına götürdü. Bizi kimsenin görmeyeceği tek yerdi çünkü her oda en az 1 kişiyle doluydu. Kendimizi hiç riske atamazdık çünkü sözde sevgililerimizle şuan aynı ortamdaydık.

Çatıkatı normalde karanlıktı fakat şuan evden içeriye kırmızı ışıklar giriyordu. Birbirimizin az da olsa görebiliyorduk.

Neden açmıyorsun o telefonları?

Sevgilin değilim ya, istediğim
zaman açarım istediğim zaman
açmam.

Her zaman açıcaksın Jennie Kim.
Zorundasın, eğer ben istiyorsam.

Pardon da sen kimsin?
Sadece sex için kullandığın
kız telefonlarını açmadı diye
kuduramassın. Kes ya cidden

Sadece telefon meselesi mi sence?

Hiçbir şekilde sinirlenme
hakkın yok bana.

𝐇𝐢𝐝𝐝𝐞𝐧 - 𝐉𝐞𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin