Eylül'le dans ederken aniden ıslandıgımı hissettim. Eylül'e baktım o da sırılsıklamdı. Kafamızı kaldırıp baktıgımızda bizim evin bir üst katında oturan Nermin Teyzenin su döktüğünü farkettik. Eylül'le kahkaha attık ve Eylül müziği kapatti. Ben Nermin Teyzeye;
-"Hayırdır yavrum sorun mu var?" diye bagirdim ve gülmeye başladım. Nermin Teyze;
-"Bide yavrum diyo terbiyesiz. Sabahın bu köründe bagirmaya utanmiyonuz mu siz?!" dedi. Eylül'le ben aynı anda;
-"Yo utanmıyoz" dedik. Nermin teyze çıldırmıs gibiydi;
-"Siz görürsünüz sürtükler!" diye bagirdi. Eylülde;
-"Sürtük olan sensin. Yaşlı sürtük" diyerek dudağını büzdü. Ben artık anırarak gülmeye baslamıstım. Nermin teyze soylenerek içeri girince bizde üstümüzü degistirmek için bizim eve girdik. Annemle karsılasınca icimden siktir çektim. Eylül;
-" Merhaba Kevser teyze" diyerek sırıttı. Annem şaşkın gözlerle bize bakıyordu. Ee tabi kadın haklıydı, ikimizde sırılsıklamdık ve çok mutlu gözüküyorduk. Annem;
-"Noldu size böyle?" dedi. Bende;
-"Anne Rihanna geliyoo!" diye bağırdım ve kosup anneme sarıldım. Annem kendini geri cekmisti, ıslanmıştı ama gülerek;
-"Ah senin şu Rihanna aşkın." dedi. Kızar sanmıştım ama kızmadı;
-"Gidin üstünüzü degistirin, ha bu arada nasıl islandiniz?" dedi. Bizde küfürlü kısmını gecerek olayı anlattik. Annemde;
-"Bende sevmem o kadini zaten." diye gülerek mutfaga kahvalti hazirlamaya gitti. Bizde benim odama geçip üstümüzü giyindik. Bugün 31 Ocak'tı. Daha çok vardı konsere ama biz yarından itibaren İngilizcemizi gelistirecektik. Ben zaten iyiydim fakat daha iyi olmak icin ugrasacaktim ki Rihanna'nın söylediklerini anlayabileyim.
Ertesi gün okula gittigimizde her seyi arkadaslarimiza anlattik Eylül'le. Neyse iste bilet almaya gidicektik babamla ki babam beni salona çagırdı, gittim karşısına oturdum;
-"Bak Cansu bu bileti sana bir sartla alırım." dedi. Bende az çok tahmin etmistim zaten ne şartı oldugunu. Fakat yinede;
-"Ne şartı babacım?" dedim. Yağ çekmekte fayda vardı. O da;
-"Dersleri falan siktir et bol bol fotograf çekiceksin tamam mı?" dedi ve gülmeye basladı. Bende kahkaha atarak kosup babama sarıldım ve yanağına öpücükler kondurarak;
-"Tamam baba hiç merak etme sen." dedim. Sonra gittik bilet almaya.. Bilet sırasına girdik babamla. Ama benim kalbim gümbür gümbür atıyordu. Sanki hemen simdi Rihanna'yı görecekmisim gibi. Önümüzde iki kisi kalinca sanki bir sey olucakta bileti alamiyacakmisim gibi geliyordu. Ve sonunda sira bize geldi. Babamla adam konusurken ben adamin tuşlarına bastıgı makineye odaklanmıstım. Daha sonra adam babama bileti uzatti. Babamda bana uzattı bileti. Allah'ım bileti aldıgımda o kadar mutluydum ki.. Hemen babamin boynuna sarildim ve göz yasları icinde "Tesekkurler." diye fısıldadım. O da önemli olmadıgını fakat benim aglamam gerektigini söyledi. Daha sonra eve döndük ve konser gününe kadar bileti odamın baş köşesinde kilitli kutunun içinde ve her gün kontrol ederek sakladım.
Okuyucu sayısı artarsa sevinirim arkadaslar simdiden tesekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Queen Badgal Rihanna!
RandomHayatımın degistigi gün, dün gibi gözlerimin önünde. Rihanna'nın o kusursuzlugu hala başımı döndürüyor.