Bölüme geçmeden önce:
Bölüm içinde olacaklar ve söylenecekler için karakterlerin olan hislerini olabildiğince yazmaya çalıştım. Bu bölüm ve sonraki bölümü okurken ne demek istediğimi anlayacağınızı umuyorum. Güçleri olan kişiler olsalar da hala insanlar, ergenler ve bu yüzden kötü düşünceleri, davranışları olabilir. Kusursuz olacaklar diye bir şey yok. Bunu önceki bölümlerde de aktarmaya çalışmıştım ama yine de söylemek istedim.
Hepimizin farkında olmadan zararlı kararlar aldığı zamanlar olabilir. Unutmayın.
Şimdi hikayeye geçebilirsiniz.
Bu bölüm önceki bölümlerden de uzun,, ve artık hikayenin gelişme kısmına geçiş yaptığımız için olaylar başlıyor yavaş yavaş 👀 (sanki önceden hiç olaylar olmamış gibi💀)
o yüzden bolca oy ve yorum bekliyorum 😳👀🙊
İyi okumalar ♡
Bölüm: 19
Safir önüne konulan Ateş Denizi'nin balıklarını yediği sırada Jeongguk ve Taehyung da onun görebileceği bir mesafedeki açıklıkta ateş talimi yapıyordu. Üçü birlikte kıyıya gelmişlerdi, falezlerin ve ağaçların birleştiği yerde, Sır Dağları'nın karşısındaydılar. Her zaman olduğu gibi Safir ile birlikte uçarak gezdikleri bir zamanda buldukları bir yerdi ve ıssızdı.
Jeongguk, etrafta hiçbir kıvılcımın olmadığı boş alanda ellerinden çıkan alevleri başının üstünde büyük bir hortum oluşması için çevirirken yüzü oldukça ciddiydi. Odaklanmıştı. Taehyung ise şaşkınlıkla onu izliyordu çünkü hortum gittikçe büyüyor, neredeyse ağaçlara değecek ve ağaçların boyutunu geçecek kadar kuvvetleniyordu. "Bence durmalısın Guk."dedi endişeyle.
Ellerini başını üstünde daireler halinde döndüren Jeongguk ateşin gücüyle dişlerini sıktı. "Yapabilirim."dedi ama sesi zorlandığını belli etmişti.
"Gittikçe büyüyor Guk, bu kadar büyük ve kuvvetli olursa ben bile durduramam. Soojin-ssi varken ateş hortumunu denemen daha mantıklı olur."
"Sadece biraz daha."dedi Jeongguk. Zorlansa da kollarındaki kaslar kasılsa da sıcaklık yüzünden şakaklarından ve bedeninden terler aksa da durmadı ve birkaç kez daha dairesel hareketi yapıp hortumu büyüttü. Artık ağaçların boyutunu da geçmiş, gökyüzüne uzanıyor gibiydi devasa ateş hortumu. Taehyung istemsizce yutkundu. "Bitirmek için ne yapacağını hatırlıyorsun, değil mi?"diye sordu gergince. Jeongguk ilk gücünü kullanmayı öğrendiğinde yarattığı ateşi söndüremiyordu ama şimdi kendisini geliştirmiş, Alfa Soojin ona ateş eğitimi verirken söndürmeyi de öğrenmişti. Elbette Soojin-ssi onun yoktan ateş yaratabildiğinin farkında değildi, Jeongguk onun yanındayken etraftaki ateşleri kullanıyor ve onları kontrol ettikten sonra söndürüyordu.
Şimdi ise hortum sanki gücüyle Jeongguk'a baskı yapıyor, yere ulaşmak istiyor gibiydi ve Jeongguk bu yüzden artık dik duramıyor, dizleri bükülü halde kontrolünü sağlıyordu. Eğer Jeongguk başarılı olmayıp hortumu yok edemezse Taehyung hızlı davranıp Ateş Denizi'nden yararlanarak söndürebilirdi veya hortumu kendisi kontrol etmeye çalışıp denize itmeye çalışabilirdi ama yine de Jeongguk'un yaralanmasına engel olacak kadar hızlı olabilir miydi, emin değildi. Aslında yeterince hızlı olamayacağını az çok tahmin edebiliyordu ama bu ihtimali düşünmek tüm bedenini geriyordu.
"Evet." Jeongguk dişlerini sıktığı için yanakları resmen kaybolmuş, yüzünün sinirli hatları belli oluyordu. "Hazır mısın?"
"Eğer yapamazsan hemen denize gönder."dedi Taehyung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shameless | taekook
FanfictionFantastik bir dünyada, dört krallığın hüküm sürdüğü kıtalarda ve savaşın etraflarını sardığı hayatlarında her şeye rağmen birbirlerinde aşkı bulan Jeongguk ve Taehyung'un hikayesi. * omegaverse royalty au