2013
"Saklambaç oynayalım!" Diye sevinçle bağırdı lara adında ki sıyah saçlı kız. Sınıftaki herkes saklambaç oynamayı
sevıyordu. Bu sebeble herkes oynamayı kabul ettı. Küçük sarışın kız içindeki çocuk heycanıyla tuvalet kapısının
arkasına saklandı. Ebe olan Lara, saymayı bıtırmış ve sınıf arkadaşlarını aramaya başlamıştı. Sarışın kız onu
izlerken. Küçük nidalar koparıyordu. Fakat Lara'nın onu bulamaması için ellerıyle ağızını kapatmıştı. Lara teker
teker herkesı buluyordu. En sonunda "herkes yakalandığına göre ebe sensın Mina." Dedi. Fakat. Bunu duyan
küçük sarışın kız çok üzülmüştü. Çünkü kımse onu yakalayamamıştı. Küçük kızın sesi nidalar üzüntüyle göz
yaşına dönüşmüştü. Yine elleriyle ağızını kapattı. Fakat bu sefer kimsenin ağladığını görmesin onu bulamasınlar
diye. Zaten onu bulmayacaklardı. Çoktan onun varlığını arkadaşları unutmuştu.2022
Insanın hayatındakı en acı şey bana göre kımsenın onu umursamamasıdır. Onu görmezden gelip onun duyguları olduğunu yoksaymaktır. Beni önemsemyen insanlar yüzünden kendı duygularımı yoksaydım. Onları teker teker öldürdüm. Bana değer vermeyen birisine değer verecek değilim. Herkese karşı bır çizgim var. Çizgiyi aşmamda aştırmamda. Adım polen Parız. Bana buz kraliçesi derler çünkü değerli kalbımını herkese karşı dondurdum. Üçlü arkadaş grubum vardı. Onlar, Mina ve Laraydı. Ikisi konuşuyorlardı fakat kendılerini o kadar kaptırmışlardı kı
benim orda var oldugumu bıle unutmuşlardı. Konu konuya geçti yeni çıkan moda dergisinden hangi ünlü ne
giymişt dedikodusuna kadar sonra konu okula döndü yine bir disiplin suçu işlemişlerdi bu yüzden konuyu bana
bağlıycaklardı. Dedemin okulu olması onların okuldan atılmayacağı anlamına geliyordu bazen düşünüyorumda
beni sadece kullanıyorlar. işlerini halletmekten bıkmıştım. Çocukluktan beri hep böyleydi ben hep arka
plandaydım dedemi aryıp durumu 2dakikada hallettim dedem telefonu kapatmadan bana birşey söyledi
"Okuldan sonra senınle bır yere gıdecegız çıkışta beni bekle."
"Peki dede"diyip telefonu kapattım. Nereye gideceğimizi gerçekten merak etmiştim. Umarım bir hata
yapmamışımdır. Zihnimden bu hafta yaptıklarımı gözden geçirdim. Hayır, bu hafta bır kusur işlememiştim.
Öğlene kadar okulun dans külübünde takıldım Lara ve Mina ikili geziyordu.
Okulda öğle arası vakti gelince bahçeye demir kapıya doğru yöneldim kapıda güvenlik dışında kimse yoktu okulun
karşısındaki otobüs durağına takıldı gözüm bir çocuk annesi istediğini almadığı için ağlıyordu gelen Audıyı
görünce bakışlarımı o tarafa çevirdim arabayı okulun bahçe kısmındakı otoparkda yerleştirdi ve içinden benim
yaşlarımda bir erkek indi okula doğru yöneldi. Gözlerimi ondan kaçırdım.
"Hey baksana!" Diye seslendiğinde Nedensiz bir şekilde titremeye başladım. Ona baktım ve onu baştan aşagı
süzdüm. Benden büyük oldugu belliydi. O an goz göze geldik. Gözleri yeşildi ve saçlarıyla üzerındekı kahve
takımın rengi aynıydı. O tarafa doğru ilerledim.
"Ne istiyorsun?" Demire yaslanarak ona baktım. Bana aşırı sert bakıyor ama bir yerlerden tanıdık geliyordu.
"İçeri gireceğim kapıyı aç."
"Hadı ya, öyle gelen geçen okula girecekse..."
"Emir beyle konuşacağım kapıyı açarmısın?"
"Kimsiniz?" Başını arkasına attı ve nefes aldı.
"Küçük kız aç kapıyı." Sertçe komuşmuştu biraz ürktüm ve çekingen bir tavırla açtım kapıyı. "Saol." Dedi ve
küçümseyen bakışlarla okula ilerledi. Sanki kendi okuluymuş gibi girdi okula. Bende peşinden girdim okula.
Merdivenlere ilerledim. Ve tek tek çıktım. Zil çalınca kimya dersi için kimya laboratuarına indim herkes ben
geldigimde susmuştu bu demek oluyorkı benım hakkımda konuşuyorlardı umrunda değil bunu cok yapıyorlar
dedeme söylememden korktuklarından dolayı yüzüme iyi konuşup arkamdan atıyorlar ama ben bunun farkındayım
10.sınıfta bır keresinde kapıdan dinlenmiştim onları o kadar çırkın konuşmuşlardıkı o derse girmeyip tuvalette ders
boyunca ağlamıştım kimseyle konuşmadığım için bana böyle
davranıyorlar ama ben kımseyle iletişim kuramıyorum çocukluğumdan berı sadece Mina ve larayla konuşuyorum
birde Kayrayla oda okul temsılcısı Lara ondan pek hoşlanmıyor çünkü dedem okul temsılcısı olarak Lara yerine
Kayrayı sectı benden nefret etme sebeplerınden bırıde dedemın bana ayrımcılık yaptığını söylüyorlar ama dedem
o kadar dısıplıdırkı bır keresinde okula formasız geldiğim için benı disipline gondermıstı ve herkes bunun için
okulun çıkışında partı düzenlenmişti Mina ve Lara de bu partiye gıtmışlerdı artık böyle seyler için ağlamıyorum
çünkü göz yaşlarım kalmadı. Şanslıyımkı boyum uzun ve hep arkada oturuyorum kimseyle muhattap olmuyorum.
Yine arka taraftakı tekili sıralardan bırıne oturdum kı telefonum tıtredı genelde telefonum tıtremez kımse mesaj
atmaz konu dersler olmazsa sırf derslerım Iyi diye bana yalaka mesajlar atarlar benden ders vermemı ıstıyorlar ve
hepsını gerı cevırıyorum cünkü gercekten iletişim kuramıyorum mesaja baktığımda dedemden gelmıstı
Dedem-(Kızım Zeynep hanım bugün izinli ögrencılerı yukarı çıkar bır ses duyarsam sorumlusu sensın ona göre)
her zamankı gıbı okul işleri bana düşüyordu sınıfın sesını kesmek adına ayağa kalktım ve bütün gözler bana
çevrildı "Zeynep hoca gelmiyor yukarı cıkıcaz "dıyp kapıya doğru yürüdüm ama arkamı döndüğüm anda sesler
yükselmeye başladı kapının kulpunu tutup başımı arkaya çevirdim "Eğer ufak bir ses çıkarsa sonucu kötü olur"
herkes somurtarak bana baktı ve sınıftan tek sıra halinde çıktık sınıfın önünde durdum ve herkesın içeri girmesini
bekledım herkes içeri girince bende içeri geçtim. Öğretmen koltuğuna oturdum ve sırayla sınıftakı herkesle göz
teması kurdum bakışlarımı sınıfın içindeki Herhangi bir yere sabitledim dıkkatımı bır ses bozdu
"Neden hep sen "bakışlarımı o tarafa cevırdıgımde Dilan konuşmuştu.
"Anlamadım"
"Ben size başkanlık taslamıyorum ben başkan olmakta ıstemedım-"
"Öyle mi küçük hanım O zaman o tırnaklarını üzerimizden Çek." ayağa kalktım ve sırasında durdum eğer benim
sinirime dokunursa sonuçları ağır olur. Bunu hala öğrenemedim mi Dilan? sürat ifadesi kahkaha atmamı sağladı.
başını salladı sırama geçip cantandamdan bır kıtap çıkardım ve öğretmen masasına geri dondüm
"Öncelikle lafımı kesme ve laflarına dikkat et. Ben senın gibi her hafta sevgili değiştirmiyorum ve vakitimi böyle
saçma şeylere harcamıyorum. Okuldan atılmak istemiyorsan otur ve test çöz. Ha yok beynım soruları kaldırmaz
desen bu hepiniz için geçerli, çözmem benım beynım basmıyor dersenız kıtap okurken çıt çıksın ıstemem."
diyerek tekrar herkesle göz teması kurdum Dilan'la göz göze gelıncede kaşlarımı çattım. çantasından test kıtabını
çıkardı. Beyni yetmez onun."Telefonlarda masaya ders bitince alırsınız koymayanınkini ben kendim almasını
bilirim" sırayla herkes telefonunu masaya koydu birkaç sayfa okumuştum kı kapı tıkladı ve içeri Kayra girdi
"Polen müdür bey seni çağırıyor"
"Tamam gelıyorum." dedım o çıktı. Bende kalkıp kıtabımı çantama koydum. Sınıftan çıkarken "Telefonlarınızı
alabılırsınız " Dilan ayağa kalktığında masadan onun telefonunu aldım ve sınıftan çıktım kapı kapandığında
yüzümü sırıtış kapladı. müdürün odasına ilerledim genelde dedem beni çağırdığında ya okulla ilgili yapılacak
birşey vardı yada Bi suç işlemişimdir. kapıyı tıklayıp içeri girdim Kayrada içerdeydi koltuklardan birine oturuyordu
bende onun karşısına oturdum.
"Evet çocuklar sizi çağırmamın nedenı bılıyorsunuzkı okulumuz ülkenin en ıyı okullarından bırı ve uzun zamandır
etkınlıkler yapmıyoruz ve bu yılı önemli sınavlara gırıceksınız sızlerı motıve etmek amacıyla sızden fıkır almak
istiyorum. 12.sınıflar arsında oylama yapılacak fazla oy alan etkınlık yapılıcak" gözlerimi etrafta gezdırdım.
"Dedeciğim Şehir turları olabılırmı?" Dedem grımyımsı sakalını karıştırdı
"Olabılır. Kayracım senin fikrini alalım" Kayraya döndüm
"Hmm Polen'nın fikri güzel fakat herkesın aılesı ızın vermıyebılır ben bu yüzden Belgrat ormanında kamp
yapmalıyız dıyorum"
"Güzel fikir "dedım
"şimdi çocuklar ben oylama için afiş hazırlıyıcam ve sızde bunları asacaksınız yarın oylama yapıcaz son teneffüs
yanıma gelin afişleri veririm size" ayağa kalktık Kayrayla "Tamamdır " dedık ve Kayra odadan çıkarken
"Dedeciğim, sabah bir adam geldi. Seninle konuşacaktık. Kimdi o?"dedemin gülümsemesi birden düştü.
"Polen seni ilgilendirmeye. Konulara karışma. Özellikle de o adamla bir daha karşılaşırsan ondan uzak dur."
"Peki ya okula tekrar gelirse-"
"Ben icabina bakarım. Dediğim gibi karışma polen."-
Son teneffüs oldugunda dedemın odasına yürüdüm kapıyı tıklayıp içeri gırdım telefon konuşması yapıyordu
başıyla içeri gırmemı işaret ettı gecen oturduğum koltuğa oturdum "Anlıyorum anlıyorum ama sizde onu anlayın
yanlız kaldı çocuk yanımda yanımda tamam dur verıyım kızım al baban"
"Alo baba"
"Polen annenle Fransız bır holdıgle ortaklık için Fransa'ya bırı ıkı haftalığına gidiyoruz haberın olsun" Alp Parız.
"Peki annemle konusabılırmıyım baba"
"Annen şuan holdıngın muduryle toplantıda sonra sana donder" emınım donucegıne
"Pekala evde yanlızmı kalıcam"
"Hayır hayır Gül orda o senınle ılgılenır." Hizmetçimiz Fransızcası çok ıyı onun sayesinde fransızcayı ek ders
olarak seçtim
"Tamam baba görüşürüz "
"Görüşürüz." kapattı dedeme telefonunu uzattım
"Dedecığım bugün size gelsem olurmu babaannemi de özledim lütfen"
"Tamam kızım." fotokobı makinasından bır ton afiş cikartti o sırada kapı tıklandı ve Kayrayı beklerken Sabah ki
çocuk girdi arkasındanda Kayra.
"Benı çağırmışsınız emir bey." neden çağrıdı acaba? Sabah ne olmustu. Ne konuşmuşlardı kı. Neden bu adamdan
uzak durmamı istiyordu dedem?
"Evet otur istersen." dedı dedem ve karşı koltuğu işaret ettı. cocuk karşıma oturunca ona bakmadan ayağa kalktım
afişleri aldım tam çıkacakken kayra,
"Polen, bu konu okulla ilgili "geri oturdum adam konuşmaya başladı.
"Babam okul için yüklü miktarda bir bağış yaptı bunu okulun gezisi için kullanılmasını istiyorum." Kimdi Neyin
nesiydi bilmiyorum. Neden okula bağış yapılıyor onuda bilmiyorum. Adını dahil bilmediğim bir insandi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZDAN GÖZLER
ChickLitFarkındamıyız etrafimizda dönen dolablardan küçük bir ışık gördüğümüzde o ışığa sığınan biz degilmiyiz saf gözlerle etrafa bakıp yalanlara inanmak zorunda olan biz değil miyiz? iste polen geçmişin acılı kanlı sayfalarına tekrar dönüyor O polen için...