Saat 10. Akşam erken uyumuşum. Kızarmış gözlerim sadece uykudan dolayı mı şişik? Yine hangi olaya abartı bir tepki göstererek ağladım? Kısacık ömrümde içime attığım duyguların acısını yine neyden çıkardım?
Masamda, bilgisayar çekmecesinin içindeki makası kaç defa elime alıp kendime sapladığımı hayal ettim? Kafamdaki ayna kaç defa kana bulandı? Peki bir gün altımdaki zemin de bulanacak mı? Hangi hayallerimi feda ettim bugün? Geleceğim bir idam mahkumunun son gününü yaşarken ben kaç kez söz verdim? Yavaş yavaş kaç kez vazgeçtim küçük zevklerimden? En çok korktuğum yalnızlıkken kaç kez kendimi yalnızlığa ittim? Kendimi nasıl bir yalnızlığa ittim de kafamın içindeki hiçbir aynada göremiyorum kendimi?
Tırnaklarımı yalnızca sevdiğim için mi uzattım yoksa elime batırmak için miydi? Şarkıları yalnızlıktan kaçmak için mi dinledim yoksa acınası benliğime bir yeni takıntı eklensin diye mi? Kaç kez anadan üryan, kaybolmuşcasına uzandım zihnimin kara zeminine? Siyahı gerçekten sevdim mi yoksa sevmek mi istedim? Gerçekten hayatım boyunca herhangi bir şeyi sevdim mi yoksa borçlu mu hissettim? Seni gerçekten sevdim mi yoksa sana ve kendime yalan mı söyledim? Bencil miydim yoksa ara vermeye mi ihtiyacım vardı? Sana değer verdim mi? Verdiysem eğer şimdi o değeri kayıp mı ettim ? Unuttum mu seni? Unutmak mı istedim? Seven unutur mu? Ben seni hiç sevmedim mi? Sana olan duygularım sevgi miydi yoksa yalnızlığıma karşı oluşturduğum bir takıntıdan mı ibarettin?
Sana hayranlık mı duydum? Kıskandım mı sen değilim diye? Herkesin farklı olduğunu bilmeme rağmen anlayamadım mı hâlâ? Fazla mı ileriye gittim? Sizi kendimle öyle bir kıyasladım da nefret mi ettim yoksa? Nefret ettiğim için kendimden mi soğudum? Bir kere daha mı yalnız kaldım? Kabullendildiğim halde doymadım mı? Çok mu fazla zarar verdim kendime? Ben mi yaptım sadece?
Ben seni seviyorken çok mu fazla şey bekledim senden? Düştüğümde beni tutmanı istemek hata mıydı? Çok mu canımı yaktı yolun sonunda senin olduğunu hayal edip yıllardır koştuğum yolda seni bulamamak? Nefret mi ettin benden? Sevdin mi beni? Eğer beni sevdiysen neden bilmiyorum? Neden sevgiyi öğrenemedim ben? Neden duyguları anlayamamak şimdi çok yakıyor canımı? Sevgiyi bilmeyenleri anlayamadığım için mi şimdi bilmiyorum seni sevmeyi? Neden kendime seviyor muyum diye sorunca cevabım gözlerimi dolduruyor?Neden yapamadıklarım ruhumu tırmalıyor? Kulaklarım sızlıyor. Kafamın içindeki aynalar beni parmaklarıyla gösteriyor. Yüzlerinde bunaltıcı bir ifade... İğrenmişler? Çığlıkları boğulmama sebep oluyor. Boğazımdaki yumru onların sesi. Ne var ki o seslerin sahibi aslında benim. O aynadakiler benim. Beni boğan, beni öldüren katil aslında benim. Farkında olmam çok mu kötü? Çok mu erken olgunlaştım? Çok mu erken hayata atıldım? Eksikliklerime olan nefretim olgunluk muydu yoksa sona olan inancım mıydı? Sonu çok mu düşündüm de şimdi anlarla ilgilenmez oldum? Canımı ne yaktı da çok erken fark ettim sadece masalların mutlu sonla bittiğini? Hikayelerinde mutlu sonlarla bitebileceğini bilmeme rağmen ne inandırdı beni mutsuzluğa? Ben mi depresiftim yoksa her zaman doğru olduğunu savunan sen mi beni ittin buna? Senden ümidi çok mu erken kestim? Bir az daha dayansam beni sever miydin? Beni sevsen fark eder miydim? Senin eksikliğini bir gün başkasında arar mıydım? Hayatımda sen eksik olduğun için mi sevdim diğerlerini? Bir günü beklerken çoktan o günü geçtim mi? Çok mu kırıldım sana da şimdi bu haykırışımı sana adıyorum? Öfkemiz neydi? Nefretimizi kimden çıkardık? Çok mu nefret ettim kendimden? Eğer bir gün olurda karşımda dikiliyor olsaydım sever miydim kendimi? Sarılır mıydım? Öper miydim? Şimdim geçmişimin katiliyken bir gün gülümser miydi geleceğim şimdime? Vazgeçer miydim kendimi kıyaslamaktan? Bir gün konuyu dönüp dolaştırıp sevgiye getirmekten vazgeçer miydim? Çok mu yandı canım da her gün soruyorum sana beni seviyor musun diye? Ben seni rahatsız etmeyi mi seviyorum yoksa bana ilgi göstermen için mi yapıyorum? Ya da çok acı çektin de benim yüzümden bunu telafi etmek için mi seni güldürmeye çalışıyorum? Sana neden sarılıyorum? Neden korkuyorum bana kızmandan? Neden şimdi bunları bana kızmandan korktuğum için çaresizce yazıyorum? Oysaki hiç görmeyeceksin. Hiç bilmeyeceksin. Sen kapıyı kapatırken gözlerimin dolduğunu hiç bilmeyeceksin.
Neden şimdi kendime seni seviyor muyum yoksa sana sadece acıdım mı diye soruyorum? Seni özledim mi yoksa merak mı ediyorum? Neden senin hakkında düşünmek canımı yakıyor? Seni sevdim mi yoksa nefret etmemem gerekiyor diye seviyorum mu diyorum? Beni iyileştireceğine inanmama rağmen neden bataklığa çekiliyorum gibi hissediyorum? Herkes senin sevgini hissederken ben neden hissetmiyorum ? Neden lanetlenmiş gibiyim? Bu yorgunluk neden? Neden asla ulaşamayacağım hayaller kurup kendimi kandırdım? Neden isteklerim sadece hayalde kaldı? Hırslı biri miydim? Neden yarım kaldım o halde? Neden sevdiğim her şeyden zarar görmeye başladım? Bu çaresizlik hak edilmiş bir çaresizlik mi? Zihnimin patikalarında kaybolmuşken neden önümde hiçbir tabela yok? Hatam neydi de bedeli bu çaresizliğim, bu yalnızlığım oldu?
İsyanımın her biri farklı bir cana ithaf edilmişken çok mu karmaşık anlattım kendimi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzünü Tutamam
Historia CortaSözlerimi tutamam, hayalleri çalanlar var. Bu vazgeçişimin suçlusu onlar.