amore mio,,

sole delle tenebre..

karanlığın güneşi..

"Bu çok fazla kaçar bence."

Dolabımda ki son elbiseyi de yatağa fırlattım. Bu akşam bi iş yemeği vardı. Ve kusursuz bi' aile rolünü üstlenecektik. Annem yatağın üstüne attığım başka bir elbiseyi eline aldı.

"Bunu elemişsin ama bence bu harika olur."

Annemin elinde duran elbiseye baktım. Siyah askılı bir elbiseydi. Annem dolabıma yöneldi, ve çekmeceden bir çift siyah eldiven aldı.

"Çok güzel olucaksın."



Annem odadan çıkacağı sırada seslendim.

"Şey, anne..bir sey sormak istiyorum."

Annem bana doğru dönerek yanıma geldi. Ve sormamı bekledi.

"Adrian..ondan haber yok mu hala?"

Annem başını olumsuz anlamda salladı, ve saçlarımı okşadı.

"Kardeşin için endişelenmen beni mutlu ediyor. Bill yakında geleceğini söyledi."

Başımı onaylar derecede salladım. Motorla gittiğimiz gün belime dolamıştı ellerini. Sonra birden bir şey oldu, ve beni orada bırakıp hızlıca uzaklaştı. Neden olduğunu anlayamamıştım. Derin bir nefes aldıktan sonra elbiseyi giydim, eldivenleri de taktıktan sonra hazırdım. Aşağı indiğimde adrian'ı görmüştüm. Yanında bi' kızla. Aldırmadan annemin yanına geçtim.

"hazırım, gidebiliriz."

İlerlediğim sırada adrian'ın yanındaki kız beni durdudu, ve elini uzattı.

"Sen Adrian'ın kardeşi Mia olmalısın."

Başımı onaylar derecesinde salladıktan sonra bakışlarımı Adrian'a çevirerek gülümsedim.

"O çok iyi bir abi, çok şanslıyım."

"Sara bende."

Adrian yanımıza gelerek elini sara'nın beline koydu.

"Kız arkadaşım."

Gözlerimin önünde öpüştüler, cidden mide bulandırıcı. Sahte bir şekilde gülücük attıktan sonra kapıya doğru ilerledim, ve arabaya bindim.

Yaklaşık 1 saat içinde lüks bir restoranta gelmiştik. Burası gerçekten göz kamaştırıcıydı. Yavaş adımlarla içeri giderken Adrian anneme seslendi.

"Bayan Jones, ben Sara'yı evine bırakıp hemen geleceğim, aile yemeği olduğu tamamen aklımdan çıkmış."

Annem bir şey diyeceği sırada Bill lafa girdi.

"Bencede bıraksan iyi olur."

Adrian'a sert bir bakış attı, ve annemle bana doğru döndü. Alçak bir sesle bir şeyler fısıldadı.

"O kızı hiç sevmiyorum, o kız geldiğinden beri Adrian'ı tanıyamaz oldum."

Onlara doğru bir bakış attıktan sonra içeri girdim. Bizim için rezerve edilmiş masaya doğru ilerledim. O sırada Bill beni durdurdu.