İyi okumalarr
Busem ablanın yazmasıyla üstüme giydiğim uzun kollu,diz üstü,vücudumu kavrayan ve aynı zamanda gözlerimle uyuşan mavi elbiseyi aynada son kez düzeltip kendime baktıktan sonra aşağıya indim.
Mutfağa girip yemek hazırlayan annemin yanında durdum.Bana bakınca bir iki adım geri çekildim.
"Ana kraliçem nasıl olmuşum?"
"Ayy çok güzel olmuşsun kız.Maşşallah nazar değmesin tü tü tü"
"Ayay teşekkürler kraliçem o senin güzelliğin. Çıkıyorum ben o zaman"
"Baban bıraksın?"
"Busem abla gelmiş kapının önünde"
"iyi o zaman görüşürüz dönüşte haber verirsin"
"Tamamdır öptüm bayy"
Busem ablayı daha fazla bekletmemek adına hızlıca beyaz sporlarımı ayağıma geçirip dışarı çıktım ve arabasına bindim.
"Hoşgeldinn"
"Hoşbuldum abla nasılsınn?"
"İyiyim kız bu ne enerji.Ayrıca çok güzel olmuşsun"
"Teşekkürler abla sende öyle.Ayrıca her zamanki enerjim"
"Bilemiyorum valla ben"diyip göz kırptı ve arabayı çalıştırdı.
"tahminen ne zamana kadar imalarınız biter abla?"
"Unut sen onu"
"oo-oof"diyip kafamı cama yasladım.
Yemeğin olduğu mekana yaklaştığımızda aynayı açıp kumral saçlarımı düzeltmeye başladım.
"Kime hazırlanıyorsun kıız"
E-of sabahtan beri ama
"Fotoğraflarda cadı gibi çıkmak istemiyorum sadece"
"Tamam sonra hatırlat inanıcam söz ama şuan olmaz geldik"arabayı park ettikten sonra arabadan çıkıp mekana girdik.
Masada oturan Ezgi abla Fatma abla Altay abi ve İsmail abiye kısaca selam verdik ve herkesle iletişim kurmak için Busem abla az buçuk uzun olan masanın ortasına bizi oturttu.
Masa doluşmaya başladığında yeğenlerini oturtup tam karşıma oturucak olan Mert abiyi çaprazımda oturan İsmaili abi itmişti.
"Napıyosun oğlum!"
"Su batmış burası su evet su ondan oturma diye ittim"dedi İsmail abi beceriksizce kaş göz hareketi yapmaya çalışarak.
Mert abi aydınlanmış olucak ki kaşlarını kaldırdıp konuştu.
"He su batmış evet ya pantolonum ıslanıcaktı az daha iyi oldu söylediğin"dedi ve gözleri başka yer ararken ne çevirdiklerini anlamaya çalışan bana takıldı.
"Ne bakıyon kız pantolonum mu ıslansaydı hayret bi şey Sivas'tan aldım ben bunu ey"
dedi ve çektiği sandalyenin yanındaki sandelyeye oturdu.Boş boş gözlerle ikisine bakarken gelmeyen tek Arda ve İrfan abi kalmıştı.
Mekana girdiklerinde masanın önünde durdular ve düşündüğüm kadarıyla nereye oturucaklarını seçmeye çalıştılar.
Arda İsmail abinin öbür yanındaki boş sandalyeyi çekicekken İrfan abi onu önümdeki sandalyeye itti.
"Ben geçicem buraya Arda yürü Mert abinle İsmail abinin arasına otur Allah Allah"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moje More/Arda Güler
FanfictionMoje more Hırvatça'da 'Benim denizim' anlamına gelir :) Bu kitabı okumadan önce bilmenizi isterim ki ilk bölümden yakınlaşıp ikinci bölümden sevgili olan bir kitap arıyorsanız üzgünüm bu kitap size göre değil bunu dikkate alıp yorum yaparsanız çook...