kulak zarımı yırtarcasına ritimli, sinir bozucu sesleri işitiyordum. sesin nereden geldiğini anlamak için etrafıma bakmaya çalıştım ,gözlerimin kuruluğu ve donukluğu engel oldu yavaşça bedenimin titremesi dururken son kez sesi duydum..
15-16 yaşındayken alacakaranlığı izlemiştim, aşırı etkilendim ki gecesinde çok fantastik ve eğlenceli bir rüya gördüm...Buradaki hikaye tamamen rüyalarımın eseri...🐣🐣🐣🐣🐣
inceliyordum, karşımda oturan 165 boyunda güzel, alımlı kadını hem izliyor hem de merakla inceliyordum. ten rengi soluktu, saçlarıysa bu ahenge tezat simsiyahtı...elaya yavaştan da yeşile çalan gözleri merakla karşısına odaklanmış hızlı hızlı konum değiştiriyordu. inceliyordu .inceliyordum. kendimi ayna karşısında inceliyordum...ellerim titriyor vücudum soğuyordu, bedenimi kontrol etme becerim kaybolmuştu. yeni doğmuş bebek gibiydim ne kollarımın farkındaydım ne bacaklarımın, titriyordum.
kasılarak arkamda bulunan yatağa düştüm diz kapaklarımdan yukarısı yataktayken dizden aşağısı, baldırlarım yataktan sarkıyordu. beden kontrolüm tamamen kaybolurken yanına bir de susuzluk eklendi, hiç bitmeyecek bir susuzluk..
-almina..yapabilirsin.... san-a inanı-yo-ru-m.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
karanlık odanın sağ köşesine baktım, uzun boylu hayli cılız kumral 16-17 yaşlarında bir çocuk , rakibim. Desteklememesi gereken beni destekliyordu ,en çok yaşama hakkı onun varken o gelmiş ruhu zedelenmiş olan beni destekliyordu. değişirsem onu öldürecektim ,farkındaydı ama yine de beni destekliyordu.
bilincimi açık tutabilmek için, elimle yataktan güç aldım. parmaklarımın acısını derimin yırtılışını hissedebiliyordum, çarşafı daha fazla sıktımm. tırnağımın kırılma sesini çok net bir şekilde duydum,
değişimim pars'dan önceydi, vücudumdaki kanın yavaşça akmayı bıraktığını hissettim, damarlarımın sertleşmesini ve kanımın yavaş-çok yavaş bir şekilde soğuduğunu, son çare başımı kaldırabildiğim kadar kaldırıp yine pars'a baktım, birazdan gözlerimden can çekilecek ve bakışlarım donuklaşacaktı. bu olmadan önce onu kurtarmam gerekiyordu ,uyarmalıydım. sesimi duyurmaya çalışarak kuru dilimle, çatlamış dudaklarımı ıslatmaya çalıştım, olmadı tüm irademi kullanarak bir umut seslendim çoçuğa -mmmhh parrs ah---la-net...git
ellerimin titremesi daha bir artmış, kulaklarıma uğultu binmişti..
KÜT.....KÜT..........KÜT
pars'a bakmaya çalışıyor ama artık ölü olan bedenimi hareket ettiremiyordum..
KÜT..........KÜT..................KÜT
kulak zarımı yırtarcasına ritimli, sinir bozucu sesleri işitiyordum. sesin nereden geldiğini anlamak için etrafıma bakmaya çalıştım ,gözlerimin kuruluğu ve donukluğu engel oldu yavaşça bedenimin titremesi dururken son kez sesi duydum..
KÜT
kalbimin son atış sesleriydi, vücut soğumam daha bir hızlanırken, artık pes etmiştim. değişime dönüşüme karşı koyamazdım. doğamıza aykırıydı bu
