it's just a strawberry - minsung

5

Tarih; 14/09/2022

Oğlan yürüyerek en sonunda sevgilisinin yanına geldiğinde titrek bir şekilde nefes verip ona doğum günü için aldığı çilekleri uzatmıştı.

"İyiki doğdun sevgilim, yine en sevdiğinden"

Oğlan gözlerinin dolduğunu hissettiğinde hafifçe gülümseyip sevgilisinin mezar taşını öptü.

"Üzgünüm, eğer ben zamanında gelseydim.. bunlar asla yaşanmazdı. Berbat biriyim sevgilim, sorunlarım var, hastayım, aptalın tekiyim, iğrenç bir herifim. Keşke o gün seni değilde beni öldürselerdi. Sen hayatımdan sonsuza kadar gittikten sonra hiçbir şeyin benim için bir anlamı, ve ya bir değeri kalmadı. Şimdi ise karşında boş boş konuşuyorum seninle. Kim bilir, belki de herşey hayatın sadece bize oynadığı zalim oyunun bir parçasır, eğer ö-öldüğün gün seni bir daha asla göremeyeceğimi bilseydim, seni asla oraya kendi ellerimle yollamazdım. Biliyorsun değil mi? Lee minho her zaman senin arkanda, seni kollarıyla sarıp dış dünyadan koruyacak"

Oğlan ayağa kalkmak için doğrulduğunda sevgilisinin mezarına öpücükler kondurmaya başladı. Aniden akmaya başlayan yaşları ona hiç yardımcı olmasa da sevgilisini öpüyor, onu korumaya çalışıyordu.

Mezardan bir miktar toprak alıp içine jisung'un ona yıllar önce verdiği çileğin sapını gömdüğünde rahat bir nefes verip çilekleri kutusuyla birlikte mezarın kenarına bıraktı.

Artık her ne kadar istemesede gitmesi gerekiyordu. Sevgilisini yeniden çok özleyecekti. Belkide özlemesine gerek bile kalmayacaktı?

Oğlan arkasını dönüp giderken aklına gelen şeyle duraksayıp kafasını hafifçe arkaya doğru sola çevirdi.

"Hatırlıyor musun sevgilim? Bana mezara dikilen bir çiçeğin ölüyü diriltemeyeceğini söylemiştin..Evet haklısın, mezara dikilen bir çiçek ölüyü diriltemez"

...

O günden sonra oğlana bir hafta boyunca kimse ulaşamadı, herkes her yerde onu arıyor, ama asla bulamıyordu.

Tabi kimse oğlanın cesedinin bulunmasına kadar çocuğun, sevgilisi çilek çocuğun yanına gidip iki seneden sonra ilk defa huzura erdiğini bilmiyordu..