Uyandığımda sabah olmuştu. En son odama gelmiş yatakta oturuyordum demeki yorgunluktan uyuya kalmışım.
Annem girdi odaya.Rafella: noahh uyan artık. Bu akşam ailecek yemek yemeğe gideceğiz.
Noah: anne yaa
Rafella: Noah söylenmede kalk artık.
Noah: tamam anne sen çık bende gelicem zaten.
Annem çıkınca zar zor yataktan kalktım. Ve dolabım karşısına geçtim akşam üzerimi değiştirirdim ama şimdi rahat bişeyler giymek istiyordum.
Giyindim ve kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtim ve karşımda nick vardı.Noah: siktir(karşısında görünce bı anda korktu)
Nick: Noah? Annen söyledi adını. Erkek ismi değil mi Noah?
Noah: nick sabah sabah senle uğraşamıyacagım. git başımdan.
Nick: tamam gidiyorum ama geri gelicem kardeşim.
Kardeşim kelimesine bastırarak söylemişti. Bu çocuğu her gördüğümde sinir oluyordum.
Kahvaltıya mutfağa indim.
Akşama kadar evde vakit geçirdim.Akşam
Annemler beni bekliyordu. Bende onları daha fazla bekletmemek için aşğıya indim. Tabiki o pahalı elbiseleri giymemiştim. Kendi tişortumün beline kemer takıp elbise yapmıştım.Merdivenlerde durdum.
Will: harika görünüyorsun Noah
Annemler önden çıkıp arabaya doğru ilerlediler. Bende merdivenlerden indim. Nick hala beni süzüyordu.
Noah: hala bakacak mısın?
Diye sordum ve evden ćıktım.
Yemek yiyeceğimiz restorana varmıştık. Yemek yerken annem ve Will sohbet ediyorlardı. Nick ayağa kalktı.Nick: benim işe dönmem gerekiyor.
Will: tamam gidebilirsin.
Noah: anne bende eve gitsem?
Will: nick seni bıraksın.
Nick: yolumun tersine geliyor baba kendi gitsin
Noah: kendim girmderim ben
Rafella: kesin şunu. Birbirinizle iyi geçinin. Ayrıca nick çok dikkatli araba kullanır.
Zorla da olsa nickle aynı arabaya binmiştik. Arabayı çok hızlı sürüyordu.
Noah: nick bira yavaş mı gitsen. Annem de ne kadar güzel demişti ćok dikkatli kullanıyo diye.
Nick: seni ćok seviyor olmalı yoksa sana nasıl katlansın?
Noah: sen ne anlarsın anne sevgisinden?
Nick bir anda yolun ortasında durdu.
Nick: in arabadan.
Noah: şakamı yapıyorsun?
Nick: inmezsen ben indiririm.
Noah: indir hadi.
Arabadan indi ve benim kapımı açıp beni indirdi.
Noah: Nicholas!! Ben napıcam burda hey!?!
Nick: taksi çevir.
Deyip bastı gitti.
Noah: telefonumun şarjı bittmiş. Siktir. Pislik herif.
Yolda yütümeye başladım. Bir araba geliyordu ellimi uzattım durması için ama durmadı.
Noah: iyi durma zaten katile benziyorsun. Ucuz kurtuldum.
Derken biraz ilerde durdu ve geri geri önüme kadar geldi.
Mario: iyimisin?
Noah: iyiyim pisliğin teki beni burda bıraktı ve gitti.
Mario: burada mı? Tek başına?
Noah: evet burada tek başıma neyse ben hallederim.
Mario: hayır dur yanlış anladın şaşırdım sadece hem seni burada yanlız bırakamam.
Noah: böylesi daha iyi olacak. iPhone şarj aletin varmı?
Arabaya bindim. Telefonumu şarja taktım.
Mario: nereye götürüyim seni?
Noah: sen nereye gidiyorsun?
Mario: buralarda bı partiye. Sende gelmek ister misin?
Noah: olur neden olmasın.
Mario: bu arada nerede yaşıyorsun?
Noah: leister malikanesini biliyor musun?
Mario: nick' lerin evi
Noah: orada yaşıyorum.
Mario: nickin evinde mi yaşıyorsun?
Noah: evet. Hatta beni burada bırakan da oydu. Kendisi üvey abim oluyor.
Mario: nick mi bıraktı seni. Denyo.
Daha erken gitmek istemiştir.Noah: nereye?
Mario: partiye
Noah: nick de mi partide?
Mario: nick'siz parti olmaz.
Sonnnnnnnnnňnnnnnnmmnnnnnnnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey?
Teen Fictionüvey abisine aşık olan şapşal kız ve üvey kardeşine aşık olan capkın çocuk.