Part two

236 23 17
                                    

Ona bakıp kalmıştım daha doğrusu rol yapmıştım. O ise bileğinden tutup çekti.

J=Ah ne yapıyorsun acıyor!

M= Acıdıysa ne olmuş yani? Sen okula yeni geldin galiba bence bana bulaşma ölüme kadar gidebilirsin:)

J= Kimin ölüme gideceğini görüceğiz:)

M= Sen benle nasıl böyle konuşursun lan?

Diye sorup karnıma tekme atmaya başladı doğrusu acıtıyordu fakat eğlenceliydi de.

M= Peki bu yeterli mi?

J= Yoo

Bunu dedikten sonra bana daha çok vurmaya başlamıştı. Yaniii ne diyebilirim ki öfkesi gözlerinden okunuyordu. Güzel sevdim bu çocuğu. Bana biraz daha vurduktan sonra yakasını düzeltti ve arkasını döndü.

M= Bu sana yetmiştir.

    Deyip gitti. Arkasından bakakaldım. Doğrusu etkilenmiştim güzel dövüyordu. Ve sanki biraz da ona... işte anlarsınızya. Hıh, tamam yok bir şey. Sonrasında bende lavaboya girdim ve kendimi düzeltip çıktım. O çocuk şuan çoktan çıkmıştır yinede onu yakalarım diye dışarı koşmaya başladım.
      Dışarı çıktığımda yanında bir çocuk vardı sarı saçlıydı ,çilleri vardı falan. Onların yanına yaklaşmaya başladım. Onlarda yürümeye başladı. Kendimi göstermeden onları takip ettim bir ara beni döven çocuk arkasına doğru baktı biraz inceledikten sonra geri önüne döndü. Aslında sarışınla baya iyi anlaşıyorlardı  çok yakınlardı yani ne diyim kıskandım.
        Bir ara sarışının diğer çocuğa Minho hyung dediğini duydum. Demek adı Minhoydu ve onlar abi kardeşlerdi . Bence kardeş olmaları bir gün işime yarayacak:)
         Biraz daha yürüdükten sonra bir binaya girdiler bende orada durdum demek ki evleri de burasıymış. Sonunda telefonu çıkarıp hyunjine mesaj attım.

        "Git kaydını yaptırdı şırrek."
         
        " Şırrek ne amk? "
          
        "Ne biliyim ben salladım bir şey"
         
         "Taam hadi görüşürüz"
          
          " Görüşürüz"

     Telefonu kapattıktan sonra kendi evime doğru yürümeye başladım. Şia'nın çok garip hissediyordum. Biraz düşündüm  hemen eve gitmek istemiyordum. Önun yerine yakınlarda bir cafe var oraya gidecektim. Adımlarımı o tarafa doğru yönlendirdim. Cafeye gidip oturdum ve etrafı izlemeye başladım. Biraz sonra garson geldi.

G=Ne isterdiniz bayım.

J= Con panna alıyım lütfen.

G= Hemen getiriyorum.

  Diyip yanımdan ayrıldı. Çocuk benden küçüktü ve tatlıydı.Geri geldiğinde gidecekken yanıma çağırdım.

J=Merhaba ben şey sorucaktım burda ne yapıyorsun?

Je=Görmüyon mu çalışıyom.

Diyip gitti valla anlamadım neden birden yükseldiyse.Bende kahvemi içip kalktım ve hyunjin'i aradım.

"Hunciiin"

"Ne var lan?"

"İşin bitti mi?"

"Bitti bitti"

"He tamam o zaman akşam bara gidelim miii"

"Sence hayır dermiyim?"

"Tamam o zaman ben eve geliyom"

"Oğlum gelirken niye bana soruyon?"

"Ne bileyim ben be!"

"Ağağğağağ"

I'am always win ~[••Minsung••]~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin