Alice Marvın

91 12 33
                                    

Uzun bir aradan sonra işte karşınızda yb. Lafı uzatmayacağım iyi okumalar ;) medyayı izleyin

Marinette'den

İtalya'ya vardığımızda inanın nasıl uyudum bilmiyorum ama sonunda sabah ışığına gözlerimi açmıştım. Heryerim ağrıyordu. Başım, belim vs. Ayağa kalktım ve kalktığım gibi yanımda mışıl mışıl kedi gibi horlayarak uyuyan Agreste'i gördüm. Onu öyle görünce kıkırdadım ve banyoya gidip üzerime çekidüzen verdim. Makyajımı da tazeledikten sonra Michael'ın odasını öğrendim ve odasına gittim.

Marinette:Uykucu öküz!! Uyan artık kendine manita ayarla burdan ben bile bıktım!

Michael söylene söylene geldi. Kapıyı açtı. Ve

Marinette:Olum bu hal ne?!

Yüzüne kızlar gibi maske yapmış saçı başı dağınık üzerinde ise ayıcıklı pijama vardı.

Michael:Ne bağırıyon lan çingene!

Bla bla bla... O sırada arkamdan gelen Adrian'dan habersizdim.

Adrian:BÖÖÖ!!

İçimden küfür etmeden önce yerimden sıçradım.

Marinette:Salak ya! Her neyse bakıyorum da uyuyan güzel uyanmış ha?

Kaşlarını çattı ve dudağını büzdü. Şuan tatlı olduğunun farkında mı acaba?

Adrian:Hadi hazırlan aşağı kahvaltıya inicez.

Michael:Emredersiniz majesteleri hazretleri

Adrian:Michael!

Michael:Tamam orangutan bişey mi dedik sanki halla halla.

Ben onlar konuşurken odaya dalmıştım bile. Hemen üzerime bir sade mini elbise geçirdim.

Çantamı da aldıktan sonra yanlarına gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çantamı da aldıktan sonra yanlarına gittim.

(Yazar:Eh kapmış zengin sewi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yazar:Eh kapmış zengin sewi. Alır guccileri. Kafiyeli oldu lan)

Adrian duvara yaslanmış beni bekliyordu.

Adrian:Ah Mari! Seninle ne anlaştık. Hem ayrıca baloya mı gidiyoruz!

Marinette:Canım istedi, hem ayrıca orada bir lunapark var oraya gideriz hm?

Adrian oflaya puflaya 'tamam' dedi. Yerimde babasından hediyesini bekliyormuş gibi zıplamaya başladım. Sonra Michael geldi ve aşağı indik. Kahvaltı alanına geldiğimizde 4'lü masaya kurulduk. Yanımıza bir kız geldi. İlk başta garson zannetmiştim. Ama bu garson değil Luisa'nın süt kardeşi Alice idi.

Marinette:Alice! Senin burada ne işin var?

Alice:İstediğim yerde durabilirim Marinette değil mi?

Dudağımı sol alt tarafa doğru büzüp kafamı salladım. Sonra oda tatmin olmuş gibi gülümsedi ve Adrian'a baktı. Ay kız resmen gözleriyle yedi sevgilimi. Cilveli hareketler yapmaya başladığında daha fazla dayanamadım ve

Marinette:Öhöm öhöm eh sevgilim artık kahvaltı siparişini versek mi hı?

'Sevgilim' kelimesini bilerek bastırarak söylemiştim. Adrian bana baktığında tek kaşını kaldırdı ve

Adrian:Ah, eveet doğru.

Kulağıma yaklaşarak

Adrian:Marinette, iyi misin tatlım?

Ona doğru bakıp gülümsedim.

Marinette:Ah ben mi? Evet evet, süperim

Anladığına dair mırıltılar çıkardı. Daha sonra garsonu çağırdı. Ben de o siparişleri verirken Alice'e döndüm.

Marinette:Eh, Alice sen de gitmeyecek misin?

Alice Adrian'a aşk dolu bakışlar atmayı kesip bana döndü, fakat bu sadece 1-2 saniyeliğineydi. Benden sonra tekrar Adrian'a baktı.

Alice:Aslına bakarsan hazır sizi görmüşüm bende sizinle kahvaltı yapabilirim değil mi?

Dişlerimi birbirine bastırdım ve istemeye istemeye başımı salladım. Bana sahte bir gülümseme sunup Michael'ın yanına oturdu. Michael demişken. Michael de Alice'e aşk dolu gözlerle bakıyordu. Michael'ın kulağına uzandım fısıldayarak

Marinette:Hangi kızı seversen sev. Ama bu moruğu sakın sevme.

Bana döndü ve 'neden ki? ' bakışları attı. Bende ona 'çünkü öyle' bakışı attım ve yerime geri oturdum. Oda omuz silkti ve tekrar Alice'e bakmaya başladı. Bu sefer dayanamayıp Michael'i kolundan tutup kaldırdım ve boş bir yere sürüklemeye başladım.

Michael:Marinette ne oluyor?

Parmaklarımı birbirine kenetledim ve konuşmaya başladım.

Marinette:Bak gerizekalı bu kız kötü biri. Hem sana manita mı kalmadı? Bekle sana gül gibi kız gösteriyim.

Deyip Luisa'nın fotosunu çıkardım. Oda fotoğrafa boş boş bakmaya başladı.

Michael:Bu fazlasıyla minnoş, bana Alice gibi havalı kız lazım

Marinette iç ses:Başlayacağım şimdi Alice'ne haa. Arkadaş şu koskoca dünyada başka kız mı kalmadı gitti taktı şu çingeneye.

Sonra aklıma Jessie geldi. (Şu Luisa'nın Marinette'in yanından ayrılırken bir kızın yanına oturmuştu ya o)

Jessie'nin en havalı fotosunu çıkarıp Michael'e gösterdim. Michael çoktan büyülenmiş telefona dalmıştı. Elinden telefonu kaptığı zaman gülümsedim. Sonra yavaş adımlarla bizim masaya ilerledim ama gördüğüm şey yerimde donup kalmama neden olmuştu ve gözlerim çoktan ağlamaya hazırlanmıştı...

Veee kestik. Yb nasıldı? Fikirlerinizi yorumlara yazın. Ayrıca sizce Marinette'in ağlayacak kadar olmasına sebep olan şey neydi? Yorumlara yazın. Acaba kim bilicek? Eh hepsini bir dahaki bölümde görücez.

Eh sormadım nasılsınız? Ben çooookkk iyiyim. Biliyorum bölüm kısa oldu ama kısa ve uzun yazmaya çalışıyorum (yani bölümler kısa ama bölüm sayısı fazla) Ayrıca bu kitap muhtemelen 5-6 bölüm sonra sezon finaline giricek. Sonra da zaten II. Kitap çıkar. Kendinize iyi bakın sizleri seviyorummm)(çok uzun yazdım bu kısmı)

Herşey dahill ao nasıl oldu inanın bilmiyorum ama

666 kelime😶😐

ᴜᴢᴜɴ ᴏʟᴜʀsᴀᴍ... ~Adrianette I. KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin