Em- elbette ((:
*BU BÖLÜM Zuzukochan (elaağm)TARAFINDAN yAZILMIŞTIR*
Ege sırıtır
E-önce biraz içelim
Denizi içmeye ikna etmişlerdi, deniz pek içmediği için çok dayanıklı değil tabii ;>
1bardak 3bardak derken 8bardak bitirmişti deniz
Emre yatağa atladı
Em-eee
E-biraz farklılığa ne dersiniz. deniz?
D-ollluuuuğrrrr
Em-ege aklıma gelen şeyden mi bahsediyorsunn?
*inleme sesleri
Denizin penisine penis halkası (boşalmayı önleyen bir ağlet) takmışlardı. bu onun boşalmasını engelliyordu. kafasında kedi kulakları, gözleri bağlıydı.
Deniz yüzüstü uzanır pozisyondaydı, ege arkadan sokarken gözleri bağlı olan denizi bir anda çenesinden tutup kaldırarak öpmeye başladı emre.
deniz, ağzında dolanan dile karşılık veriyordu
aynı zamanda inlemeye devam ediyordu
Ege denizi zorlamaya devam ediyordu, sokup sokup çıkarıyordu (kolay gelsin)
Emre dudaklarını Denizin kinden ayırdı.
Em-ege çıkart.
Ege emrenin komutuna karşılık verip çıkarttığı anda,emre denizi sırt üstü yatırdı.
Deniz penisindeği alete dayanamayıp inlemeye devam ediyordu.
Çıkartmak için elini uzattı, ama emre denizin iki elini tek eliyle kavrayrak yukarı kaldırdı.
Em-ne yaptığını zannediyorsun küçük kedicik?
E-anlaşılan bu kedi bir cezayı hak etti.
Çekmece'nin üzerindeki kelepçeyi alıp denizin bileğine taktı emre
Çekmece'nin içinden başka bir "oyuncak" çıkarttı.
Denizin gözlerini açtı.
Gözlerinden yaş akıyordu denizin ama yüz ifadesi bundan zevk aldığını gösteriyordu.
fazlasıyla azdırıcıydı. Bir anda denizin iki bacağını birden yanlara doğru açtı elleri kelepçeli olan deniz ellerini aşağa indirmekten korktuğu için uslu bir kedi gibi ellerini sabit tutarken aşağı kısmına bakıyordu. Ege denizin bacaklarını tutarken emre de vibratörü denizin içine koydu. Deniz
Deniz onlara bakıyordu bunu fark eden ege denizin elindeki kelepçeler çıkarttı. Deniz daha içindekini ne olduğunu anlamadan vibratörün ardından ucu metal ve soğuk olan kedi kuyruğunu soktu emre. Bunun üstüne inledi deniz.
Ege denizin kafasını okşayıp
E-aferin küçük kedicik.
D-mhh
Em-miyaw la bakim ;}
D- miah mi-
Derken emre vibratörü çalıştırdı.
D-aaahhhh mi-miy-ahh
Em-çabalıyorsun demek;}
Emre bunları söylerken bir anda denizin dudaklarına yapıştı ege.
Dilleri beraber bir şölen verirken kenarda kıskandığını belirtecek şekilde çıplak vücuduyla bir çocuk gibi küsme pozisyonu yaparak
Em-kıskanıyorum ama
Dedi cilveli bir şekilde.
Ege hızlıca doğruldu yerinden kafasındaki teri silerek dizlerinin üzerinde durarak
E-diğer kedim olmaya ne dersin?
Em-bunu bir de soruyor musun?
Derken deniz uzanarak soluklanıyordu.
Bir anda Ege Emre'yi ters çevirdi emre yüz üstü uzanırken bir anda hızlı bir şekilde içine soktu ege. Sonuçta emre alışıktı değil mi?
Emreden büyük bir ses yükselirken deniz hala içinde titreyen şeyle sessiz sessiz ağlıyordu.
Onu unutmuş gibiydiler kendi kendine kumandayı emekleyerek ararken bir yandan ağlıyordu. Tam o sırada içinde egenin aleti olan Emre denizin "kuyruğunu"tuttu.
Bir anda kafasını arkaya çevirdi deniz. Ege denizin yüzündeki ifadeyi gördüğünde vibratörü hatırladı. Hızlıca kenarında duran" kumandayı" alıp kapattı. Deniz yatağa kendini bıraktı. Emre denizi fark etti. Denizin içindekileri çıkartıp, bir güzel temizlediler. Onu koltuğa uzandırıp yatağ
Onu koltuğa uzandırıp yatağın nevresimlerini değiştirdiler. Sonra ege denizi yatağa taşıdı. Onu yatırıp
EmreKoltukta devam ettiler...
